İşverenler, sicilinden dolayı onu geri çevirdi. Kalp rahatsızlığı ve diyabeti nedeniyle annesi, en yakın arkadaşı, 43 yaşında hayatını kaybetti. | TED | فقد رفضه أرباب العمل بسبب سجله الإجرامي، وتوفيت والدته، أعز صديق له في عمر 43 عاماً بسبب أمراض القلب ومرض السكري. |
Bu işverenler işten uzaklaşıp kendine odaklanmanı istiyor. | TED | أرباب العمل هؤلاء يريدون منك أن تختلي بنفسك بعيداً وتركز على نفسك. |
Psikolojik profilleri ve daha önceki patronlarının referansları bizde mevcut. | Open Subtitles | هُناك ملفات نفسيه لكل واحد منهم وتوصيات من أرباب عملهن السابقين |
Gazetem, İrlandalı emekçi patronlarının bu adamları bir bedel karşılığı zorunlu çalıştırıldığını yazmıştı. | Open Subtitles | رصدت صحيفتي أن أرباب العمل الأيرلنديين يجبرونهم على العمل هنا مقابل رسوم كيف يختلف هذا عن الاسترقاق؟ |
- Patronlarınız hiç seçici değil. -İşi ben istemedim. | Open Subtitles | لا شيئ صعب الإرضاء حول أرباب أعمالك أنا لم أقدم طلب للحصول على العمل |
Tüm patronlarına böyle mi adam gönderiyorlar? | Open Subtitles | أهكذا يتم تقديم كل أرباب العمل؟ |
Önceki işverenlerim için çalıştığından oldukça eminim. | Open Subtitles | أعتقد انه يعمل لدى أرباب أعمالي السابقين |
Potansiyel işverenler sizi işe almaz. | TED | أرباب العمل المحتملين لن يقوموا بتعيينك. |
Ve siz patronlar, işverenler ne demek istedigimi siz çok daha iyi biliyorsunuz. | TED | ويعرف أرباب العمل الذين هم أولئك منكم تماما ما أعنيه. |
İşverenler onu işe alabilmek için birbirleriyle yarışacaklar. | Open Subtitles | أرباب الأعمال سَيَتنافسونَ على إسْتِئْجاره |
İşverenler, işçilerinin ihmalkârlıklarından sorumludur. | Open Subtitles | أرباب العمل هم المسؤولون عن إهمال موظفيهم |
Ama bazı şerefsiz işverenler de bundan çıkar sağlıyor. | Open Subtitles | ولكن بعض أرباب العمل الأوغاد يستغلُّ هذا أيضاً |
Devlet İş Kurumu tarafından dün açıklanan ilk rakamlara göre işverenler yaklaşık 1000 kişilik istihdam yarattılar. | Open Subtitles | صَدَرَت الأرقام الأوليَة البارِحَة مِن مَكتَب العَمَل في الولايَة تَظهِرُ أنَ أرباب العَمَل خَلَقوا قُرابَةَ 1000 وَظيفَة جديدَة |
Gazetem, İrlandalı emekçi patronlarının bu adamları bir bedel karşılığı zorunlu çalıştırıldığını yazmıştı. | Open Subtitles | رصدت صحيفتي أن أرباب العمل الأيرلنديين يجبرونهم على العمل هنا مقابل رسوم |
Altı ay kadar önce kendini John adıyla tanıtan bir adam bana yaklaştı ve patronlarının sizin Nassau'yu alma operasyonunuzu gözlemek istediğini söyledi. | Open Subtitles | منذ ما يقارب ستة أشهر، جائني رجل قدم نفسه باسم (جون) وقال أن أرباب عمله يريدون مراقبة عمليتك لاستعادة السيطرة على (ناسو) |
Patronlarınız hala bizim için bir gizem. | Open Subtitles | أرباب العمل لا يزالوا سرا لنا |
Anlaşılan Frontera patronlarına ulaşıp... adadan çıkarılmasını istemiş. | Open Subtitles | يبدو أن (فرونترا) قد وصل إلى أرباب عمله ويطلب إجلاء من الجزيرة |
Eski işverenlerim ortam dinlemesi ve hackerlıktan geri durmayacak adamlar. | Open Subtitles | أرباب عملي السابقين ليسوا بعيدين عن التنصّت والقرصنة. |