Seni tekrar görmezsem, seni tekrar görmek güzeldi demek istedim. | Open Subtitles | "حسنٌ، إن لم يتسنى ليَّ رؤيتُكِ، مجدداً أردتُ أن أقول فقط، أسعدتني رؤيتُكِ مجدداً" |
Geldiğin için sağ ol. Seni görmek çok güzeldi. | Open Subtitles | شكرا على مجيئك لقد أسعدتني رؤيتك حقاً |
Seni görmek güzeldi. | Open Subtitles | حسناً، أسعدتني رؤيتك. |
Tanıştığıma memnun oldum. | Open Subtitles | أسعدتني مقابلتك |
"Tanıştığımıza memnun oldum, parfümün ne kadar hoş" türünde değil öyleyse? | Open Subtitles | " أسعدتني رؤيتك " " عطرك جذاب حقا " |
Radar. Ooh, beni çok mutlu ettin, biraz işemiştim. | Open Subtitles | لقد أسعدتني كثيراً لدرجة أني تبولت قليلاً |
Seni görmek çok güzeldi. | Open Subtitles | أسعدتني مقابلتُكَ. |
Evet, seni görmek güzeldi. | Open Subtitles | أجل، أسعدتني رؤيتك أيضاً |
- Walt, seni tekrar görmek güzeldi. | Open Subtitles | ({\pos(192,208)}والت)، أسعدتني رؤيتكَ مجدداً |
Seninle konuşmak güzeldi Elena. | Open Subtitles | أسعدتني مقابلتكِ ، يا (إلينا). |
Seni görmek güzeldi Eric. | Open Subtitles | أسعدتني رؤيتكَ |
Seni görmek güzeldi. | Open Subtitles | أسعدتني رؤيتك. |
Tanıştığımıza memnun oldum, İrlandalı. | Open Subtitles | أسعدتني رؤيتك أيها الأيرلندي! |
Sen Sasha olmalısın. Tanıştığımıza memnun oldum. | Open Subtitles | لابد وأنكِ (ساشا) أسعدتني مقابلتكِ |
Marine. Tanıştığıma memnun oldum. | Open Subtitles | مارِين" أسعدتني مقابلتكِ" |
- Pekala. memnun oldum. | Open Subtitles | -حسناً ، أسعدتني رؤيتكم |
Bugün beni çok ama çok mutlu ettin ki bu çok büyük bir olay çünkü, söylemem gereken bir şey var: | Open Subtitles | ولقد أسعدتني اليوم وهو الشيء الجلل حقاً لأنه يجب عليّ أن اخبرك شيء |
Beni çok mutlu bir sigortacı yaptınız. | Open Subtitles | عظيم .. لقد أسعدتني للغاية مندوب التأمين .. شكراً لك. |
Onu sevdiğini söyledin ve senin için daha çok sevinemem. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنّكِ تعشقين الفتى ولقد أسعدتني بذلك فعلاً .. |
- Beni mutlu biri yaptın. | Open Subtitles | لقد أسعدتني كثيرا |
Eğer izin verirsen hayatımın geri kalanında ben de seni, senin beni mutlu ettiğin kadar mutlu etmek istiyorum. | Open Subtitles | إذا سمحت لي، أريد قضاء بقية حياتي في اسعادك كما أسعدتني. |
Bütün o insanların kim olacağımı bilmediklerini düşünmek beni mutlu ediyordu. | Open Subtitles | أسعدتني فكرة أن كل هؤلاء الناس لا يعرفون ما سأصبح عليه بعد |