| Evet, eldivenimi taktım ve pencereden çıkıp nehre gittim, işte orası ceket, bıçak ve eldivenlerin bulunduğu yer | Open Subtitles | نعم, أرتديت قفازى و خرجت من النافذة الى النهر هناك حيث يوجد المعطف والسكين والقفازات |
| Bir gün yüzüğü taktım. Yaşlı bir kadın belirdi. | Open Subtitles | يوماً ما أرتديت الخاتم و رأيت أمرأة عجوز أمامي. |
| Dikkat çekmemek için cüppe giydim. Beni yakaladı. | Open Subtitles | لقد أرتديت رداء الكهنة لابعد عنى الانتباه ولكنه فاجأنى |
| Ben de Jennifer'in hediyesi olan güzel Balmain şalımı giydim ve kendime dediğim gibi rüya gibi göründüm ve hissettim. | Open Subtitles | لهذا أرتديت الشال الجميل , اللى جنيفر أهدتنى ايه ولهذا كان شكلى ساحراً |
| Sabah 5.15'te kalktım. Duş aldım, üstümü giyindim. | Open Subtitles | إستيقظتفىالخامسةوالربعصباحاً، أستحممت ، و أرتديت ملابسي. |
| Ama bu şeyleri giyer misin ha? | Open Subtitles | هل أرتديت هذه الأشياء ؟ |
| Müdire Hanım, eğer forma giyersem babam okula gelmeme izin vermez. | Open Subtitles | سيدتي أذا أرتديت الزي الرسمي والدي لا يسمح لي أن أأتي إلى المدرسة |
| Eşofmanı giydiğim an dünya önümde diz çöktü. | Open Subtitles | اللحظه التي أرتديت بها البدله الرياضيه أنحنى العالم من أجلي |
| Kaç defa okula gelirken mor kravat taktım? | Open Subtitles | كم عدد المرات التي أرتديت بها ربطة عنق أرجوانية في المدرسة؟ |
| Zamanında çok farklı diş telleri taktım. | Open Subtitles | حسناً، لقد أرتديت الكثير من الدعامات في حياتي |
| Tek bir şapka taktım, herkesin benim deli falan olduğumu düşünmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أرتديت قبعه واحدة لأني فحسب لم أريد الجميع يطن أني مجنون أو أي شيء |
| Birkaç hafta askı taktım. | Open Subtitles | أرتديت تلك العلّاقة الطبية لبضعة أسابيع |
| Radyonun sesini aç bebeğim, ben geliyorum. Bunun için lanet bir takım elbise giydim! | Open Subtitles | افتح المذياع يا حبيبي أنا قادمة لقد أرتديت بذلة لعينه من أجل هذا |
| Bir şey olmaz. Birkaç kat giydim. Polo, Eddie Bauer ve Timberland. | Open Subtitles | لا مشكلة، أرتديت طبقات "بولو"، "ايدي باور" و"تيمبرلاند" |
| Hafta sonu 750 serisi ayakkabıları giydim. | Open Subtitles | - أرتديت هذه الأحذية طوال الأسبوع |
| - Elbisemi giydim. Saçımı yaptım. | Open Subtitles | -لقد أرتديت فستان وصففت شعري |
| Sabah biraz aceleyle giyindim de. -Gerçekten mi? | Open Subtitles | أجل أنا أرتديت على عجلة هذا الصباح. |
| Zaten yarım giyindim ve kostümün geri kalanını bulamadım. Evet yırtık pırtık bir fareyim. | Open Subtitles | بعد أن أرتديت معظم ملابسي ,ولم أتمكن من إيجاد بقية زيي لذا أجل "أنا "الفأر الأشعث |
| Ben niye o kadar giyindim o zaman? | Open Subtitles | إذن , لماذا أنا أرتديت ثوبى ؟ |
| Üzerine bir şeyler giyer misin? | Open Subtitles | هلاّ أرتديت ثيابك؟ |
| Pantolonunu giyer misin lütfen? | Open Subtitles | هل أرتديت بنطالك, لو سمحت؟ |
| - Çarpıcı çoraplar giyersem Hodgins'i affedeceğimi mi söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت تقول بأني لو أرتديت جوارب مهرج سأصفح عن هودجينز |
| O üniformayı vazifedeyken giydiğim son sefer evleri kontrol ediyorduk. | Open Subtitles | أخر مرة أرتديت هذا الزي كان خلال خدمة فعلية كنا نقوم بتفتيش منزل |