| Bu yüzden size bu ortaklığın, Çocuk Felci Ortaklığı'nın (Polio Partnership), ne yapmaya çalıştığından bahsetmek istiyorum. | TED | لذا ، أريد أن أخبركم عن هذه المشاركة ، عن هذه العملية و ما تحاول القيام به |
| Bayanlar baylar, karşınızda olma sebebim silahın şanından bahsetmek değil. | TED | سيداتي سادتي أنا لا اقف اليوم هنا لكي أخبركم عن عظمة الاسلحة |
| Öncelikle size karanlık gece göğü deneyimimden bahsetmek istiyorum. | TED | ولكن أولاً، أود أن أخبركم عن تجربتي مع سماء الليل المظلمة. |
| Belki de, bu süre zarfında sizlere Yunanistan gezimi anlatabilirim. | Open Subtitles | ربما في هذه الأثناء يمكنني أن أخبركم عن رحلتي إلى اليونان |
| Sonra size Tim'in bir insan ve bir masa tenisçisi olarak... çok sayıda başarısızlıklarını anlatabilirim. | Open Subtitles | لاحقاً قد أخبركم عن كثير من فشله كرجل وكلاعب تنس |
| Öncelikle size bu hücreleri laboratuvar ortamında nasıl yetiştirdiğimizi anlatayım. | TED | ودعوني أخبركم عن زراعة هذه الخلايا في المختبر. |
| Konunun detayına girmeden önce, bu fikrin nereden çıktığını anlatayım sizlere. | TED | ولكن قبل أن أمضي قدماً في ذلك، دعوني أخبركم عن الكيفية التي بدأنا بها تلك الفكرة. |
| Dillerin esasen birbirlerinden nasıl farklı olduğundan biraz bahsedeyim. | TED | دعوني أخبركم عن كيفيّة اختلاف اللّغات جوهريّا. |
| Size yetişkinlere Abu Dabi'de İngilizce öğreten bir arkadaşımdan bahsedeceğim. | TED | أريد أن أخبركم عن صديقتي التي كانت تُدرّس اللغة الإنجليزية للبالغين في دُبي |
| Size her bahar New York'ta yapılan acayip bir yarışmadan bahsetmek istiyorum. | TED | أريد أن أخبركم عن مسابقة غريبة جداً والتي تقام كل ربيع في مدينة نيويورك |
| Tanıştığım bir aileden, ve bunların neden bu konuda ipuçları sunduğundan size bahsetmek istiyorum. | TED | أريد أن أخبركم عن أحد الأسر التي إلتقيتها، و لماذا أؤمن بأنها توفر دلائل. |
| Size Omar'dan bahsetmek istiyorum. Kalabalık bir botla Midilli Sahili'ne gelen 5 yaşındaki mülteci çocuk. | TED | أريد أن أخبركم عن عمر، طفل سوري لاجئ في الخامسة من عمره والذي وصل إلى شاطئ ليسبوس على متن قارب مطاطي مكتظ. |
| Bu nedenle bugün size bu soruya ışık tutabilecek son araştırmalardan bahsetmek istiyorum. | TED | لذلك أريد اليوم أن أخبركم عن بحث حديث قد يسلط ضوء جديدًا على هذا السؤال. |
| bunun nasıl süregeldiğinden bahsetmek istiyorum ve sonra bunu nasıl çözebileceğimizi anlatacağım. | TED | أريد أن أخبركم عن كيفية استمرارها، وبعد ذلك سأقول لكم كيف سنقوم بإصلاحها. |
| Biliyor musunuz, size Lily ve Marshall hakkında milyonlarca şey anlatabilirim ama aslında onlar hakkında bilmeniz gereken tek şey ilişkilerinde on yıldan sonra bile hala bir geceyi bile birbirlerinden ayrı geçiremedikleridir. | Open Subtitles | أتعرفون، هناك حقا مليون شيء يمكنني أن أخبركم عن ليلي ومارشال لكن حقا، الشيء الوحيد الذي تحتاجون لمعرفته أنه عشر سنوات من علاقتهم |
| Size cehennemi anlatabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أخبركم عن الجحيم. |
| mesela izin verin size 1950 yılının hikayesini anlatayım. | TED | على سبيل المثال، دعوني أخبركم عن تاريخ السنة 1950. |
| sizlere tek bir çocuktan bahsedeceğim; hikayesi ABC Haberlerde de anlatılmıştı. | TED | أود أن أخبركم عن أحد هؤلاء الأطفال، والذي قامت بعرض قصته قناة أيه بي سي نيوز. |
| Şimdi size beyni bir büyük veri problemine dönüştürmede karşılaştığımız ikinci bir zorluktan bahsedeyim. | TED | أرغبُ الآن أن أخبركم عن التحدي الثاني الذي نواجهه في محاولة تغيير الدماغ إلى قضية بيانات ضخمة. |
| Bu tekniği diğer sorunlarda da kullanmaya başladık ve şimdi size çok büyüleyici bir sorundan bahsedeceğim, ki bu sorun da, distoni(kas tonusu bozukluğu) hakkında. | TED | بدأنا في استخدام هذه الطريقة لعلاج مشاكل أخرى و سوف أخبركم عن مشكلة مذهلة صادفتنا و هي حالة دستونيا |