| Oğlumun işi ile kendisinden uzaklaşma becerisini elinden aldın ve bu onun işini yapabilme becerisini yok etti. | Open Subtitles | أخذتَ قدرة ابني لإبعاد نفسه عن عمله وبالتالي حطّمت قدرته على القيام بعمله |
| Görevini tamamlamak yerine Suudilerin parasını aldın. | Open Subtitles | لقد أخذتَ مال السعودي بدلاً من إكمال مهمتك. |
| Görevini tamamlamak yerine Suudilerin parasını aldın. | Open Subtitles | لقد أخذتَ مال السعودي بدلاً من إكمال مهمتك. |
| Kesin olan bir şey var, yüzüğü yanlış adamdan aldınız. | Open Subtitles | هناك شيء واحد مؤكد،وهو انكَ أخذتَ الخاتم من الشخص الخطأ... |
| Sanırım benim valizimi aldınız. | Open Subtitles | أعتقد أنك أخذتَ حقيبتي ، عند مدرّج الأمتعة |
| Annemi elimden aldığın için ben de biliyorum artık. | Open Subtitles | أنا أعرف ذلك الآن منذ أنْ أخذتَ والدتي مني |
| - İsterim. - Tabakları ver. Şimdiden iki dilim mi aldın? | Open Subtitles | مرري الصحن، يا للروعة، أنتَ بالفعل أخذتَ قُطعتين يا صاح |
| Yirmi dakikadır balistik ile telefonda görüşüyordun bütün bu bilgileri mi aldın? | Open Subtitles | كُنت على الهاتف لـ20 دقيقة مع مباحث تدقيق الاطلاقات وأنك أخذتَ جميع هذهِ المعلومات |
| Onun tek ailesini elinden aldın ve o da bu berbat yerde tıkılıp kaldı. | Open Subtitles | لقد أخذتَ منها عائلتها الوحيدة .وهي الآن عالقة في هذا المكان الفظيع |
| - Her davacının yoksul olduğu tesadüfi bir olayın davasını aldın ki oldu da kazandık, alınan tazminat zayi olan ücretlerine yanında sıfır kalacak. | Open Subtitles | لقد أخذتَ قضية طارئة فيها كل مدعي فقير مما يعني أنه حتى و إن فزنا بالقضية فإن تعويضات الأجور الضائعة لا تساوي شيئ |
| Sen o gece anahtarları aldın. | Open Subtitles | لقد أخذتَ المفاتيح في تلك الليلة |
| Ödemeyi aldın mı? | Open Subtitles | حسناً ، نعم هل أخذتَ الأجرة حتّى الآن؟ |
| Zamanının geldiğini gördün ve onun canını aldın. | Open Subtitles | رأيتَه قادم، ومن ثمّ أخذتَ حياته |
| İşlemediğin bir suçu üzerine aldın ve işini kaybettin. | Open Subtitles | أخذتَ لوم جريمة لم ترتكبها، و فقدت وظيفتك... |
| Bu yüzden iyice düşünsen iyi edersin. Lester'ın parasını neden aldın? | Open Subtitles | لذا فمن الأفضل لكَ أن تفكر بعمق لم أخذتَ نقود (ليستر)؟ |
| Ben kanla imzaladım ve sen de benim ruhumu aldın. | Open Subtitles | قمتُ بالتوقيعِ بالدم و أنت أخذتَ روحي |
| Büyükbaba, bugün ilaçlarını aldın mı? | Open Subtitles | هل أخذتَ حبوب دواءك اليوم يا جدِّي؟ |
| Madem İngiliz büyüsü yapmak için değildi, neden İngiliz büyüsünü geri getirme sorumluluğunu üzerinize aldınız? | Open Subtitles | لماذا أخذتَ على عاتقكَ أستعادة السحر الأنجليزي، إذا لم تُمارس السحر الأنجليزي؟ |
| Sadece merakımdan. Neden kıyafetlerini aldınız? | Open Subtitles | أنا فضوليّة فحسب لمَ أخذتَ ملابسه؟ |
| Bizden altın ile zümrüt aldınız ve bize bu soluk bezi mi veriyorsunuz? | Open Subtitles | لقد أخذتَ ذهبنا و حُليِّنا وأعطيتنا تلك القطعة الباهتة من القماش! |
| Ailemi aldığın gün "zengin" dediğini hatırlıyor musun, çocuklarımı aldığın ve kocamı bir kutuya koyduğun gün. | Open Subtitles | تذكر أنكَ قُلتَ "أغنياء" فياليومالذيأخذتَفيهعائلتي... في اليوم الذي أخذتَ فيه أطفالي ووضعتَزوجيفي صندوق... |