Arabaların altından bir düzineye yakın insan kurtardı. Ona geri gelmemesini söyledik. | Open Subtitles | لابد أنه أنقذ دزينة من الناس الذين كانوا عالقين أسفل السيارات .أخبرناه |
Eşim Greg ile birlikte, ne olursa olsun kimseden farkı olmadığını söyledik. | TED | ولكن زوجي جريج وأنا أخبرناه أنه بغض النظر عن أي شيء، كان مماثل لجميع الأشخاص. |
Kuniko'daki domuzlar satmıştı. söyledik ama inanmadı. | Open Subtitles | لقد كانت خنازير في قرية كونيكو و أخبرناه بذلك .. |
Yani biz Tae San'a gidip senin tarafındayız dedik. | Open Subtitles | لذا ذهبنا لتاي سان و أخبرناه أننا فى صفه. |
Eğer Sloan'a gidip soruşturma kuruluna Haldeman'ın adını verdiğini bildiğimizi söylersek... | Open Subtitles | إذا استطعنا أن نقابل سلون و أخبرناه أننا نعلم أنه أدلى باسم هالدمان في شهادته أمام المحكمة العليا. |
Karılarımıza en son söylediğimiz küçükken babamın bize az sevgi göstermesini konuştuğumuzdu. | Open Subtitles | اخر شيء أخبرناه للزوجات بأنّنا كنا نعمل على أبي لانه كان يحجب المودة عنا حين كنا صغارا |
Ona kendisinin yerini alabilecek bir gönüllümüz olduğunu söyledik. | Open Subtitles | لقد أخبرناه أن لدينا متطوع مستعد لكي يحل محله |
Yerini alabilecek bir gönüllü olduğunu da söyledik. | Open Subtitles | لقد أخبرناه أن لدينا متطوع مستعد لكي يحل محله |
Yardım edemeyeceğimiz söyledik ama gelmeye devam etti. | Open Subtitles | بطبيعة الحال أخبرناه أننا لا يمكننا ذلك لكنه إستمر يعود هنا |
Anne ve babasının öldüğünü yüzlerce defa söyledik. İşe yaramıyor. | Open Subtitles | لقد أخبرناه مائة مرة أن أباه و أمه قد ماتا كلاهما، بلا فائدة |
Evet, o söyledi... Scotty'e buraya geleceğimizi söyledik ve çalışmak isteyip istemediğini sorduk. | Open Subtitles | لقد أخبرناه أن يأتي للعمل هنا إذا أراد ذلك |
Ama biz ona bir şans verip, s*ktir olup gitmesini söyledik ama gitmedi. | Open Subtitles | لقد أخبرناه أن يغرب عن وجوهنا وسوف نمنحه فرصة ولكنه لم يبتعد |
Biz ona 7.olduğunda herşeyi söyledik.... ..doğru değil mi? | Open Subtitles | ..لقد أخبرناه بكل شيء عندما كان في السابعة من العمر |
Herhangi bir şeye ihtiyacı olursa bize haber vermesini söyledik. | Open Subtitles | لذلك أخبرناه لكى يدعونا إذا احتاج .أى شىء |
Sonra da Yoon'a gidip onun tarafında olduğumuzu söyledik. | Open Subtitles | و بعدها ذهبنا ليون و أخبرناه أننا فى صفه. |
Müvekkilini başka bir yere naklettiğimizi söyledik. | Open Subtitles | لقد أخبرناه أننا قمنا بنقل عميله الى موقع أخر |
İkimiz de ona kamyonetten in dedik. İkimiz de. Senin suçun değildi. | Open Subtitles | أخبرناه أن يخرج من الشاحنة، كلانا فعل، لم يكن خطأك |
Ona dur dedik ama bizi dinlemedi. | Open Subtitles | أخبرناه أنت يتوقف لكنه إستمر |
Ona bu dava üzerinde çalıştığını söylersek seni kovduracak. | Open Subtitles | إذا أخبرناه بأنك تحقق في هذه القضية فإنه سيفصلك من العمل |
Bu davranışının Mirageman ki gibi hiç bir işe yaramadığını söylediğimiz zaman, dedi ki: | Open Subtitles | عندما أخبرناه أن ما يقوم به هو و الرجل السراب :لم يساهم في أي شيء,رد كالتالي |
Ona gerçeği söylesek ne olur? | Open Subtitles | -ماذا لو أخبرناه الحقيقة ببساطة؟ |
Bunu bizim yapmadığımızı söylediğimizde, geriye sadece bir ihtimal kaldığını söyledi. | Open Subtitles | عندما أخبرناه بأننا لسنا خلف ما يحدث, قال أن هناك شخص واحد أخر قادر. |