Belki de biraz para arayan bir serseriydi ve korkuttun. | Open Subtitles | ربما هو متجول يبحث عن بعض المال و انت أخفته |
- Onu baya korkuttun sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنك أخفته بطريقة جيدة جيد |
Sanırım öyle bir çığlık attım ki, onu korkuttum. | Open Subtitles | أعتقد بأني صرخت بصوت عالي لذلك أخفته وذهب بعيدا |
Artık çıkabilirsin. Hay allah. Galiba onu da korkuttum. | Open Subtitles | ممكن تخرج الآن رائع, ربما أخفته أيضاً |
Karım, iki yıl önce ölene kadar onu benden sakladı. | Open Subtitles | أخفته زوجتي عنّي حتى توفت قبل سنتين |
Annem haberim olduğunu bilmiyordu, o yüzden oraya saklamış. | Open Subtitles | أمي لم تكن تعرف أني أعرف أنها أخفته هناك |
Bahsi geçen istihbarat ajanına bipolar teşhisi konulmuş ve bu durumunu 10 yıldan uzun süredir üstlerinden saklamıştır. | Open Subtitles | الضابطة المقصودة، تمّ تشخيصها كـ ثنائية القطب، شيء أخفته على رؤسائها |
Onu korkutup kaçırdın. Nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum. Hayatımı kurtardın. | Open Subtitles | أخفته وهرب، لا أعرف كيف أشكرك، أنقذتَ حياتى |
Onu sessiz kalması için korkuttun, ama sen buraya FBI binasına gelip, istediğini söyleyebiliyor ve buranın sahibiymişsin gibi çıkıp gidiyorsun. | Open Subtitles | لقد أخفته لكي يبقى صامتاً و لكن بإمكانك القدوم إلى هنا الي " قسم العمليات الفدرالية و تقول ما يحلو لك و تذهب بعيداً و كأنه مكانك الخاص |
Aferin Berry. Çocuğu korkuttun. | Open Subtitles | أحسنتي بيري لقد أخفته |
Sanırım onu korkuttun. | Open Subtitles | أظن أنك أخفته فحسب |
Evet, onu kesinlikle korkuttun. | Open Subtitles | (روث) نعم, انت بالتأكيد أخفته |
Seni tanımıyor. Onu korkuttun. | Open Subtitles | لقد أخفته |
Şimdi onu korkuttun! | Open Subtitles | الآن أنت أخفته |
Endişelenme, onu korkuttum. | Open Subtitles | لا تقلقي. لقد أخفته |
Parker nasıl? Geçen gün onu korkuttum galiba. | Open Subtitles | نعم, أخشى أنني أخفته |
Sanırım onu korkuttum. | Open Subtitles | اعتقد انني أخفته في الواقع |
Ben korkuttum sanmıştım ama belki de soğuktan hoşlanmıyordur. | Open Subtitles | ظننت أنني أخفته |
Disk saklanıyor. Becca onu sakladı. Nerede olduğunu bilen bir tek o var. | Open Subtitles | الــ "هارد درايف" مختفي ، "بيكا" أخفته إنها الوحيدة التي تعرف مكانه |
Nerede bilmiyorum. Çok iyi sakladı. | Open Subtitles | لا أعرف مكانه لقد أخفته بشكل جيّد |
Annem benden saklamış. Yalancı olan o. | Open Subtitles | والدتي أخفته عنّي إنها هي الكاذبة |
- Kör falan değil, bizi oyalıyor! Onu bir yerlere saklamıştır. | Open Subtitles | لقد أخفته في مكان ما |
- Umarım O'nu korkutup kaçırmadım. - Ah, hayır, hayır... | Open Subtitles | ـ أرجو أن لا أكون أخفته ـ كلا .. |