Evet, burada olsaydın, her şey çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | نعم، هو كَانَ يمكنُ أَنْ يَكُونَ أسهلَ إذا كُنْتَ هنا. |
Buraya kadar koşup bana anlatmak istemeseydin... inanması daha kolay olurdu. | Open Subtitles | هو سَيَكُونُ أسهلَ للإعتِقاد إذا أنت مَا شَعرتَ بالحاجة للتَسَابُق هنا ويُخبرُني. |
Ve eğer Lizzi de Rebecca gibi şeytan birisi olsaydı daha kolay olurdu.. | Open Subtitles | ولو كَانت ليزي شيطانه كـ ريبيكا، ستَكُونُ الأمور أسهلَ بكثيرَ. |
Bunu kullanması daha kolay olacak. | Open Subtitles | هذا يَجِبُ أَنْ يَكُونَ أسهلَ للإسْتِعْمال. |
Biraz haklı olamasa, gülerek geçiştirmek çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | هو سَيَكُونُ أسهلَ لسُخْرِيتها مِنْ إذا هي ما كَانتْ a قليلاً على العلامةِ. |
Ama öyle olsaydı her şey ne kadar kolay olurdu. | Open Subtitles | لكن كَمْ أسهلَ يَكُونُ إذا هو كَانتْ؟ |
böylelikle okuması daha kolay oluyordu. | Open Subtitles | يسار، يمين، منتصف... لذا سَيَكُونونَ أسهلَ للقِراءة. |
Evet, evden her zaman daha kolay gözükür. | Open Subtitles | نعم، يَبْدو أسهلَ دائماً في البيت. |
Umarım onu bulması, Richards'dan kolay olur. | Open Subtitles | فسيكونًُ هوَ "حسناً, لنأملْ أنَّ إيجادهُ سيكونُ أسهلَ من "ريتشاردز |
Bunu söylemek kolay | Open Subtitles | القولُ أسهلَ من الفعل. |
Demesi kolay. | Open Subtitles | القولُ أسهلَ من الفعل |
Artık işin kolay kısmı kaldı. | Open Subtitles | يُصبحُ أسهلَ. |
Onlar hakkında bir şeyler söyleseydin daha kolay olurdu. | Open Subtitles | سوف يكون أسهلَ إذا. . . . |