"أخون" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ihanet
• aldatmıyorum
• aldatmam
• aldattığımı
• aldatmak
• satmamı
• aldattım
• aldatmaya
• aldatmamı
• aldatmadım
• aldatıyorum
• aldatıyormuş
• aldatmıyordum
• aldatmayacağım

Şeytani bedenimin her hücresi bana yeşil gözlü adama ihanet etmemem gerektiğini söylüyor.
كل عضمة في جسمي الشرير تقول لي أن لا أخون صاحب عيون الخضراء

6 numara: Bana ilk silahı veren adama asla ihanet etmedim.
رقمُ ستّة, أنا أبداً لا أخون الرّجل الذي أعطاني سلاحيَ الأوّل

Ve milletiniz gerçek ve güzele ihanet etmenizi istiyorsa o hâlde gerçek ve güzele ihanet edersiniz.
وإذا طلبت أمتي أن أخون الحق والجمال، فعلى أن أخون الحق والجمال.

Hayır, karımı aldatmıyorum. Evet, çocukluğum mutlu geçti.
كلا, لا أخون, أجل, مررت بطفولة سعيدة

Evrenin huzuruna ihanet etmektir... kendimi toplumdan yardımseverlerden soyutlamaktır bu.
ان أخون بقية العالم ان اعزل نفسي عن المجتمع .عن الجماعة المتعاونة

Glorificous'a ihanet etmeyeceğim. Ne korkunç işkenceler yaparsanız yapın. konuşmayacağım.
لن أخون جلوري.لن أتكلم بغض النظر عن بشاعة التعذيب

Kâinattaki son eylemimin kız kardeşime ihanet etmek olacağını sanmam.
أنا لا أعتقد بعد هذا الشعر أنه سوف يجعلنى أخون أختى

Asla ülkemize ihanet etmem ya da insanların hayatını tehlikeye atmam.
أنا لن أخون بلدي وأعرض حياة الناس للخطر أبداً

Eğer yalan söylersem sadece kendime ihanet etmeyeceğim,Bunları görmem için bana bu imkanı verenlere de ihanet edeceğim.
إذا كذبت ، فأنا لا أخون نفسي فقط بل أخون كل شيء يمكنني من رؤية تلك الأشياء

Ben asla takımıma ihanet etmem! Siz kaçtınız. Bana ihanet ettiniz.
أنا لم أخون فريقي ، لقد ذهبتم بدون أذن ، أنتم من خانني

Bir keresinde niyetlendim ama eski Shogun olan babasına ihanet edemedim.
كنت قادرا على ذلك ولكن لا يمكن أن أخون والده، الشوجون السابق.

Ve ben onu öldüren adamı bağışlayarak kızıma ihanet etmeyeceğim.
وأنا لن أخون ابنتي... عن طريق مسامحة الرجل الذي قتلها.

Sırf içinize bir şeyler doğdu diye paralarını döken insanların güvenlerine ihanet edemem.
لن أخون ثقة الذين دفعوا ثمنها لأنّ لديكِ حدس

Bunu savunamam. Ama halkıma da ihanet etmem.
لا يمكنني تبرير هذا الفعل لكنّني لن أخون شعبي.

En eski dostuna ihanet ettiğini hiç düşünmedin mi?
لقد إعتقد بأنّني لن أخون صداقتي القديمة معك

Ülkeme ve onu korurken ölen arkadaşlarıma ihanet etmeyeceğim.
لن أخون وطني. لن أخون أصدقائي الذين ماتوا دفاعاً عنه.

- Kimseyi aldatmıyorum... - Evet, altıncı emirden ne haber?
ولا أخون أحد نعم وماذا عن الوصايا؟

Başka bir dünyadan olduğunu biliyorum ama benim dünyamda ben kızımı aldatmam.
أعلم انك تمكث في نظام شمسي أخر كلياً ومن هذا الهراء ولكن في نظامي, أنا لا أخون فتاتي

Bak, kız arkadaşımı neden aldattığımı biliyoruz, çünkü aşağık herifin tekiyim. Ama en azından ne olduğumu biliyorum, ve kendime bu konuda dürüst davranıyorum.
إسمعي ، كلانا يعلم لماذا أنا أخون لأني مجرد حقير ، لكني على الأقل أعرف نفسي

Efendim, babam der ki: "aldatmak yok." Onun güvenini kıramam.
"سيدي, والدي يقول " لا تغش لاأستطيع أن أخون ثقته

Şunu daha iyi anlayayım. Kendi yoldaşlarımı satmamı mı istiyorsun?
دعني أحاول فهم التالي تريدني أن أخون إخوتي الإيرلنديين؟

"Babama öfkeliyim, bu yüzden aldattım."
"أنا غاضب من أبي ولذلك أخون."

Kimseyi kimseyle aldatmaya çalışmıyorum.
أنا لا أحاول أن أخون إمرأة من خلال إمرأة إخرى

Turnede seni aldatmamı önleyecek.
ويساعدني على ألا أخون في رحلتي.

Ama Sam'ı aldatmadım.
لكني لم أخون سام

İlk kez aldatıyorum.
هذه هي المرة الأولى التي أخون فيها.

Andy' yi aldatıyormuş gibi hissediyorum.
أشعر وكأنني أخون أندي

Ve merak etme, aldatmıyordum.
ولاتقلق, لا أخون احد

"Kız kardeşlerimi asla aldatmayacağım."
أبداً لن أخون أختاً عضوة