| Biz kendimizi vatansız insanlar olarak ilan ettik. İsimlerimizi Cenevre'ye gönderdik. | Open Subtitles | لقد أعلنا أنفسنا أفراداً بلا جنسية لقد أرسلنا أسماءنا إلى جنيف |
| Bu sıra üzerinde hâlâ isimlerimizi görüyorsun, oyunlarımızı, Balthazarı... fakat ben hiç bir şey görmüyorum. | Open Subtitles | أترى أسماءنا محفورة على المقعد لعبنا مع بالثازار لكني لا أرى شيئاً |
| Tamam, tamam. Her şeyi bir araya toplar, üzerine isimlerimizi yazarız. | Open Subtitles | أنظر، سوف نضع كل شيء في مكان واحد ونضع كل أسماءنا عليه. |
| adımızı tahtaya yazarız. Adil bir şekilde herkese sıra gelir. | Open Subtitles | نضع أسماءنا على اللوح , هذي الطريقة عادلة الجميع يحصل على دور |
| Ayrıca isimlerimiz de şu şekilde yazılmalı: | Open Subtitles | و عندما تُكتب أسماءنا أعتقد أنها يجب أن تكون |
| İsmimizi anons ettiklerinde sahneye çıkmak istedim ama ne zaman ayağa kalksam osurmaya başladım ve yerime geri oturmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | أردت أن أذهب هناك عندما ظلوا ينادوا أسماءنا لكن كل مرة كنت أقف، بدءت أتبرز قليلاً واضطررت أن أجلس مرة أخرى. |
| Meyhaneye gideriz, adlarımızı yazdırırız. | Open Subtitles | سنتجه إلى المقهى، وسنوقع أسماءنا |
| Önceden kaçırdıkları insanlardan bizim isimlerimizi almış olabilirler. | Open Subtitles | ربما انتزعوا أسماءنا من الذين أخذوهم بالفعل |
| Önceden kaçırdıkları insanlardan bizim isimlerimizi almış olabilirler. | Open Subtitles | ربما انتزعوا أسماءنا من الذين أخذوهم بالفعل |
| İçine isimlerimizi yazdırdım | Open Subtitles | هذا هو الخاتم الذي أعطيتني إياه يا تيدي نقشت أسماءنا عليه |
| Göç etme amacıyla listeden isimlerimizi almış tanıdığımızmış gibi davranan biri olması mümkün. | Open Subtitles | من المحتمل أنه أخذ أسماءنا من قائمة الناس من أجل التظاهر بأنه شخص نعرفه. |
| İsimlerimizi Cape Burnu'na kazımak için geldiğimize imzamız ve mührümüz tanıktır. | Open Subtitles | وإثباتا لذلك قمنا توقيعي هنا مشترك أسماءنا في كيب كود. |
| Bugün ve her gün beni göstermeye iten şey isimlerimizi tarihe yazdırmaya dair basit bir tutku, onları milyonların görmesi için açıkça sergilemek ve ışığın altında yürüyenler olarak kadınlar. | TED | ولكن ما يدفعني لأظهر اليوم وكل يوم هو شغفي البسيط لأُدوّن أسماءنا في صفحات التاريخ، ولأعرضها عَلَنًا للملايين كي يروها، ويسيرون في الضوء المتوهج دومًا، المتمثل في المرأة. |
| Bizim isimlerimizi kimse bilmez. | Open Subtitles | لم يعرف أحد قبلها أسماءنا. سحر. |
| Kira çoktan isimlerimizi biliyor olabilir mi? | Open Subtitles | أيعقل أن كيرا يعرف أسماءنا مسبقًا؟ |
| Onlara ulaşırsak adımızı temize çıkarıp bizi buradan kurtarırlar. | Open Subtitles | و إذا كان بمقدورنا إيصالها لهم عندها يستطيعون تبرئة أسماءنا و إخراجنا من هنا |
| Biraz önce adımızı tarih kitaplarına yazdık. | Open Subtitles | لقد كتبنا أسماءنا في كتب التّاريخ |
| Arkadaşlarınla bizim adımızı da yazdınız mı? | Open Subtitles | أوضعت أسماءنا مع أسماء أصدقاءك؟ |
| Giysilerimiz siyaha boyandı, isimlerimiz değiştirildi. | Open Subtitles | صبغت ملابسنا بالأسود أسماءنا الأولى غُيّرت |
| İsimlerimiz neden, hangi sebeple bizden çalındı? | Open Subtitles | لماذا و و بسبب ماذا كانت أسماءنا أُخذت مننا ؟ |
| Çocuk olarak yetişkinlerin yanında durup para yardımında bulunurduk ve isimlerimiz her yetişkininki gibi topluluk kitaplarında geçerdi. | TED | نحن كأولاد سنقف جنبًا إلى جنب مع البالغين ونقدم مساهماتنا من المال، و أسماءنا دُوِّنَت في كتاب المجتمع تمامًا مثل كل الكبار. |
| Şimdi ayağa kalkacağız, ismimizi ve bize özel bir şeyi söyleyeceğiz. | Open Subtitles | علينا الوقوف، قول أسماءنا وحقيقة مميّزة عن أنفسنا. |
| Hey, kod adlarımızı kullanıyorsak, gerçek isimlerimizi kullanmayalım Dale. | Open Subtitles | لا تستخدم أسماءنا الحقيقة طالما نستخدم (أسماءنا المستعارة يا (ديل |