Bense kalabalık bir odanın ortasında durmuş... avazım çıktığı kadar bağırıyor... ama hiç kimse dönüp bakmıyor gibi hissediyorum. | Open Subtitles | وطوال الوقت أشعر أنّي .أقفوسطغرفةتعجّ بالناس. يصرخون فيّ ملقنيني ما يحري عليّ فعلاً، ولا ينظر أحدهم حتّى إليّ. |
Bütün o şeyleri söylememem gerekirdi. Bu beni ilgilendirmez. Kendimi sınırlarımı biraz fazla aşmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ما حريّ أن أقول كل ما قلت، الأمر ليس من شأني، و أشعر أنّي تعديتُ حدودي. |
Bunca zamandır, ...oyunu kuralıyla oynadığım için kendimi salak gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أنّي بلهاء لإتلزامي بالنظام طوال الوقت |
Daha iyi hissedeceğimi söylemiştin. Neden daha iyi hissetmiyorum? | Open Subtitles | قلتَ أنّي سأكون أفضل، لمَ لستَ أشعر أنّي أفضل؟ |
- Kendimi...kendimi iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | لا أشعر أنّي بخير ابتعد عنّي أيّها الدميم |
Çünkü sanki... onu biraz hayal kırıklığına uğratmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لأنّي أشعر أنّي .خيّبتُأملهاقليلاً،مثلما. |
Bak, burada paranoyaklaştım acı çekiyor gibiyim. | Open Subtitles | اسمع، أنا مذعور نوعاً ما أشعر أنّي مضطهد مضطهد؟ |
Sürekli aynı soruları duyuyormuşum gibi geliyor bazen. | Open Subtitles | كلاّ، رغم أنّي أشعر أنّي أتلقى نفس الأسئلة مرّة بعد مرّة |
Erken emekliliğe mecbur ediliyormuş gibi hissediyorum kendimi. | Open Subtitles | و الآن أشعر أنّي مجبر على التقاعد من هذا العمل |
Böyle olunca, kendi ailemi koruyamıyormuşum gibi hissediyorum. | Open Subtitles | يجعلني ذلك أشعر أنّي لا أستطيع حماية عائلتي |
Belki kraliçe olabilirim ama bu sarayda tek başımayken hiçliğin kraliçesi gibi hissediyorum. | Open Subtitles | صحيح أنّي الملكة لكنّي وحيدة في ذلك القصر لا أشعر أنّي ملكة على شيء |
Bir bakmışım iyi olduğumu düşünüyorum bir bakmışım kendimi yeni baştan ölüyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر في لحظة أنّي بخير، وفي التالية أشعر أنّي أغرق مُجددًا. |
Sadece birkaç gün oldu, ama şimdiden sanki seni sonsuza dek tanıyormuşum gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لقد مرّ فقط القليل من الأيام و لكني أشعر أنّي كنتُ على معرفة بك دائماً |
Seninle beraberken, tekrar 85'imde gibi hissediyorum. | Open Subtitles | عندما أكون معكِ، أشعر أنّي في الـ85 مجددّاً. |
Pek iyi hissetmiyorum. Eve gitmem lazım. | Open Subtitles | لا أشعر أنّي بخير، أحتاج أن أعود للمنزِل. |
Çünkü kendimi iyi hissetmiyorum Şişko gibi hissediyorum | Open Subtitles | لا أشعر بأني جميلة، أشعر أنّي سمينة. |
Kendimi hazır hissetmiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أشعر أنّي وصلتُ لذلك |
Çok isterdim ama pek iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | أحب هذا ، لكن أشعر أنّي لستُ بخير. |
Kendimi pek iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | إنّي لا أشعر أنّي على ما يُرام. |
Eski erkek arkadaşlarından oluşan devamlı bir akıntıya karşı yüzüyorum sanki. | Open Subtitles | أشعر أنّي أسبح دائماً عكس التيّار في نهر علاقاتك السابقة. |
Sana bununla ilgili bir şiir okumayacağı ama değer verdiğim kişilerle bağlantımı kestiğimden beri bende sanal bir dünyada yaşıyor gibiyim. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون من يتعالى عليك، لكنّي أشعر أنّي عشت في عالم خيالي منفصلة عن كلّ من أحبّهم |
Belgeleri oradan oraya fırlatınca hukukla ilgili bir şey yapmıyormuşum gibi geliyor. | Open Subtitles | لا أشعر أنّي أمارس المحاماة قدرما أقوم بالأعمال المكتبيّة. |
Nihayet iptal eden ben olacağım gibi bir his var içimde. | Open Subtitles | أشعر أنّي سأكون من يلغي مواعيده معك على سبيل التغيير. |