Böyle zamanlar hep olur, Arquímedes. | Open Subtitles | (لا شيء يبقى على حاله، يا (أرخميدس.. |
- Ben de giderim Arquímedes, siz durun. | Open Subtitles | -أستطيع أن أمضي، يا (أرخميدس) .. |
Siraküslü Arşimed'i hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر أرخميدس من سيركيوز ؟ اليس كذلك؟ |
Ağırlığın üzerinde hacim. Ve böylece Arşimed sorunu çözdü. | Open Subtitles | الوزن على الحجم وهكذا يحل أرخميدس المشكلة |
Arşimet'in el yazmalarını ve diğer yedi tane el yazmasını ayırdı | TED | قام بفصل مخطوطة أرخميدس و بقية المخطوطات السبعة. |
Archimedes Gölü üzerinde paraşütle atlama. | Open Subtitles | قفز حرّ على بحيرة أرخميدس |
- Kim? - Alcamedes. Eski Yunanistan'da kralı tarafından hapsedilmişti. | Open Subtitles | (أرخميدس) سجنه ملكه في (اليونان) القديمة |
Arquimedes Cesar Plutarco Gavilan y Ortiz. | Open Subtitles | (أرخميدس سيزار بلوتركو جيفلن يورتيز) |
Arquímedes Puccio müebbet hapis cezasına çarptırıldı. | Open Subtitles | حوكم (أرخميدس بوتشيو) بالسجن المؤبد. |
Günaydın Arquímedes. | Open Subtitles | مرحبًا, يا (أرخميدس)؟ |
Arquímedes Puccio, nasılsın? | Open Subtitles | (أرخميدس بوتشيو). كيفَ حالك؟ |
Herhangi bir gelişme var mı Arquímedes? | Open Subtitles | أية أخبار، يا (أرخميدس)؟ |
Arşimed bir sözünde, | Open Subtitles | في كلمات أرخميدس |
Dış lastiğin içinde demir aracılarla birbirinden ayrılan bir Arşimed som metali ve küçük patlayıcılar var. | Open Subtitles | الغلاف يحوي بداخله مجموعات من المتفجّرات الصغيرة (بناءً على مبدأ (أرخميدس ومفصولة عن بعضها بفواصل معدنيّة |
Muhtemelen, ancak gidip Arşimed olacak da değil. | Open Subtitles | ربما لا، لكنها لن تكون مثل العالم (أرخميدس) أيضاً |
Eve gidip biraz dinlendikten sonra zihnim açık hâlde gelince bir çözüm üzerinde çalışmaya hazırlanacaktım ama bir saat önce, aklıma geldi, aynı Arşimed'e hamamda olduğu gibi. | Open Subtitles | كنت عائدًا إلى الوطن لأحصل على بعض الراحة ثم أعود نشيطًا وجاهزًا للعمل قبل ساعة فقط، أصابني الأمر مثل (أرخميدس) في المغطس: "وجدتها" |
Ve Arşimet destekçilerini bir araya topladı ve bütün işi maddi olarak karşılayacağına söz verdi. | TED | لذلك قام بجمع خبراء أرخميدس حوله، ووعدهم بأن يدفع كلّ التّكاليف. |
Ve bu pahalı bir işti ama aslında düşündüğünüz kadar da pahalı sayılmazdı çünkü bu insanlar para için değil Arşimet için geliyorlardı. | TED | وكان ذلك العمل مكلفا، ولكن في الواقع فإنّه لن يكون كما تظن لأنّ هؤلاء الناس، لم يأتوا لأجل المال، بل جاءوا لأجل أرخميدس. |
Ve sağdaki resimde Arşimet'in yazılarının bir kısmını görebiliyorsunuz. | TED | وفي الصورة على اليمين قد ترون البعض من كتابات أرخميدس. |
.güneş, deniz, frenk incirleri, Empedocles, Archimedes. | Open Subtitles | .الشمس،البحر،أجاصالصبار. (أرخميدس) |
Archimedes'in kısaltması. | Open Subtitles | ...(حسناً، تصغير لاسم (أرخميدس |
Sir Walter Raleigh, Alcamedes, Solzhenitsyn, onların hepsi haksız yere hapse atılmıştı. | Open Subtitles | لكن سير (والتر رولي) و(أرخميدس) و (سولجنتسين) سُجنوا جميعاً ظلماً |
Mickey ve Arquimedes geri dönmeyecek. | Open Subtitles | (ميكي)، و (أرخميدس) لن يعودوا |