"أستقيل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• İstifa
• Bırakıyorum
• istifa ediyorum
• ayrılıyorum
• bıraktım
• yokum
• bırakıp
• bırakmamı
• istifamı
• bırakırım
• Vazgeçiyorum
• bırakmalıyım
• bırakmam

Eğer bunları işe almayacağım dersen, söyle ben istifa edeyim.
إذا لن توافق على توظيف هؤلاء أخبرني الآن حتى أستقيل

- Sağol. Tamam, buraya kadar. Bu aileden istifa ediyorum.
حسن ، هكذا الأمر ، أنا أستقيل من هذه العائلة

Annem işimizi konuşmak için buraya geliyor, ...ve ben istifa ediyorum.
حسناً, أمي ستأتي إلى هنا لمناقشة أعمالنا و أنا سوف أستقيل

Dinle, sorun bendeyse takımın başına Malcolm geçsin. Ben Bırakıyorum.
إذا هو عني سوف أدع مالكوم يقود الفريق أنا أستقيل

Yani, neden 12 sene önce utançla istifa etmedim ki?
الأمر مثل ، لماذا لم أستقيل منذ 12 مضت ؟

Asla istifa etmeyeceğim tek işimsin. Kafamı mı kokladın sen?
أنه العمل الوحيد الذي لن أستقيل منه هل شممتِ رأسي؟

Değerlendirmesi çok iyiydi, bırakmamın tek yolu, gönüllü olarak istifa etmek.
كان تقييمها ممتازاً، والطريقة الوحيدة لأترك منصبي هي أن أستقيل طوعاً

İstifa ediyorum. Ayrıca zaman ayarı kurulu.
أنا أستقيل وإلى جانب ذلك، تم تعيين قفل الوقت

Buraya birkaç karı bıraktıkları için dilime dikkat etmem gerekiyorsa, istifa ederim!
اذا كان يجب أن أنتبه الى الفاضي لأنهم جلبوا بعض الغرباء فسوف أستقيل

Evet, tamam. Bir daha onlara böyle bir zorbalık yaptığını görürsem, istifa ederim.
نعم، حسناً، سوف أستقيل قبل أن أتركك ترهبهم بهذا الشكل ثانية

Eğer öyleyse belki istifa etmeliyim.
إذا كان هذا هو شعورك فربما يجب أن أستقيل

İnanç Vakfındaki görevimden istifa ediyorum, şu andan itibaren.
أنا أستقيل من منصبي كمدير هنا في تحالف تراث الإيمان ، ويسري الأمر على الفور

Bu aileyi ve bu işi Bırakıyorum, ben gidiyorum.
أستقيل من وظيفتك وأستقيل من عائلتك وسأرحل من البيت

Treni kendi başına onarmak zorundasın. İşi Bırakıyorum. Bunu da beraberimde götürüyorum.
سيتعين عليك إصلاح تلك الأفعوانية بنفسك لأنني أستقيل وسآخذ هذا معي

O zaman, yalnız yapmak zorundasın çünkü işi Bırakıyorum.
إذاً، عليكِ أن تفعلي هذا وحدكِ لأنني أستقيل

Sağlıklı Gıdalar Dağıtım Şirketindeki... sekreterlik görevimden derhal ayrılıyorum.
أنني أستقيل من منصبي كمساعد مكتبي لتوزيع الطعالم الصحي تفعلت على الفور

Birkaç çekim daha yapalım. Hayatta olmaz. Ben bıraktım.
لنقم بالمزيد - اللعنة , لا , أنا أستقيل -

"Vazgeçiyorum, Stephen. Ben yokum". Sonra ben derim...
أنا أستقيل يا ستيفن , أنا خارج و سأقول حينها

Siz en iyisi bu şovu bırakıp bir eczane açmalısınız. Sakin ol. Aptallık ediyorsun.
يجب أن تتركوا المسلسل وتقوموا بإفتتاح صيدلية، أنا أستقيل

Bana işimi bırakmamı söyledin ve işte ben de buradayım.
قلت لي أن أستقيل من عملي و الآن ها أنا هنا يا عزيزي

bu benim başyapıtım olacak, yada utanç içinde istifamı vereceğim.
''إمّا أنْ تكون هاتهِ ''تحفتي، و إمّا أنْ أستقيل بسببِ العار

Onu kovamazsın! Ben de bırakırım! Eğer kararın kesinse.
لا تستطيع طردة ، سوف أستقيل أنا أيضاً ما لم تكون قوي

Bunun için de The Cheesecake Factory'de garsonluğu bırakmalıyım.
فيتعيّن أن أكرّس كل جهودي عليه. ولأفعل ذلك، يجب أن أستقيل من عملي كنادلةٍ بالمطعم.

Eğer bunu yaptığında onu izleyeceksem, işimi bırakmam ve diğer iki çocuğu da vermem gerekir.
لو كنت ساراقبه عندما يتصفح الانترنت عندها يجب أستقيل من عملى وأعطى الطفلان الاخرين لشخص أخر