ويكيبيديا

    "أراني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gösterdi
        
    • göstermişti
        
    • gösteren
        
    • gösterdiniz
        
    • bana gösterdiği
        
    • gösterdiğinde
        
    Daha onu öğretmedi ama senin bazı eski fotoğraflarını gösterdi. Open Subtitles لم يعلمني هذا بعد لكنه أراني بعض الصور القديمة لكِ
    Bana, kendi adına yazılmış bir milyonluk çek gösterdi Noel'de paraya çevrileceğini söyledi. Open Subtitles أراني صكاً كتبه لنفسه بمليون دولاراً، وسيصرفه متى ما حان عيد الميلاد المجيد
    Karşılığında da kendi hakkındaki akıl almaz gerçeği gösterdi bana. Open Subtitles و في المقابل أراني الحقيقة التي لا تصدق حول نفسه
    Sonra koltuğun altında yapıştırdığı hayalet seslerini çıkartan kaset çaları gösterdi. Open Subtitles وبعد ذلك أراني الشريط المسجلة تحت عب المقعد يبدو مثل الشبح
    Mücevheri nereye sakladığını bilmiyordum ama mektubu nereye koyduğunu bana daha önceden göstermişti. Open Subtitles و أنا لم أعرف أين قد خبأ البضاعة لكنه أراني من قبل أين يحتفظ بالخطاب
    O bana Kan ve Barselona için deneme kaydını gösterdi. Open Subtitles لقد أراني شريط تجربة الأداء الخاص بك لـ: الدم وبرشلونة
    Bana nasıl işlediğini gösterdi. O enerji vermiyor. Enerji alıyor. Open Subtitles أراني كيف تعمل ،إنها لا تعطيكِ قوة ،بل تأخذها منكِ.
    Bana bir oyuncak gösterdi. Şu bebek beşiklerinin üzerinde olanlardan. Open Subtitles لذا، لقد أراني ذلك الهاتف الذي يملكه مثل سرير الطفل.
    Bir gün Peter bana bunu gösterdi ve ben de bir şeyi gözardı ettiğimizin farkına vardım. O şey gezegenin geri kalanıydı. TED وعندما أراني بيتر هذا، أدركت بأننا قد فوتنا أمرا ما، وهو بقية الكوكب.
    Dört yaşında, babam bana bir bilgisayarın nasıl parçalara ayrılıp tekrar birleştirileceğini gösterdi. TED في عمر الأربع سنوات، أراني والدي كيفية تفكيك جهاز الكمبيوتر و تجميعه مرة أخرى.
    Bana bastığı broşürlerdeki şeylerin sayfadaki yerlerini nasıl halledeceğini gösteren maketleri gösterdi. TED أراني مجسّمات صنعها ليعرف الموضع على الورقة للأشياء مثل الكتيبات التي كان يطبعها.
    İstasyondan baktığım manzara bana şunu gösterdi ki hepimiz aynı yerden geliyoruz. TED وأيضاً المنظر من المحطة أراني أننا جميعاً من المكان نفسه.
    Ortalıkta meslekten biri dolaşıyormuş... Bana resmini gösterdi. Mahkûm olmuş bir katilmiş. Open Subtitles يوجد رجل يتجول في المنطقة أراني صورته، إنه قاتل مدان.
    Bir arkadaşım Watergate hırsızlarının otel odalarında buldukları şeyleri gösterdi. Open Subtitles أحد الأصدقاء أراني ما وجدوه في غرف الفندق الذي كان يقيم فيه المقتحمون
    Synthesizer'la değiştirdiği, 60'lara ait çatışma görüntülerini gösterdi. Open Subtitles أراني اشتباكات في الستينيات عبر جهاز المزج الخاص به
    Bana pullarını gösterdi. Wilhelmina biriktiriyor. Open Subtitles أراني طوابعه يجمع طوابع الملكة ويلهيلمينا
    Bana pul koleksiyonunu gösterdi. Wilhelmina pullarını topluyor. Open Subtitles أراني طوابعه يجمع طوابع الملكة ويلهيلمينا
    Bana sizin görüntülerinizi gösterdi. Ben de sizi oradan çıkardım. Open Subtitles أراني اشرطة مصوّرة لكما هكذا تعرّفتُ عليكما
    Enstitüdeki bir programcı arkadaşım göstermişti. Open Subtitles لقد رأيتهم، صديق لي يعمل بالبرمجة و لقد أراني
    Enstitüdeki bir programcı arkadaşım göstermişti. Open Subtitles لقد رأيتهم، صديق لي يعمل بالبرمجة و لقد أراني
    Çünkü ikiniz de bana bu dünyada göremediğimiz şeyler olduğunu gösterdiniz. Open Subtitles لأنه كلاكما أراني أنه يوجد الكثير مما لا يمكننا رؤيته في هذا العالم
    Galericinin bana gösterdiği broşürlerde onu erkekler kullanıyordu. Open Subtitles البائع أراني صور للسيارة يقودها الرجال.
    Babam bana böyle şeyleri ilk gösterdiğinde hayal falan görüyor sanmıştım. Open Subtitles ‫عندما أراني والدي أشياء مثل هذه، ‫ظننت أنها تخيلات كانت تطرأ عليه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد