| - Barış Gücü ne katılcak herhangi bir oğlumum olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن ابني انضم إلى قوات حفظ السلام. |
| O an orada bulunan fizikle uğraşan bir sürü inek, "Aman Tanrım, Bu muhteçem. Bunun olduğuna inanamıyorum." diyor. | TED | وهناك كل أولئك الفيزيائيّين المهوسين يفكّرون، "يا إلهي! هذا امر لا يصدق. لا أستطيع أن أصدق أن هذا حدث." |
| Geri zekalı futbolcunun hapçı olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن المتخلف عقلياً يدمن على تلك الحبوب |
| Nathan Lloyd'un bu işin içinde olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن ناثان لويد مشترك في هذا |
| Bunca yolu geldiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن تأتي جميع هذه الطريقة. |
| Bunun gerçekten olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن هذا يحدث ، هل تعلمين ؟ |
| O sandvicin bundan sorumlu olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن الساندويتش ربما تكون المسؤولة عن هذا |
| Casey'nin Ring elemanı olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن كايسي عضو في الرينغ |
| Bunun gerçek bir köle gemisi olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن هذه سفينة رقيق فعلية |
| Tam da 2 Dolar biriktirmişken bunun olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن هذا يحصل مباشرة بعد أن جمعت دولارين. |
| Şirketin perişan olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن هذه الشركة ستنهار هكذا |
| Burada yaşayan birileri olduğuna inanamıyorum dostum. | Open Subtitles | مهلا لا أستطيع أن أصدق أن الناس . يعيشون حقا هنا , يا أخي |
| Burada sadece bir bomba teknisyeni olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن هناك فني متفجرات واحد فقط بالداخل هناك |
| Bu kadının benim karım olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن تلك المرأة هي زوجتي |
| Emmy'e aday olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | - لا أستطيع أن أصدق أن يتم ترشيح لجائزة إيمي! |
| - Gerçek olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن هذه حقيقة |
| - Bunun olduğuna inanamıyorum! - Hiçbir şey olduğu yok. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن هذا يحدث لي لم يحدث شيئ - |
| Lise hayatının bitmek üzere olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن المدرسة على وشك الأنتهاءI |
| 21. yüzyılda başıma bunun geldiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن هذا يحدث في القرن 21. |
| Bunun başıma geldiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن هذا يحدث لي |
| O kızın geldiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | مخيف جداً - لا أستطيع أن أصدق أن تلك الفتاة ظهرت - |