ويكيبيديا

    "أدويته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • İlaçlarını
        
    • ilacını
        
    • ilaçları
        
    • İlaç
        
    • İlaçlar
        
    • İlaçlarının
        
    • İlaçlardan
        
    • İlaçlarına
        
    İlaçlarını bir gün bile kaçırırsa sonuçları çok ciddi olabilir. Open Subtitles إذا لم يتناول أدويته ليوم واحد فسيشكل هذا خطراً عليه
    İlaçlarını düzenli almasını da bırakılma şartları arasına almak zorunda kaldık. Open Subtitles كان علينا وضع أدويته لاجل إطلاق سراحه كيف حالُك، ايها الجميل؟
    İki ay önce, T-Hücreleri 30'a düştüğünde ilacını değiştirmiş. Open Subtitles منذ شهرين كانت الخلايا البيضاء ثلاثين ثم غير أدويته ارتد جهازه المناعي
    İlacını her gün almıyor mu? Open Subtitles أنه يأخذ أدويته كل يوم بانتظام ، أليس كذلك ؟
    Kontrol altında tutulacak, ve ilaçları arttırılınca serumu kesmeyi deneyeceğiz. Open Subtitles , ستتم مراقبته و سنحاول افطامه عندما تتم مضاعفة أدويته
    Ahmaklık edip, ilaçlarını kuzeniyle paylaşmaya çalıştı üstelik ortada birine yetecek ilaç vardı. Open Subtitles بغباء، حاول مشاركة أدويته مع قريبه و كان لديه ما يكفي لشخص
    İlaçlar kendini iyi hissetmesini sağlıyor. Kendi bağışıklık sistemi onu hasta ediyor. Open Subtitles جعلته أدويته بخير حال لذا فجعل نفسه مريضاً؟
    Aslında, onun ilaçlarının nasıl bir etki yaptığını bilmiyorsun. Open Subtitles لكي يواعد أىّ أحد. حسناً، أنت لا تعرف الحالة التي كان عليها عندما كان يأخذ أدويته.
    Bakın, bakın, bakın. İlaçlarını aldığı sürece iyiymiş. Open Subtitles أنظر , أنظر , أنظر.أنه بخير طالما يحصل على أدويته
    İlaçlarını iki misline çıkartmalıyız. Aklıma gelen yegane şey bu. Open Subtitles سنضطر فقط إلى مضاعفة جرع أدويته هذا كل ما يمكنني التفكير به
    Öyleyse, kız arkadaşıyla ayrıldı, çalışmasında geriye düştü, ilaçlarını almayı bıraktı. Open Subtitles لم يأخذ عبوة واحدة حسنا إذاً، لقد هرب مع حبيبته وقد تخلف عن عمله، وتوقف عن أخذ أدويته
    Bunu yaptığını bilmiyordum, ilaçlarını yanında taşıdığını. Open Subtitles لم أعلم بأنك فعلت هذا بأنك كنت تحملين أدويته معك دائماً
    Düzgün bir şekilde ilacını alırken bile çok korkutucu biri. Open Subtitles الرجل مُخيف بما يكفي عندما يكون يتناول أدويته بإنتظام
    İlacını almadığı 12 saat oldu. Open Subtitles وقد مضت 12 ساعة بدون أن يأخذ أدويته
    - Zavallı çocuğun ilacını alması lazım. - Evet. Open Subtitles -هذا الفتي المسكين يحتاج إلى أدويته
    İlacını aldığı sürece, o iyi. Open Subtitles انه بخير ... .مادام يحصل على أدويته
    O ilaçları aldığı sürece de, ki önünde sonunda alıyor, bana daha az güveniyor. Open Subtitles وعندما يتوقف عن تناول أدويته والتي دائما مايفعلها . تقل ثقته فيني
    Onu normale döndürecek ilaçları getiriyor ve o zamana kadar, ona kahve falan getiremezsin. Open Subtitles لتحضر له أدويته يعود طبيعيا وبعدها ، يمكنكِ احضار اي قهوة له
    Onun önümüzdeki haftalık ilaçları burada. Open Subtitles هذه أدويته تكفيه طيلة الأسبوع القادم
    İlaç dozunu değiştirdim. Open Subtitles أودّ مراقبته لفترة، لقد قمت بتعديل أدويته
    İlaçlar kendini iyi hissetmesini sağlıyor. Kendi bağışıklık sistemi onu hasta ediyor. Open Subtitles جعلته أدويته بخير حال لذا فجعل نفسه مريضاً؟
    İlaçlarının yarım saat önce verilmiş olması gerekiyordu. Open Subtitles أدويته كان يجب أن يأخذها منذ نصف ساعة
    İlaçlardan birine alerjik reaksiyon gösteriyor olabilir. Open Subtitles قد تكون ردة فعل استهدافيّة لأحد أدويته وهل يتطور هذا فجأة بعد 8 ساعات من بدء العلاج؟
    Babasının ilaçlarına ve içkisine para bulmak için, kendini satıyor. Open Subtitles يجب عليها أن تفعل ذلك لتدفع ثمن شراب والدها السكير و أدويته.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد