Sigara plakamı düşürdüm. | Open Subtitles | ألا يمكننا فعل شيء ما؟ لقد أسقطت علبة سجائري |
Başlatan o. Sigaramı samanlara düşürdüm. | Open Subtitles | هذا هو من فعلها لقد أسقطت سيجاري على القش |
- Bir şey düşürdün. - Ne? | Open Subtitles | ـ لقد أسقطت شيءا ـ ما كان ذلك,هل كسرته جائزة جاك؟ |
Affedersiniz, bayan, sanırım bir şey düşürdünüz. | Open Subtitles | إسمح لي ، يا سيدتي . أعتقد أنك أسقطت شيئا هناك. |
Ancak karar geç kaldı ve iki uçak türbülans sonucu düştü. | Open Subtitles | للأسف جاء الأمر متأخرا جدا فلقد أسقطت طائرتين بسبب الأعاصير |
1372 nolu uçak rüzgar kesmesi ile vurulduğunda bu uçağı yere düşürdü. | Open Subtitles | لذا عندما قامت الطائرة 1372 بالإصطدام بالكتل الهوائية و التي أسقطت الطائرة |
Bunları düşürmüşsün ve ben de bir centilmen olarak bunları sana getirdim. | Open Subtitles | حسنا ... لقد أسقطت هذا وأنا بصفتى رجلاً محترماً أُعيدهم اليك |
Gözlüklerimi bir yere düşürdüm. Etrafta görüyor musun? | Open Subtitles | أسقطت نظارتي في مكان ما هل تراه في أي مكان؟ |
Özür dilerim, doktor. Terapi havuzuna bir centimi düşürdüm. | Open Subtitles | معذرة يا طبيب, لقد أسقطت قلادة في تلك الدوامة. |
Özür dilerim. Hiç denememliydim! Geçen yıl ben daha kötüsünü yaptım, iki tane düşürdüm. | Open Subtitles | لم يكن علي أن أحاول لم تفعل أسوء مما فعلت العام الماضي,أسقطت إثنتين |
Lensimi düşürdüm ve yer çok karışık. | Open Subtitles | أنا أسقطت العدسات اللاصقة هذا المكان يثير إرتباكى بشدة |
Kağıdını düşürdün. Ah, dışarı bakıyorsun, Honey | Open Subtitles | لقد أسقطت ورقتك أنت تبحثين خارجاً يا هوني |
- Paranı düşürdün. - Yardım meleği Honey. | Open Subtitles | لقد أسقطت ورقتك أنت تبحثين خارجاً يا هوني |
Bunları düşürdün ve ben bir beyefendi olduğum için geri getirdim. | Open Subtitles | لقد أسقطت هذا وأنا بصفتى رجلاً محترماً أُعيدهم اليك |
Tatlılarınızı düşürdünüz. | Open Subtitles | لقد أسقطت علبة الحلوى خاصتك يا عزيزتي. |
Patron, telefonunuzu düşürdünüz. Buyrun. | Open Subtitles | يا زعيم , لقد أسقطت هاتفك تفضل |
Cezaevine açtığımız dava sırasında müvekkilim hakkındaki bütün suçlamalar resmi olarak düştü. | Open Subtitles | لقد أسقطت التهم رسمياً كجزء من قضيتنا ضد السجن |
Füzeleriniz az evvel bir uçağımızı düşürdü. Generallerimiz karşılık vermemizi bekliyor. | Open Subtitles | سيدي السفير، إن الوضع متوتر للغاية فقد أسقطت صواريخكم للتو إحدى طائراتنا |
Onu sokağın ortasından kaçırırken örnek bebeğini kaldırımın kenarına düşürmüşsün. | Open Subtitles | أسقطت دميتك في القناة [القتاة الخاصة بصرف مياه الأمطار] |
Misal, ben bir keresinde tuvalete birkaç havai fişek düşürmüş ve onları mikrodalga fırında kurutmaya çalışmıştım. | Open Subtitles | على سبيل المثال ، أتذكر ذات مرة أنني أسقطت ألعاب نارية في المرحاض وحاولت أن أجففها بالميكرويف |
Yargıç öyle diyor. Suçlanmıyorsan öyle bir hakkın yok. Hakkındaki tüm suçlamalar geri çekildi. | Open Subtitles | ليس إن لم يكن هناك من يتهمك أسقطت كل التهم عنك |
İki kere tutuklanmış. İkisinde de suçlamalar düşmüş. | Open Subtitles | تم القبض عليه مرتان.و التهم أسقطت في كلتا المرتين |
Diğerini de vurdum! | Open Subtitles | أسقطت واحداً آخر هناك واحد خلفك |
Para klipsimi düşürmüşüm, onu geri almaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أسقطت مشبك نقودي، وكنت أحاول استعادته. |
Üç hafta boyunca bendeydi. Daha sonra annesine yapılan suçlamalar düşürüldü. | Open Subtitles | بقي معي لثلاثة أيام و من ثم أسقطت التهم عن أمه |
Baş amigo olduğunu biliyorum, ben de denemiştim ama seçmelerden bir gün önce ayağıma koca bir taş düşürmüştüm. | Open Subtitles | ولكن قبل يوم الإختبارات , أسقطت حجر كبير على قدمي . حسنا ... |
...Amerika Birleşik Devletleri'nin başkanını koltuğundan indirdi. | Open Subtitles | أسقطت رئيس الولايات المتحدة الأمريكية ... |
8 tanesini devirdin. | Open Subtitles | لقد أسقطت ثمانية |