Ya da futbol maçına gidip bir hafta eve dönmemek gibi değil. | Open Subtitles | و خرجتُ من أجل مباراة في كرة القدم وبقيت بالخارج لمدة أسبوعٍ |
Kraliçemiz en az bir hafta yatağında istirahat etmeleri gerekiyor, efendim. | Open Subtitles | يجب أن تلزم جلالتها الفراش لمدة أسبوعٍ على الأقل يا سيدي |
Aslında bir hafta önce, bu işi yapacağımı biri söyleseydi, delirmiş olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | لو قال لي أحدهم قبل أسبوعٍ بأنّني سوف أقوم بهذا الشّغل لاعتقدت بأنّه مجنون |
bir hafta içinde geçecek, göreceksiniz. | Open Subtitles | سينتهي الأمر خلال أسبوعٍ أو إثنين ، سترين |
Başvurunuzda okumuştum. Çok tuhaf. Biliyorsunuz, bir haftada iki kez evinize giriliyor ve çalınan birşey yok. | Open Subtitles | كما تعلم، حادثتان في أسبوعٍ واحد، و لا يوجد شيء مفقود |
Daha bir haftalıksın. | Open Subtitles | أنتِ بعمر أسبوعٍ فحسب |
bir hafta sonra, orada bekliyor olacağım. | Open Subtitles | سوف أكون بانتظاركِ في ذلك المكان بعد أسبوعٍ من الآن |
bir hafta sonra, orada bekliyor olacağım. | Open Subtitles | سوف أكون بانتظاركِ في ذلك المكان بعد أسبوعٍ من الآن |
Ayyrıldıktan sonra, babam bir hafta boyunca tek kelime etmedi. | Open Subtitles | بعد رحيلها ،لم ينبس والدي بكلمة واحدة لمدة أسبوعٍ كامل .. |
bir hafta geçici diyalizle böbreklerinin bir şeyi kalmayacak. | Open Subtitles | بعدَ أسبوعٍ من التحالّ الدمويّ المؤقّت، ستكونينَ بخير |
Seninle tanışmadan bir hafta önce onunla tanıştım ve aşık oldum. | Open Subtitles | لقد التقيتُ به خلال أسبوعٍ تقريباً قبل أن ألتقي بك و قد وقعتُ في حبه. |
Zafer Günü'nden bir hafta sonra döndüler, geçitler, kızlar... 1946'da parti çoktan bitmişti. | Open Subtitles | عادوا للديار بعد أسبوعٍ من استعراض أستراليا وحصلوا على الفتيات الجميلات بعام 1946، انتهت الحفلة بأكملها |
İfade vermesinden bir hafta önce, bir vur-kaç olayında öldürüldü. | Open Subtitles | قبل أسبوعٍ من موعد شهادته قُتل في عملية كر و فر |
bir hafta önce şu an içinde olduğuma çok benzer bir hücrede uykuya yattım. | Open Subtitles | مُنذ أسبوعٍ كنتُ أنام بالقرب مما نحنُ واقفين الآن. |
Son değerlendirmeye bir hafta kala hâlâ somut bir ilerleme kaydedemedik. | Open Subtitles | نحنُ على بعدِ أسبوعٍ واحدٍ من التقييم النهائي من دونِ تقدمٍ ملموسٍ |
bir hafta bir gerdanlık, sonraki ay saat kordonu, bir ya da iki tane de bilezik. | Open Subtitles | ذات أسبوعٍ طلب قلادة ، وبعد شهرٍ من ذلك طلب حزام ساعة سِوار أو اثنين |
Evet, ben de öyle düşündüm, bu faturaya göre bu koleksiyonu bir hafta önce almış. | Open Subtitles | أجل سأقول ذلك، نظراً لما يقوله هذا الإيصال أنّه اشترى المجموعة قبل أسبوعٍ. |
Defterde tam bir hafta önce burada olduğunuz yazılı. | Open Subtitles | يقول سجل الدخول . أنّك كنت هنا قبل أسبوعٍ بالضبط |
Pastırma konusunda bir hafta tartıştık. | Open Subtitles | لقد تجادلنا لمدة أسبوعٍ كامل من أجل شريحة اللحم تلك |
Adrian Davis serbest bırakıldı önce bir hafta yapıldı. | Open Subtitles | لقد أجريَ هذا الإتصال قبل أسبوعٍ من إطلاق سراح آدريان |
Bir haftada iki bıçaklama ve iki kurban da tıp merkezinde çalışıyor. | Open Subtitles | طعنتان في أسبوعٍ واحد، وكلاهما عمِل في المركز الطبي |
Daha bir haftalıksın. | Open Subtitles | أنتِ بعمر أسبوعٍ فحسب |