Bunca acı ve kötülüğe sebep olduğuma göre korkunç biri olmalıyım. | Open Subtitles | أنا من المؤكد شيئاً مروعاً لكي أسبب كل ذلك الألم والشر |
Bu arada, ofiste bir soruna sebep olmak istemezdim bugün. | Open Subtitles | بالمناسة، لم أقصد بأن أسبب مشاكل قبل قليل |
Başım zaten yeterince dertte. Başka sorun çıkarmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا فى مشاكل تكفينى لا أريد أن أسبب المزيد من المشاكل |
Bir sorun yaratmak istemem. Kalacak bir yer bulabilirim. | Open Subtitles | لا أريد أن أسبب لك مشاكل سوف أجد مكان لأمكث به |
Hayır, bela çıkarma konusunda senin gibi birinden daha iyiyimdir. | Open Subtitles | كلا , فأنا اعقل من أن أسبب المشاكل لرجل مثلك |
Tamam, başına pek çok dert açtım ve ben, ben benden hoşlandığını düşünmedim. | Open Subtitles | أعلم بأنني أسبب الكثير من الدراما وأنا فقط لم أظن أنك معجب بي |
Özür dilerim. Neyse, rahatsız ettim. Başka zaman görüşürüz. | Open Subtitles | آسف ، على الارجح اننى لم أسبب لك أى احراج |
Söz veriyorum, sorun çıkarmayacağım. | Open Subtitles | أنك أمضيت وقتا رائعا وأعدك انني لن أسبب لك اية مشكلة |
Bunlarin disinda, onun gelmesini sagliyorum çünkü burada probleme sebep olmuyorum. | Open Subtitles | بجانب أنني أحصل على هذا لأني لم أسبب أي مشاكل بهذا المكان |
Çünkü bir soykırım gördüm bir başka soykırıma sebep olmayacağım. | Open Subtitles | لأنني رأيتُ إبادة واحدة فلن أسبب بواحدة أخرى |
- Anlaşılmıyor mu? Umarım karım olma fikriyle kendini kötü hissetmene sebep olmamışımdır. | Open Subtitles | أتمنى ألا أسبب لك الأزعاج على مدى إحتمال أن تكونين زوجتيّ. |
Başım zaten yeterince dertte. Başka sorun çıkarmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا فى مشاكل تكفينى لا أريد أن أسبب المزيد من المشاكل |
Sorun çıkarmak istemiyorum, Teğmen. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أسبب أى متاعب فقط أريد شريك جديد. |
Arkadaşlarlarıma sorun çıkarmak istemiyorum, o yüzden onlara başka bir okula transfer olduğumu söyle. | Open Subtitles | لا أريد أن أسبب لأصدقائي أية مشاكل . لذا قولي لهم أني انتقلا إلى مدرسة أخرى |
Bay Ripstein, sorun yaratmak istemiyorum. | Open Subtitles | سيد ريبستين ، أنا لا أريد أن أسبب ، أية مشكلة |
Eğer bazı adamların peşinde olsaydım kesinlikle siz iyi insanlar için sorun yaratmak istemezdim. | Open Subtitles | حسناً، إذا كنتُ سأقتل أشخاصاً محددين لن أسبب لكم القلق |
Birine acı verdiğim için üzgünüm, ama bilinçli yapılmış bir şey değil ve umarım kısa sürecektir. | Open Subtitles | يؤسفنى أن أسبب الألم لأى أحد فلم أقصد هذا أبدا وأتمنى لك التوفيق |
başına bela olmak istesem de Henry, benden bela olur mu sana? | Open Subtitles | إن قررت أن أسبب لك المتاعب فما مقدار المتاعب التى سأسببها لك ؟ |
Sizi rahatsız etmem. Mutfağı bile kullanmam! Yemin ederim misafir odasından çıkmayacağım. | Open Subtitles | لن أسبب إزعاج، سأبقى في غرفة الضيوف، أقسم |
Sana söz, Kevin, bir sorun çıkarmayacağım. | Open Subtitles | والآن , اريد مساعدتك , أعد بأنني لن أسبب ضجة , كيفين |
Amacım ona zarar vermek değildi, ama beni dinlemedi, bir türlü durmadı. | Open Subtitles | أنا لم أريد أن أسبب لة أية أذى لكنه لم يستمع لي , وهو لم يتوقف |
Yani.Bunca nezaketten sonra benim yüzümden kimsenin belaya bulaşmasını istemem. | Open Subtitles | أقصد لهكذا عطف لا أود أن أسبب المشاكل لأي أحد |
Dinleyin, panik çıkmasını istemem ama, o hayvan henüz daha ölmedi. | Open Subtitles | اسمع، لا أريد أن أسبب الذعر لكن الوحش لم يمت بعد |
Bilmem, güzel bir mekanda iyi vakit geçirirsem olay çıkarmam diye olabilir belki? | Open Subtitles | لا أدرى , لنمضى وقت جيد فى مكان ما حتى لا أسبب المتاعب |