ويكيبيديا

    "أخذتَ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • aldın
        
    • aldınız
        
    • aldığın
        
    Oğlumun işi ile kendisinden uzaklaşma becerisini elinden aldın ve bu onun işini yapabilme becerisini yok etti. Open Subtitles أخذتَ قدرة ابني لإبعاد نفسه عن عمله وبالتالي حطّمت قدرته على القيام بعمله
    Görevini tamamlamak yerine Suudilerin parasını aldın. Open Subtitles لقد أخذتَ مال السعودي بدلاً من إكمال مهمتك.
    Görevini tamamlamak yerine Suudilerin parasını aldın. Open Subtitles لقد أخذتَ مال السعودي بدلاً من إكمال مهمتك.
    Kesin olan bir şey var, yüzüğü yanlış adamdan aldınız. Open Subtitles هناك شيء واحد مؤكد،وهو انكَ أخذتَ الخاتم من الشخص الخطأ...
    Sanırım benim valizimi aldınız. Open Subtitles أعتقد أنك أخذتَ حقيبتي ، عند مدرّج الأمتعة
    Annemi elimden aldığın için ben de biliyorum artık. Open Subtitles أنا أعرف ذلك الآن منذ أنْ أخذتَ والدتي مني
    - İsterim. - Tabakları ver. Şimdiden iki dilim mi aldın? Open Subtitles مرري الصحن، يا للروعة، أنتَ بالفعل أخذتَ قُطعتين يا صاح
    Yirmi dakikadır balistik ile telefonda görüşüyordun bütün bu bilgileri mi aldın? Open Subtitles كُنت على الهاتف لـ20 دقيقة مع مباحث تدقيق الاطلاقات وأنك أخذتَ جميع هذهِ المعلومات
    Onun tek ailesini elinden aldın ve o da bu berbat yerde tıkılıp kaldı. Open Subtitles لقد أخذتَ منها عائلتها الوحيدة .وهي الآن عالقة في هذا المكان الفظيع
    - Her davacının yoksul olduğu tesadüfi bir olayın davasını aldın ki oldu da kazandık, alınan tazminat zayi olan ücretlerine yanında sıfır kalacak. Open Subtitles لقد أخذتَ قضية طارئة فيها كل مدعي فقير مما يعني أنه حتى و إن فزنا بالقضية فإن تعويضات الأجور الضائعة لا تساوي شيئ
    Sen o gece anahtarları aldın. Open Subtitles لقد أخذتَ المفاتيح في تلك الليلة
    Ödemeyi aldın mı? Open Subtitles حسناً ، نعم هل أخذتَ الأجرة حتّى الآن؟
    Zamanının geldiğini gördün ve onun canını aldın. Open Subtitles رأيتَه قادم، ومن ثمّ أخذتَ حياته
    İşlemediğin bir suçu üzerine aldın ve işini kaybettin. Open Subtitles أخذتَ لوم جريمة لم ترتكبها، و فقدت وظيفتك...
    Bu yüzden iyice düşünsen iyi edersin. Lester'ın parasını neden aldın? Open Subtitles لذا فمن الأفضل لكَ أن تفكر بعمق لم أخذتَ نقود (ليستر)؟
    Ben kanla imzaladım ve sen de benim ruhumu aldın. Open Subtitles قمتُ بالتوقيعِ بالدم و أنت أخذتَ روحي
    Büyükbaba, bugün ilaçlarını aldın mı? Open Subtitles هل أخذتَ حبوب دواءك اليوم يا جدِّي؟
    Madem İngiliz büyüsü yapmak için değildi, neden İngiliz büyüsünü geri getirme sorumluluğunu üzerinize aldınız? Open Subtitles لماذا أخذتَ على عاتقكَ أستعادة السحر الأنجليزي، إذا لم تُمارس السحر الأنجليزي؟
    Sadece merakımdan. Neden kıyafetlerini aldınız? Open Subtitles أنا فضوليّة فحسب لمَ أخذتَ ملابسه؟
    Bizden altın ile zümrüt aldınız ve bize bu soluk bezi mi veriyorsunuz? Open Subtitles لقد أخذتَ ذهبنا و حُليِّنا وأعطيتنا تلك القطعة الباهتة من القماش!
    Ailemi aldığın gün "zengin" dediğini hatırlıyor musun, çocuklarımı aldığın ve kocamı bir kutuya koyduğun gün. Open Subtitles تذكر أنكَ قُلتَ "أغنياء" فياليومالذيأخذتَفيهعائلتي... في اليوم الذي أخذتَ فيه أطفالي ووضعتَزوجيفي صندوق...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد