ويكيبيديا

    "أستقل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • biniyorum
        
    • binip
        
    • binerim
        
    • binmek
        
    • binmedim
        
    • bineceğim
        
    • binsem
        
    Otomobilin içinde sıkışıp kalmak yerine, bisikletimi sürüyorum, otobüse, trene biniyorum ve çokça yürüyorum. TED فبدلاً من كوني معزولاً داخل سيارة، صرت أركب دراجتي، أستقل الحافلات والقطارات وأمشي كثيرًا.
    İşten gece çıkıyorum ve ürkütücü genç "insanlarla" metroya biniyorum. Open Subtitles أتعلم، عندما أخرج من عملي ليلاً أستقل قطار النفق المليىء بالمراهقين المخيفين
    Uçağa binip, 3200 km. daha uçamam ben. Open Subtitles أنا لن أستقل طائرة وأطير لـ 3000 كيلو متر أخرى
    Ben tıp okuyorum. O otobüse her gün binerim. Open Subtitles أنا أدرس الطب و أنا أستقل الحافلة كل يوم
    İlk otobüse binmek zorundayım. Diğerleri bizim caddeden geçmiyor. Open Subtitles أضررت أن أستقل الحافلة المبكرة، الأخرون لا يمرون من طريقي
    Eee, ben de cereyan yapan bir lokantada oturmak için metroya binmedim! Open Subtitles وأنا لم أستقل المترو لأجلس في مطعم معرّض لتيارات الهواء!
    Şu şeye gidelim sonra trene bineceğim. Open Subtitles ... دعينا نذهب لهذا الشىء سوف أستقل قطارى و سوف أكون بعيداً لليلة واحدة
    Ben de dedim ki, "Sence tramvaya binsem daha mı iyi olur?" Open Subtitles قلت له ، هل تظن انه من الافضل أن أستقل الترام ؟
    Aslında çok erken kalkıyorum otobüse biniyorum 9 da.. Open Subtitles كل ما في الأمر أني أستيقظُ مبكراً تعرفين, ينبغي أن أستقل الحافلة كل صباح عند التاسعة صباحاً
    Her sabah metroya yürüyüp şehre giden trene biniyorum. Open Subtitles أمشي إلى المحطة في كل صباح أستقل القطار ذاهباً إلى المدينة
    Her zaman taksiye biniyorum. Open Subtitles دائماً أستقل سيارات الأجرة المرخصة" "وليس سيارات الأجرة الغير مرخصة
    Öyle ki, eğer ulaşım teknolojisi mikro işlemci teknolojisi kadar hızlı ilerleseydi yarından sonraki gün taksiye binip 30 saniyede Tokyo'da olabilirdim. TED وبالتالي إذا كانت تقنيات المواصلات تتحرك بسرعة تقنية المعالجات، فإنه بعد غد، سأكون قادرا على أن أستقل سيارة أجرة وأكون في اليابان في غضون ثلاثين ثانية.
    Uçağa binip Paris'e kendi başıma gitmeliymişim. Open Subtitles كان يجب أن أستقل طائرة "باريس" وأذهب بمفردي!
    - Bilmiyorum, arabasına binip gitti. Open Subtitles أين هو؟ لا أعرف, لقد أستقل سيارته,
    Sağolun, ama ben her zaman otobüse binerim. Open Subtitles شكرا, ولكني أستقل الحافلة دوما
    Genellikle bisiklete binerim, ayrıca bakanlığın hidrojenli bir arabası var... Open Subtitles عادة ما أستقل الدراجة للعمل ولوزارتنا سيارة تعمل بالهايدروجين...
    Cidden mi? Ben her gün bu trene binerim. Open Subtitles جـدياً أنـا أستقل ذلك القـطار يـومـياً.
    Çılgınca bir hikâye. Uçağa binmek için otobüsle gidiyorken bir kaza oldu. Open Subtitles لقد كنت أستقل الحافلة لرحلة الطائرة ولقد تعرضت لحادث
    Beni bıraktığın için sağ ol. Taksiye binmek zorunda kaldım. Open Subtitles شكراً لكِ على تركي إضطررت أن أستقل سيارة أجرة
    Hiç bilmiyordum. Daha önce hiç otobüse binmedim yani. Open Subtitles ، لم تكن لديّ أي فكرة - أنا لا أستقل الحافلة إطلاقاً ، كما تعلمين -
    Daha önce hiç binmedim. Open Subtitles لم أستقل واحدة من قبل
    Gerek yok, zaten otobüse bineceğim. Open Subtitles أتعلم ؟ يمكنني أن أستقل الحافلة فحسب
    Teşekkürler ama gerçekten geç kaldım taksiye binsem iyi olur. Open Subtitles شكراً لك لكن أنا حقاً يجب أن أستقل سيارة أجرة أنا متأخرة جداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد