Bana babanın adını hiç söylemedi ben de hiç öğrenmek istemedim. | Open Subtitles | لم تخبرني أسم الأب قبلاً، و لم أرِد أنّ أعلم أسمه. |
Sadece uyuduğu zaman çenesini kapatıyor. Huzurumuzu ve sessizliğimizi bozmak istemedim. | Open Subtitles | إنّها لا تصمت إلّا حالما تنام، ولم أرِد إزعاج سلامنا وهدوئنا. |
Sadece seni başlangıçta yalnız uğurlamak istemedim. | Open Subtitles | ولكني لم أرِد أن أتركك لوحدك بتجربتك الأولى |
"Ahbap, Javier bir seks daveti aldı ve sen de hatırlarsan daha en başından beri bunu yapmak istememiştim." | Open Subtitles | ألا تخدعني, يا وايت أيها المتأنِّق, جافير جاءته مكالمة مهمة و إذا كنت تذكر لم أرِد فعل ذلك أولاً |
Çıkarmak istemiyordum ben de kapıyı menteşelerinden söktüm. | Open Subtitles | حسن، لم أرِد فعل ذلك، فقمت بخلع الباب من مكــانه. |
Bunu bugün yapmak istemezdim, ama geldim, çünkü boşanmak istiyorum. | Open Subtitles | لم أرِد فعل ذلك اليوم ولكنني أريد الطلاق, بيردي |
Yaşlı adamcağız uzun yoldan gelmiş, onu üzmek istemedim. | Open Subtitles | اللوطي العجوز جاء من مسافة طويلة و لم أرِد أن أردّه |
Şoförün seni terk etmişti. Seni yaya bırakmak istemedim. Çok korkmuştu. | Open Subtitles | حسنٌ، مُقلّتكِ تركتكِ، و لم أرِد ترككِ شاردة. |
Onu hastanelik etmek istemedim. Bir hata olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لم أرِد إرساله إلى المستشفى لقد قلتُ بأنها مجرد غلطة |
Çok özür dilerim. Bunların hiç biri olsun istemedim. | Open Subtitles | إنّي آسفة جداً، لم أرِد أنّ يحدث أيّ من هذا. |
Bir yerlere gittiğimizi biliyordum ama buraya olsun istemedim. | Open Subtitles | علِمت أنّنا متجهين لمنعطفٍ ما ولم أرِد أن يكون هنا. |
Telefonuna cevap vermiyorsun, ben de evi aramak istemedim. | Open Subtitles | كففتِ عن الرد على جوالك ولم أرِد الإتصال بالبيت |
Üzgünüm. Bu yüzden bu akşam dışarı çıkmak istemedim. Sana bunu yapmamalıydım. | Open Subtitles | أنا آسفة لم أرِد أن تسير الليلة بهذه الطريقة لم يكن يتوجب علي أن أضع كل هذا عليك |
Küçük bir çocuğa zarar vermek istemedim. Rozetini uykuya daldığında alırım diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لم أرِد أن آذي الصبيّ، إنّما قررتُ إنتظار لحظة نومه لأخذ بطاقته. |
Sabahki süt için dağıtıcıyı aradım ama postaların birikmesini istemedim. | Open Subtitles | لقد أوصيت سيلفر بخصوص تسليم الحليب، ولكن لم أرِد للبريد أنْ يتراكم. |
Bu sebeple bendekini yok ettim. Fark edilmesini istemedim. | Open Subtitles | لهذا تخلّصت من وحمتي لم أرِد أن يتم كشفي |
Çok üzgünüm. Bunlara seni karıştırmayı hiç istememiştim. | Open Subtitles | إنّي في غاية الأسف، لم أرِد إقحامك قطّ في أيّ من هذا. |
Beni bu kıyafetle görmeni hiç istememiştim. | Open Subtitles | كلا، لم أرِد قطّ رؤيتك لي وأنا مرتدية هذا. |
O zamanlar kırılgandın. Seni üzmek istememiştim. | Open Subtitles | كنتِ حسّاسة طيلة الوقت، ولم أرِد أن أجرحك. |
Daha bir saat öncesine kadar hafızamın geri gelmesini dahi istemiyordum. | Open Subtitles | أعني أنّي قبل ساعة لم أرِد استعادة ذكرياتي. |
Günün birinde bu kadar kaybolacağını kabullenmek istemiyordum. | Open Subtitles | لم أرِد مواجهة حقيقة قدوم ذلك اليوم حيث ستكون قد فُقدَت لهذه الدرجة |
Onu buraya getirmek istemezdim ama gidecek baka bir yer yoktu. | Open Subtitles | لم أرِد إحضاره إلى هنا. لكنّه المكان الوحيد القريب. |
- Ben istememistim. Ama oglum görüsmemiz gerektiginde israr etti. | Open Subtitles | لم أرِد المجيء، لكن ولدي رأى أنّ يستمع إلى ما لديكم |