ويكيبيديا

    "أستاذاً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • profesör
        
    • öğretmen
        
    • profesördü
        
    • hocalık
        
    • hoca
        
    • usta
        
    • profesörün
        
    • profesörmüş
        
    • profesörüydü
        
    Ya tatlı unutkan bir profesör ya da bayağı kurnaz bir yalancı. Open Subtitles لأنه يمكن أن يكون أستاذاً خانته ذاكرته أو أنه حقاً كاذب محتال.
    Ya tatlı unutkan bir profesör ya da bayağı kurnaz bir yalancı. Open Subtitles لأنه يمكن أن يكون أستاذاً خانته ذاكرته أو أنه حقاً كاذب محتال.
    Öğrenci olmadan profesör olamazsınız. TED لا يمكنك أن تكون أستاذاً دون أن تكون طالباً في يوماً من الأيام.
    profesör, yazar, ...öğretmen ve uzak doğu uzmanıymış. Open Subtitles لقد كان أستاذاً ، ومؤلفاً ومحاضراً ، ومتخصصاً بعلوم الشرق الأقصى
    Bilmiyorum. profesördü işte. Onu dinlemeyen bir sürü öğrencisi vardı. Open Subtitles لا أعلم، لقد كان أستاذاً جامعياً كان لديه تلاميذ لا يستمعون له
    Seni hocalık yaparken gördüm ve bunların hiçbiri olmadığını biliyorum. Open Subtitles رأيتك أستاذاً وأعلم أنك لست منهم
    Bir hoca tuttum, çok iyi bir adam kolejde de çalışmış. Open Subtitles استأجرتُ أستاذاً, رجلاً رائعاً يُدّرس في الكلّيّات.
    Aslında benim şimdiye kadar usta olmam gerekirdi. Open Subtitles كان يفترض بي لفترة أن أصبح أستاذاً كبيراً
    teoriler paylaşılabilir, fikirlerinize değer verilmesi için birden çok diplomaya sahip bir profesör olmanız gerekmez. TED يمكن أن نتشارك النظريات، وليس بالضرورة أن تكون أستاذاً لديه شهادات عديدة ليكون لأفكارك قيمة.
    profesör filan olacağına kesin gözüyle bakıyordum. Open Subtitles إعتقدتُ على يقين أنّه سيصبح أستاذاً أو ما شابه
    Jeff, hayali bir profesör yarattın ve aniden ortaya çıktı. Open Subtitles لقد إختلقت أستاذاً و لقد ظهر للتو من الفراغ
    Bunun öncülüğünü yapan kişi olan Andreas Vesalius cerrahi ve anatomi alanında 23 yaşında profesör olmuştu. Open Subtitles السبق في هذا التجديد أندرياس فيزاليوس وكان ل أصبح فيزاليوس أستاذاً في الجراحة و التشريح في سن 23 عاماً
    Sen bu lafları edene dek profesör olduğundan bile emin değildim. Open Subtitles لم أكن متاكداً حتى من كونك أستاذاً إلى أن ألقيت ذلك الكلام القوي علي
    Peki, zenginlerin okuduğu bir okulda ölü ünlü bir öğretmen var. Open Subtitles حسناً أذن ، لدي أستاذاً محبوب ميتاً في مدرسةً خاصة ذو مصاريفً مكلِفة
    Bir öğretmen gibi davranmanız için size bir şans daha vereceğim. Open Subtitles لذلك فإنني أمنحك فرصة أخرى لتستجمع شتاتك وتغدو أستاذاً
    Çekil üstümden! Orada bir öğretmen var! Open Subtitles إبتعد عنّي ، لقد كان هناك أستاذاً
    Babam bir profesördü. TED كان والدي أستاذاً.
    Seni hocalık yaparken gördüm ve bunların hiçbiri olmadığını biliyorum. Open Subtitles رأيتك أستاذاً وأعلم أنك لست منهم
    Bak, ikimiz de imkânsız bir duruma adapte olmaya çalışıyorduk ama sen bir üniversitede hoca değilsin, ve ben kesinlikle bir kütüphaneci değilim. Open Subtitles انظر، كنا نحاول التكيف مع وضع مستحيل ولكنك لست أستاذاً جامعياً ولا أنا أمينة مكتبة
    Bir gün keman yapımında bir usta olacağım bunu biliyorum. Ondan sonra, biz şey yapabiliriz... Open Subtitles ...أعلم أنّي سأصبح أستاذاً في صناعة آلات الكمان ...وبعد ذلك، يمكننا
    Ama bir profesörün silah taşıdığını görmemiştim. Open Subtitles لم أعرف قط أستاذاً يحمل مسدساً وبتلك المهارة.
    BCU'da yarı zamanlı yardımcı profesörmüş. Open Subtitles حسناً ، كان أستاذاً مساعداً بدوام جزئي في الجامعة
    Annemle evlendiği zaman İngilizce profesörüydü. Open Subtitles هو كَانَ أستاذاً إنجليزياً عندما تَزوّجَ أمَّي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد