ويكيبيديا

    "أرادها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • istediği
        
    • istedi
        
    • istiyordu
        
    • istemiş
        
    • istemişti
        
    SD-6 kasasında duran ve Cole'un almak istediği sıvı vardı ya? Open Subtitles أتتذكرين قارورة السائل التى أرادها كول من قبو الـ إس دي
    - Kulağa hoş geliyor. Hey, Gil. Red Ryder'a söyle istediği protein tozunu getirdim. Open Subtitles غيل, أخبر رايدر أني جلبت له بودرة البروتين التي أرادها
    Bu son isteği, onun istediği gibi olmalı. Open Subtitles أمنيته الأخيرة يجب أن تكون كما أرادها هو
    Ancak üniversite mezunu amcası ona dünyayı görme, toplumun bir parçası olma şansını vermek istedi. TED لكن عمها كان خريج جامعي أرادها أن تحظي بفرصة لترى العالم أن تكون جزءَا من المجتمع
    Pekala, bu yüzden de ayrılmak mı istedi? Open Subtitles حسناً، لذا أنتِ تعتقدين بأنه أرادها خارج حياته؟
    Kadının kıskanmasını istiyordu. Ama kıskanmıyordu. Open Subtitles فقد أرادها أن تشعر بالغيرة، لكنها لم تشعر بذلك
    Ama bir çeşit seks kölesi olmasını istemiş. Open Subtitles أرادها فقَط بأن تكون مُستعبدة لمُمارسة الجنس
    her zaman istediği normal bir hayatta - hak ettiği bir hayatta. Open Subtitles يعيش الحياة الطبيعية التي أرادها .. الحياة التي يستحقّها
    Gururlu bir adam. İstediği ölüm şekli bu değilmiş. Open Subtitles رجل فخور بنفسه لم تكن تلك هي النهاية التي أرادها
    Bekledi ve tam istediği şekilde yaptı. Open Subtitles إنتظرَ وفعلها بالضبط بالطريقة التر أرادها
    Yeğeninin istediği işi kapmıştım. Neyse. Open Subtitles فقد شغلت الوظيفة التي أرادها ابن شقيقه بأية حال
    İstediği kareleri elde etmek için, özel bir sualtı muhafazasına sahip yeni bir dijital kamera kullandı, böylelikle ayıları rahatsız etmeden onlara yakın yerlere konuşlanabildi. Open Subtitles ،لكي يحصل على اللقطات التي أرادها قام باستخدام كاميرا رقمية جديدة في مأوي مبني خصيصاً تحت الماء حيث يمكنه أن يعدّها قرب الدببة التي تصطاد
    Simon, Carli'yi sonunda istediği yere, odasına atmıştı. Open Subtitles حصل سايمون على كارلي في المكان الذي طالما أرادها فيه, في غرفة نومه
    Annesinin tüm iyi özelliklerini taşıyan bir eş seçmiş, ayrıca hep istediği o yakın aileyi de ona verebiliyor. Open Subtitles ، لإختياره الزوجة التي تملك أفضل مميزات أمه وبإمكانها أيضًا أن تعطيه العائلة المتقاربة التي طالما أرادها
    Ben de sevmem ama babam akşam yemeğine istedi. Open Subtitles أنا أكرها أيضـًا، ولكن أبي أرادها على العشاء
    Baş yardımcılarından biriyle yattığı için kızın ülkeden hemen gitmesini istedi. Open Subtitles لقد كانت تضاجع أحد كبار ملازميه و أرادها أن تخرج من البلدة في أسرع وقت ممكن
    Kadını takip ediyordu ve nedense onu sır olarak saklamak istedi. Open Subtitles كان يتبعها، ولسببٍ ما أرادها أن تبقى سرًا
    Gelmesini kim daha çok istiyordu bilmiyorum. Annemle babam mı, kardeşim mi? Open Subtitles لا أعلم من أرادها هناك أكثر , والداي أم أختي
    Radyoda çalan şarkıyı kızın dinlemesini istiyordu. Şarkıyı seveceğini düşünüyordu. Open Subtitles أرادها ان تستمع الى الاغنية وظن انها قد تحبها
    Kaptan o sürpriz yapmak istiyordu biz gelene kadar burada kalabilirseniz... Open Subtitles ..كابتن ...منذ أرادها كمفاجأة إذا فهل من الممكن أن تبقى ...هنا حتى نأتى لك
    Yani birileri onu araziden çıkarmak istemiş. Open Subtitles إذاً شخص ما أرادها خارج المكان
    Olmamı o istemişti ve bunu için de her şeyi yaptı. Open Subtitles أرادها لي. وعمل جاهداً لأحصل عليها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد