Doğru söylüyorsun, oğlum kutsal topraklarda ruhları çok daha huzurlu olacaktır. | Open Subtitles | أنت على حق يا بنيّ سترقد أرواحهم بسلام في أرضٍ مقدسة |
Doğru söylüyorsun, oğlum kutsal topraklarda ruhları çok daha huzurlu olacaktır. | Open Subtitles | أنت على حق يا بنيّ سترقد أرواحهم بسلام في أرضٍ مقدسة |
Dört bir yanda, insanlar dolarlarını, meteliklerini verdiler, kalplerini verdiler, ruhlarını verdiler. | TED | القاصي والداني من الناس، تبرعوا بأموالهم القليلة والكثيرة أعطوهم قلوبهم، أعطوهم أرواحهم |
Ateş melekleri, tanrı tarafından günahkarlara darbe indirip, ruhlarını kavurmak için gönderildiler. | Open Subtitles | ملائكة النارَ أرسلتْ مِن قِبل الله للتخلص من الأثم لكي تحرق أرواحهم |
16 asker görev başındayken nasıl oldu da.. hayatlarını kaybettiler. | Open Subtitles | وكيف فقد 16 رجلاً أرواحهم خلال هذا الوقت من الخدمة؟ |
ruhlarının derinliklerini duyuyorum ama açık konuşmak için fazlasıyla korkuyorlar. | Open Subtitles | يمكنني سماع التيارات من أرواحهم, لكنهم خائفين جداً ليتحدثوا بوضوح. |
Hadi, pek çok kişi hayatını kaybetti. Biraz saygı gösterin. | Open Subtitles | هيا، لقد فقد الكثير من الناس أرواحهم أظهروا بعض الإحترام |
Eğer gerçekten Tonane'nin halkına saygınız varsa, onların ruhları gibi davranmamalısınız. | Open Subtitles | لو حقا تحترم قوم توناني, لا يجب أن تتظاهر بصفة أرواحهم |
Onların ruhuna açılan pencerem olmanı istiyorum, tabii ruhları varsa! | Open Subtitles | أريدك أن تكون نافذتي داخل أرواحهم, إذا كانت لهم أرواح. |
Kıymetli insanların öldüğünde, en azından ruhları öteki dünyaya gidiyor. | Open Subtitles | حين يموت البشر النُفساء، فعلى الأقل ستذهب أرواحهم لمكان آخر. |
Onların alayını domaltıp pantolonlarını indirip ruhları bedenlerini terk edinceye dek sikmeyi öneriyorum. | Open Subtitles | أنا أقترح أن نجمعهم جميعا ننزع لهم سراويلهم ونضاجعهم حتي تغادر أرواحهم أجسادهم |
Üniteryanlar, geyler, kürtaj yanlıları lanetliler, iblisler ruhlarını ele geçirdi. | Open Subtitles | المُوحدون، الشواذ، الموالون للمُختارون. الكَفرة، الذي إستقرّت الشياطين في أرواحهم. |
Ve mahşer alametlerini arıyorsan insanların ruhlarını satmalarından başla bence. | Open Subtitles | وإذا كنت تبحث عن علامات الساعة، لبدأت بأشخاص يبيعون أرواحهم. |
Onların yaralarını sarınca ruhlarını da elde edeceğinizi sanıyorsunuz. | Open Subtitles | هل تظنّين أنّكِ حين تقومين بتضميد أصابعهم، أنّكِ ستحصلين على أرواحهم. |
Tanrı ruhlarını affetsin. | Open Subtitles | ندعو بأن يتغمدّهم الرب بالرحمة على أرواحهم |
hayatlarını kurtarmanın tek yolu korkaklığı bırakıp o tekneye binmen. | Open Subtitles | والوسيلة الوحيدة لإنقاذ أرواحهم هي بأن تتشجّع وتصعد ذلك القارب |
Her yıl binlerce denizci görevlendiriliyor. Ve hayatlarını tehlikeye atıyorlar. | Open Subtitles | ألاف الجنود ينضموا كل عام و يضعوا أرواحهم في الخطر. |
Ancak burada onlardan biri olduğumu biliyor ve ruhlarının açlığını paylaşıyorum. | Open Subtitles | لكن هنا أنا علمت أنني واحد منهم. وقد شاركت أشتياق أرواحهم. |
Bir düzinenin üstünde adam hayatını kaybetti ve siz benden kurallara saygı göstermemi mi bekliyorsunuz ? | Open Subtitles | أكثر من دستة رجال فقدوا أرواحهم و أنتم تريدوننى أن أرد على بعض الشكليات ؟ |
Liderlik, ruhunu riske atmaktır ki böylece, diğerleri de bunu yapma özgürlüğüne kavuşabilir. | Open Subtitles | تقضي القيادة بوضع روحك على المحك, لكي يحظى الآخرون بحرية التفكير في أرواحهم. |
İnsanların kalplerine dokunan ve ruhlarına işleyen müzikler. | Open Subtitles | وأغني أغاني تؤثر في قلوب الناس, وتتسلل إلى أرواحهم |
Hayatları size bağlı olan adamlarınızı düşünün. | Open Subtitles | فكر في هؤلاء الرجال الذين تعتمد أرواحهم عليك |
- Eğer karanlıkta ölürlerse Kutsal ruh'un onların ruhunu bulup cennete yollayamayacağını düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدونأنمن يُقتلفيالظلام... لا تستطيع الروح العظيمة ... أن تعثر على أرواحهم لتنقلها للفردوس |
O kamp, daha o zamanlarda bir milyonun üzerinde insanı öldürmüş ve onları bacadan gökyüzüne göndermiş bir kamptı. | TED | المعسكر الذي حينها، أعدم فيه أكثر من مليون شخص في غرف الإعدام بالغاز، حيث صعدت أرواحهم إلى السماء عبر المدخنة. |
Hırsla yakıp yok ettiler, ondan ona saldırdılar ta ki San Venganza köyü kendi kanında boğulana kadar o terk edilmiş yerde ruhlar sonsuza dek tutsak oldu. | Open Subtitles | امتلكهم الجشع فانقلبوا على بعضهم حتى غرقت قرية سان فينجانزا في دمائها حبست أرواحهم في ذلك المكان |
canlarını alan uçak kazası öylesine sert, öylesine gerçekti ki cesetleri teşhis edilemedi. | Open Subtitles | تحطمت الطائرة وخطفت أرواحهم كان هذا خطيرا و بسيطا ولم يتم تمييز أجسادهم |
Onlar güçlü genç adamlar olmak için büyüdü, ama yazık, sevgi zalimlikle, açıklık da şüpheyle mücadele etti, onların ruhu için. | Open Subtitles | لقد كبروا ليصبحوا رجال صالحين لكن الحب و اليقين حاربا ضد القسوة و الشك من أجل أرواحهم |