ويكيبيديا

    "أدلّة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kanıt
        
    • ipucu
        
    • delil
        
    • kanıtlar
        
    • kanıtı
        
    • kanıtları
        
    • deliller
        
    • ipuçları
        
    • dair
        
    • delili
        
    • delilleri
        
    • kanıtın
        
    • kanıtını
        
    • kanıtlara
        
    • kanıtımız
        
    ...ve sanığı bu silaha bağlayacak herhangi bir kanıt var mı? Open Subtitles وهل هناك أيّ أدلّة على الإطلاق تربط المدّعى عليه بهذا السلاح؟
    Sizde kanıt yok! Sizde hiç delil yok ki! Open Subtitles ليس لدينا جثث ليس لديكم أية أدلّة إطلاقاً
    Elinizde herhangi bir ipucu var mı, dedektif? Open Subtitles حصلت على أيّ أدلّة على هذه الحالة، مخبر؟
    Ancak Hans'ın odasında delil bulasıya kadar onları kimin yazdığını fark etmemişti. TED ولكن هذا لم يكن إلا بعد اكتشافها أدلّة في غرفة هانز لتُدرك من قام بكتابتها.
    Ve bazı erkeklerin çok dengesiz olduğunu gösteren kanıtlar var. Open Subtitles هناك أدلّة على أن بعض الرجال يصبحون غير مستقرّين للغاية
    Onların müvekkilim aleyhine ne kadar kanıtı varsa, benim de kanıtım var. Open Subtitles أعرف أنّ هنالك أدلّة ضدّهم أكثر من الأدلة الّتي توجد ضدّ موكّلي
    Söylediklerinizin yarısını bile yapıyor olsalar kanıt bulurdunuz. - Arama emri olmadan. Open Subtitles إذا كانوا يقوم بنصف ما تقول أنت فستجد أدلّة
    Onu tutmak için elimizde yeterli kanıt yok beyfendi. Open Subtitles ستدعونه يذهب فحسب ؟ اسمع، ليس لدينا أدلّة كافية لإحتجازه، سيّدي
    FBI'ın kanıt odasında yangın var. Open Subtitles هناك حريق في غرفة أدلّة مكتب التحقيقات الفيدرالي
    Evet, fakat dolaylı kanıt onu içeri atmak için yeterli değil. Open Subtitles نعم ولكن لا تزال كلّها أدلّة ظرفيّة غير كافية لاعتقاله
    Kesin kanıt görmeliyim. Tesadüf ve spekülasyon değil. Open Subtitles وسأحتاج إلى أدلة دامغة، وليست مجرّد أدلّة مصادفة ومتضاربة
    Pekâlâ, Polis kanıt deposuna gidip üzerinde oynanmış negatifleri almanızı istiyorum. Open Subtitles حسناً، أريدكما أن تذهبا لتحضرا مسودّة الصور المتلاعب بها من سجلاّت أدلّة الشرطة
    Bizim için bir ipucu yok mu? Open Subtitles ألا تملكون أدلّة تساعدنا على بدء البحث ؟
    Konuştuğum hiç kimse henüz bir ipucu bulmuş değil. Open Subtitles حسنا، لا أحد تكلّمت معه لديه أيّ أدلّة لحد الآن
    Design Mahallesi'ndeki patlama hakkında yeni ipucu var mı? Open Subtitles أيّ أدلّة لحد الآن على التصميمِ إنفجار منطقةِ؟
    Risher'ın laboratuvarına girip delil toplamak gibi şeyler mi? Open Subtitles تحبّ الأشياء إقتحام ريشير سيجمع أدلّة. ذلك النوع من الشيء؟
    Olay yerinde toplanması gereken kanıtlar var. Open Subtitles الجميع استطاعوا الفرار هناك أدلّة بحاجة لأن تجمع
    Tamamen saçmalık. Eğer insanlar maymunlardan evrilseydi, bunun bir kanıtı olurdu. Open Subtitles إنها هراء ، لو كان الإنسان فعلاً منحدر من القرود لوجدنا أدلّة
    Şuradaki kutuda binada olanların kanıtları var. Sen onlara bak. Open Subtitles ثمة أدلّة من المبنى بتلك العلب، يمكنك معالجتها.
    Yetersiz deliller, tanık korkutmak, jüri ayarlamak... Tüm detayları duymak ister misin? Open Subtitles أدلّة مفقودة، تهديد شهود، تلاعب بالمحلّفين، لديّ تفاصيل، فهل تودّين سماعها؟
    Hey! Olayın gizemini çözecek ipuçları buldum. Open Subtitles لقد وجدت أدلّة ستكشف لكم الكثير من الغموض
    - Kesinlikle. Neden bizim yardımımıza ihtiyacı olduğuna dair bir şey bulamıyorum. Open Subtitles بالتأكيد لا، وإنّما لا أستطيع إيجاد أيّ أدلّة لسبب حاجتها إلى مُساعدتنا.
    Bölge savcısının onu suçlayacak delili varmış ama savunma avukatı teknik olarak onu kurtarmış. Open Subtitles الآن، كان لدى المُدّعي العام أدلّة كافية لإدانته، لكنّ مُحاميه أخرجه لوجود خطأ تقنيّ.
    Çok daha azı için her gün bundan daha iyi delilleri çöpe atıyorum. Open Subtitles أجد أدلّة أفضل بكثير مرفوضة كلّ يوم لأسباب أقل
    Paha biçilemez bir kanıtın çalınmasında öncülük edilmesine yardımcı oldun. Arkeolojik bir hazineydi. Open Subtitles لقد كُنت مُشرفًا لتوّك على عمليّة سرقة لتظهر مُجموعة أدلّة لا تقدّر بثمن أيّ كنز.
    Birimizin, Mezarcı'nın kanıtını çaldığımızı mı düşünüyorsun? FBI'dan mı? Open Subtitles أتشكّين أنّ أحدنا سرق أدلّة حفار القبور من المباحث الفيدراليّة؟
    Bunları yaptığını biliyorduk. - Ama kanıtlara ulaşamıyorduk. Open Subtitles نعلم أنّه يقوم بذلك، وإنّما لمْ نستطع الحصول على أدلّة.
    Sayın Hâkim, bunu ilk savunma kanıtımız olarak sunmak istiyorum. Open Subtitles سيادة القاضي، أريد توثيق هذا ضمن أدلّة الدفاع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد