ويكيبيديا

    "أخذته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • aldım
        
    • aldın
        
    • aldı
        
    • onu
        
    • aldığım
        
    • aldığın
        
    • götürdüm
        
    • aldığını
        
    • götürdü
        
    • almış
        
    • almıştım
        
    • aldığımı
        
    • götürdün
        
    • aldığı
        
    • almıştır
        
    Eski asker tabancasıyla. Hep dolu tutardı, onu aldım. Anne. Open Subtitles مسدسه القديم من الخدمة، كان يبقيه دائماً معبأ وقد أخذته
    onu cezalandırmak için aldım, sonra da bende dursun istemedim. Open Subtitles لقد أخذته فقط للانتقام منها لم أكن أريد الاحتفاظ به
    Bizi o verandada dururken bırakıp gittin gitarını da yanına aldın. Open Subtitles جعلتنا نبقى واقفين على تلك العتبة وكان أهم شـيء أخذته الجيتار
    onu işe aldı ve 15 dakika sonraO Panda yeni sesi. Open Subtitles أخذته معي للعمل وبعد 15 دقيقه أصبح هو صوت الباندا الجديد
    Kasaptan aldığım bu inek kalbi sayesinde harika şeyler öğrendim. Open Subtitles وتعلمت الكثير من قلب البقرة الذي أخذته من متجر الجزّار
    Bu dosyayı aldığın yere geri koy. Sana söylüyorum, bu dava eskidi. Open Subtitles أعد هذا الملف من حيث أخذته قلت لك, لقد اُغلقت القضية
    Çok fazla uzmana götürdüm, ama ona bir türlü ulaşamadım. Open Subtitles أخذته إلى العديد من الأخصائين لكن لم نستطع التأثير عليه
    Bir Şirket gemisinden aldım. - Yaptığı şey de bu. Open Subtitles أنه يدور حول هذا, لقد أخذته من أحد سفن الشركة
    Ancak çizerek güzel notlar aldım... ...ve Murray Gell-Mann'in konuşmasında müthiş bir soğan çizdim. TED ولكني أخذت بعض الملاحظات الجميلة للرسومات ولدي بصل رائع أخذته من نقاش موراي جيل مان.
    Ben de aldım. Bir poşet elma aldım, eve götürdüm, içinden bir elma aldım ve onu kestim. TED اشتريت كيسا واحدا من التفاح، أخذته إلى المنزل، وأخذت تفاحة من الكيس وقطعتها.
    Üstüme uymadığının farkındayım ama yine de aldım. Open Subtitles كنت أعرف أنه لا يناسبني، لكنني أخذته على أية حال
    onu benden 20 sene önce aldın. O zamandan beri biraz olsun yaşlanmadın. Open Subtitles لقد أخذته منّي، مذ عشرين سنة مضت على الرغم من ذلك لم تشب
    - Bunlar için ne kadar aldın? Open Subtitles وما المقابل الي أخذته مقابل ذلك ؟ نصفجنيه.
    Bir kadın kitabı eline aldı, yüzünü buruşturdu, kitabı kasaya götürdü ve kasadaki adama şöyle dedi, "Bu kitap mahvolmuş." TED فجاءت إليه سيدة، وحدقت فيه بعينين نصف مغمضتين ثم أخذته إلى السجل، وقالت للرجل الذي وراء الشباك، "هذا الكتاب مخرب."
    - Dawn almış olmalı. - Hayır, almadı. Yoksa aldı mı? Open Subtitles بالتأكيد أخذته داون لا , لم تفعل , أفعلت ذلك
    onu bana bıraktığı gün bir sandviç almak için buzdolabına doğru uzandım. Open Subtitles في اليوم الذي أخذته فيه من منزلي ذهبت إلى الثلاجة لأحضر السندويشات
    Madem Kripton yapımı, sence onu kaleye götürmüş olabilir mi? Open Subtitles حسنا، إن كان كريبتونياً، هل تعتقد أنها أخذته إلى القلعة؟
    Seni heykeli aldığım rehinci dükkanına götürebilirim. Open Subtitles يسعدني أن أصطحبك إلى متجر الرهونات الذي أخذته منه
    Nişa, arabadan aldığın kaseti nereye koydun? Open Subtitles نيشا، أين وَضعَتي ذلك الشريط الذي أخذته مِنْ سيارتِي؟
    Parmağıma olmadığı için kuyumcuya götürdüm, bana değerinin 40.000 Dolar olduğunu söyledi. Open Subtitles أخذته لتغيير المقاس وأخبرني التاجر أن ثمن الألماسة يفوق الأربعين ألف دولار
    O yüzden taksinin onu nereden aldığını ve orada ne yaptığını bulmalıyız. Open Subtitles لذا دعونا نعرف من أين أخذته سيّارة الأجرة وماذا كان يفعل هناك.
    Sizin Todd sizden kurtulduğunda kendinizi garantiye almak için almış olmanız mümkün. Open Subtitles ومن الممكن أنّكِ قد أخذته حتى تملكين مالا إحتياطياً عند ينفصل عنكِ.
    Ben bunu tiroit bezlerim az çalıştığı için almıştım. Open Subtitles أخذته مرة واحدة لحالة الغدة الدرقية منخفضة
    Benim aldığımı düşünüyorsanız ve Bayan Ackroyd beni o nedenle kovuyorsa, yanıldığınızı bilin. Open Subtitles اذا كنت تظن أني أخذته و لهذا قام السيد "آكرويد" بطردي فأنت مخطئ
    Tamam? İkincisi, onu bilardo oynamaya götürdün diye değil otobüs durağında yağmur altında bıraktın diye kızdım. Open Subtitles ثانيا ,لم أمانع عندما أخذته للعب البلياردو
    Sen bir annesin, onu senden aldığı için Emily parmaklıklar ardında olmalı. Open Subtitles أنتِ أم وإيميلي عليها أن تكون خلف القضبان على ما أخذته منكِ
    Kolye hakkında konuştuğumuzu duyan tek kişi oydu. Elbette o almıştır, tamam mı? Open Subtitles إنّها الوحيدة التي سمعتنا نتحدث عن القلادة، إنّها بالتأكيد من أخذته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد