Bu kadar çok hasta varken hiçbirini oraya gitmeleri için zorlayamam. | Open Subtitles | لن أرغم أيّ مشرف للعمل بها , في وجود كل هذه الأعمال في الوهدة |
Bakın, kimseyi başka birisiyle çocuk sahibi olmaya zorlayamam. | Open Subtitles | انظر، لا يمكنني أن أرغم أحداً أن يرزق بطفلٍ من أحدٍ آخر |
Kızları grup terapisine zorlayamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أرغم الآخرين على الحضور |
Müdür Gordon ayrılmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | المفوض جوردن قد أرغم على الرحيل |
Müdür Gordon ayrılmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | المفوض جوردن قد أرغم على الرحيل |
Babası utanç içinde okuldan ayrıImak zorunda kaldı. | Open Subtitles | لقد أرغم والدها على ترك المدرسة |
Yeni bir iş kurmak için evi satmak zorunda kaldı. Ağzını açma sakın! | Open Subtitles | لقد أرغم على بيع الشقة الأمور صعبة جدا |