| Herhangi bir şekilde bu işin içindeysen ve bana yardım etmezsen hayatını olduğundan çok daha kötü hale getiririm. | Open Subtitles | إن كنت متورّطاً في هذا بطريقة ما ولا تساعدني سأحرص على أن تكون حياتك أسوأ مما هي عليه الآن |
| Vay be, çift olduğumuz zamanlardan bile daha kötü bu. | Open Subtitles | مذهل ، هذا أسوأ مما كنّا عليه عندما كنا حبيبين |
| O zaman şu anki halimizden daha kötü durumda olmayacağız. | Open Subtitles | إذن، لن نكون في حال أسوأ مما نحن عليه الآن |
| Bu döngüyü kırmazsak kadınlar buraya girdiklerinden daha beter durumda dışarı çıkmaya devam edecekler. | Open Subtitles | علينا أن نكسر هذا النظام وإلا ستغادر النساء السجن وهنْ أسوأ مما كنْ عليه |
| İşte orada. Ayrıldığım zamankinden daha da kötü durumda. | Open Subtitles | ها هي، حتى إنها أسوأ مما كانت عندما غادرتها |
| Eğer asit reflüsü düşündüğüm kadar kötü değilse, evet. | Open Subtitles | إن لم يكن انحسار الأحماض أسوأ مما تخيلنا، فنعم |
| Anlaşılan o kaza, tahmin ettiğimden de kötüymüş. | Open Subtitles | أعتقد أن ذلك الحادث كان أسوأ مما ظننت. |
| Benim yaptığımdan çok daha kötü şeyler yapan birini içeri tıkıyorum. | Open Subtitles | كلا، ما أفعله هو سجن طليق يقوم بأمور أسوأ مما فعلتها |
| - Bak, benim zaten kendi sorunlarım var. - Düşündüğünden daha kötü. | Open Subtitles | ـ أنظر, لدي مشاكلي الخاصة ـ أنها أسوأ مما تتصور |
| Bu insan; aşkı ucuzlatan, istediklerini elde etmek isteyen, kullanan insanlardan daha kötü ne yaptı ki? | Open Subtitles | بعد كل شئ ، ما الذى فعله أسوأ مما يفعله الذين يرخصون ثمن الحب ؟ الذين يستخدمونه كسلاح ليحصلوا على ما يريدون |
| Kasaba biz gelmeden olduğundan daha kötü olmaz. | Open Subtitles | لقد حان وقت الذهاب ، فالقرية لن تكون أسوأ مما كانت عليه قبل مجيئنا |
| Bizden daha kötü durumda gözüküyorlar. | Open Subtitles | لابد أنهم مروا بأوقات أسوأ مما مررنا بها |
| Önemli bir şey değildi. daha kötü bir şey olduğunu sandım. | Open Subtitles | أنه أمر لا يستحق القلق, أنه يبدو أسوأ مما هو |
| İnsanlar, senin tahmin ettiğinden çok daha kötü şeyler yapabilirler. | Open Subtitles | كان بمقدور الناس أن يقدموا على القيام بأشياء أسوأ مما يمكنك تخيله |
| 15 dakikamız var, Freddo. Düşündüğümden daha kötü. | Open Subtitles | لدينا 15 دقيقة فقط يا فريدو الأمر أسوأ مما توقعت |
| daha kötü olamazdı. Bir kadın beni reddetti. | Open Subtitles | لا يمكن أن يحدث أسوأ مما حصل الآن لقد تركتني إمرأة للتو |
| Sonra görüşürüz, elbette başıma daha kötü bir şey gelmezse. | Open Subtitles | أراك لاحقا, هذا إذا لم أمر بشىء أسوأ مما حدث لى |
| Fan ve ışklar düşmeyi göründüğünden daha kötü gösteriyor, o kadar. | Open Subtitles | الأضواء و المراوح تجعل السقوط أسوأ مما تظن |
| Eğer açıklama yapmazsanız ondan daha beter serileceksiniz. | Open Subtitles | أنتما الاثنان سيكون وضعكما أسوأ مما هو عليه إذا لم تخبراني بما يجري |
| Ve sonra bunun daha da kötü olduğunu farkedersin. | Open Subtitles | وهنا يدرك المرء أنّ الوضع أسوأ مما يتخيّل |
| Yapma Eugene, kendini daha ne kadar kötü hissedebilirsin ki? | Open Subtitles | لن يتملكك شعور أسوأ مما أنت عليه الآن |
| Tanrım, hayal ettiğimizden de kötüymüş. | Open Subtitles | يا إلهي, الأمر أسوأ مما تخيلنا |
| Bunu korumak için bugün yaptığımızdan daha kötüsünü yaptık. | Open Subtitles | لقد فعلنا أسوأ مما فعلناه اليوم لحمايتهم |
| Vay be, sandığımdan betermiş. | Open Subtitles | يسوع المسيح. هو أسوأ مما كنت اعتقد. |