"أرادها" - Traduction Arabe en Turc

• istediği
• istedi
• istiyordu
• istemiş
• istemişti

SD-6 kasasında duran ve Cole'un almak istediği sıvı vardı ya?
أتتذكرين قارورة السائل التى أرادها كول من قبو الـ إس دي

- Kulağa hoş geliyor. Hey, Gil. Red Ryder'a söyle istediği protein tozunu getirdim.
غيل, أخبر رايدر أني جلبت له بودرة البروتين التي أرادها

Bu son isteği, onun istediği gibi olmalı.
أمنيته الأخيرة يجب أن تكون كما أرادها هو

Ancak üniversite mezunu amcası ona dünyayı görme, toplumun bir parçası olma şansını vermek istedi.
لكن عمها كان خريج جامعي أرادها أن تحظي بفرصة لترى العالم أن تكون جزءَا من المجتمع

Pekala, bu yüzden de ayrılmak mı istedi?
حسناً، لذا أنتِ تعتقدين بأنه أرادها خارج حياته؟

Kadının kıskanmasını istiyordu. Ama kıskanmıyordu.
فقد أرادها أن تشعر بالغيرة، لكنها لم تشعر بذلك

Ama bir çeşit seks kölesi olmasını istemiş.
أرادها فقَط بأن تكون مُستعبدة لمُمارسة الجنس

her zaman istediği normal bir hayatta - hak ettiği bir hayatta.
يعيش الحياة الطبيعية التي أرادها .. الحياة التي يستحقّها

Gururlu bir adam. İstediği ölüm şekli bu değilmiş.
رجل فخور بنفسه لم تكن تلك هي النهاية التي أرادها

Bekledi ve tam istediği şekilde yaptı.
إنتظرَ وفعلها بالضبط بالطريقة التر أرادها

Yeğeninin istediği işi kapmıştım. Neyse.
فقد شغلت الوظيفة التي أرادها ابن شقيقه بأية حال

İstediği kareleri elde etmek için, özel bir sualtı muhafazasına sahip yeni bir dijital kamera kullandı, böylelikle ayıları rahatsız etmeden onlara yakın yerlere konuşlanabildi.
،لكي يحصل على اللقطات التي أرادها قام باستخدام كاميرا رقمية جديدة في مأوي مبني خصيصاً تحت الماء حيث يمكنه أن يعدّها قرب الدببة التي تصطاد

Simon, Carli'yi sonunda istediği yere, odasına atmıştı.
حصل سايمون على كارلي في المكان الذي طالما أرادها فيه, في غرفة نومه

Annesinin tüm iyi özelliklerini taşıyan bir eş seçmiş, ayrıca hep istediği o yakın aileyi de ona verebiliyor.
، لإختياره الزوجة التي تملك أفضل مميزات أمه وبإمكانها أيضًا أن تعطيه العائلة المتقاربة التي طالما أرادها

Ben de sevmem ama babam akşam yemeğine istedi.
أنا أكرها أيضـًا، ولكن أبي أرادها على العشاء

Baş yardımcılarından biriyle yattığı için kızın ülkeden hemen gitmesini istedi.
لقد كانت تضاجع أحد كبار ملازميه و أرادها أن تخرج من البلدة في أسرع وقت ممكن

Kadını takip ediyordu ve nedense onu sır olarak saklamak istedi.
كان يتبعها، ولسببٍ ما أرادها أن تبقى سرًا

Gelmesini kim daha çok istiyordu bilmiyorum. Annemle babam mı, kardeşim mi?
لا أعلم من أرادها هناك أكثر , والداي أم أختي

Radyoda çalan şarkıyı kızın dinlemesini istiyordu. Şarkıyı seveceğini düşünüyordu.
أرادها ان تستمع الى الاغنية وظن انها قد تحبها

Kaptan o sürpriz yapmak istiyordu biz gelene kadar burada kalabilirseniz...
..كابتن ...منذ أرادها كمفاجأة إذا فهل من الممكن أن تبقى ...هنا حتى نأتى لك

Yani birileri onu araziden çıkarmak istemiş.
إذاً شخص ما أرادها خارج المكان

Olmamı o istemişti ve bunu için de her şeyi yaptı.
أرادها لي. وعمل جاهداً لأحصل عليها.