Ona burada, tam yanında olduğumu söyle. | Open Subtitles | أخبرها أنني هنا, أخبرها أنني هنا بجانبها |
Daha dikkatli olmam gerektiğini ve çok üzgün olduğumu söyle. | Open Subtitles | كان يجب ان اوليه انتباها أكبر ...و أخبرها أنني أسفة |
Babaannesi için üzgün olduğumu söyle ona lütfen. | Open Subtitles | أخبرها أنني متأسفة على ما حدث لجدتها ، حسنا؟ |
Şükran Günü sabahına kadar misafirin erkek olduğunu söylemedim. | Open Subtitles | لم أخبرها أنني دعوت صبياً حتى صباح يوم عيد الشكر |
Onun eşim olduğunu söylemedim. | Open Subtitles | لم أخبرها أنني زوجته |
- Susan. - Dışarda olduğumu söyle. | Open Subtitles | إنها سوزن أخبرها أنني في الخارج |
- Önemli olduğunu söylüyor- - Dışarda olduğumu söyle. | Open Subtitles | إنها تقول أنه أ/مر هام للغاية أخبرها أنني في الخارج |
Jenny'e selamımı ve gerçekten üzgün olduğumu söyle. | Open Subtitles | أوصل سلامي ل جيني و أخبرها أنني أسف حقا |
Ya da bir ihtimâl, beni sorarsa çok üzgün olduğumu söyle ona. | Open Subtitles | و لو قامت .. بالسؤال عني.. أخبرها أنني |
- Jess'e geçebildiğimi, iyi olduğumu söyle. | Open Subtitles | أخبرها لقد وصلت .. أخبرها أنني بخير |
Şehir dışında olduğumu söyle. | Open Subtitles | .أخبرها أنني خارج البلده |
Debi'yi görürsen, ona üzgün olduğumu söyle. | Open Subtitles | لو رأيت "ديبي" أخبرها أنني آسف |
Ama ona onun adına mutlu olduğumu söyle. | Open Subtitles | لكن أخبرها أنني سعيد لأجلها |
Ona iyi olduğumu söyle. | Open Subtitles | أخبرها أنني بخير |
Üzgün olduğumu söyle lütfen. | Open Subtitles | .أخبرها أنني آسفة |
Burada olduğumu söyle. | Open Subtitles | أخبرها أنني هنا. |
Ona üzgün olduğumu söyle. | Open Subtitles | أخبرها أنني آسف |
Onun eşim olduğunu söylemedim. | Open Subtitles | لم أخبرها أنني زوجته |