"أشعر بأنك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• gibi hissediyorum
• hissine kapılıyorum
• gibisin
• gibi geliyor
• olduğunu hissediyorum
• çalıştığını hissediyorum

Bu benim fikrimdi ve sanki bunu benden çalmışsın gibi hissediyorum.
لقد كانت فكرتي و إنني أشعر بأنك قمت بأخذها نوعاً ما

Neden birazdan çok büyük bir iyilik isteyecekmişsin gibi hissediyorum?
لمَ أشعر بأنك ستطلب مني أن اسدي لك معروفاً ؟

Bazen, sanki tüm dünyanın yükünü omuzlarında taşıyormuşsun gibi hissediyorum.
أحياناً أشعر بأنك تحمل عبء العالم على عاتـقك فحسب

Neden yalnız kalmak istediğin hissine kapılıyorum?
اذن، لماذا أشعر بأنك تريد أن تكون لوحدك؟

Bir daha üstünden geçelim çünkü beni dinlemiyor gibisin.
حسناً , دعنا نعيد الكلام مجدداً لاني أشعر بأنك لا تصغي

Bazen sadece yapabileceğini göstermek için benimleymişsin gibi geliyor.
أحياناً أشعر بأنك ترافقني لتستعرض عضلاتك

Çoğu zaman senin sanki sadece telefondan katılıyor gibi olduğunu hissediyorum.
ـ معظم الوقت، أشعر بأنك تقومين بالاتصال فقط

Neden benden kurtulmaya çalıştığını hissediyorum?
ظننتُ بأنك ستكون مسروراً بأني هنا لما أشعر بأنك تريد التخلص مني ؟

Ama yine de bunu yapacağım kişinin sen olması gerekmiş gibi hissediyorum.
ولكنني أشعر بأنك المختار من المفترض .. بأن أفعلها معه

Bunu sürekli yapamam. Tecavüze uğruyormuş gibi hissediyorum.
لا أستطيع الأستمرار في فعل ذلك أشعر بأنك تغتصبني

Patlayıp gideceksin gibi hissediyorum dostum.
أشعر بأنك ستصبح مشهورًا أو ما شابه يا رجل.

Beni oda arkadaşı olarak istemiyormuşsun gibi hissediyorum.
أنا أشعر بأنك لا تريدني شريكا معك بالسكن

Bazen, hayatımda neler olduğunu sadece sen anlıyormuşsun gibi hissediyorum.
أحياناً أشعر بأنك الشخص الوحيد القادر على أن يفهمني الشخص الوحيد الذي يعرف ما أمر به بحياتي أخي...

Öyle ise, neden hâlâ bize karşıymışsın gibi hissediyorum?
و لماذا أشعر بأنك ما زلت ضد هذا ؟

Hey, Neden benim nişanlım hakkında benden daha fazla endişelendiğin hissine kapılıyorum?
مهلاً، لماذا أشعر بأنك أكثر قلقاً على خطيبتي مني؟

- Çünkü beni ektiğin hissine kapılıyorum.
... (لأنني أشعر بأنك يا (سام بأنك تصدني

Bugün terapimiz olması iyi oldu çünkü bu konuyu konuşmaktan kaçınıyor gibisin.
حسناً، يسرني أننا سنخضع للعلاج النفسي الليلة لأنني أشعر بأنك كنت تتجنب التحدث عن ذلك

Whitney'nin hoş geldin geçidinin en önlerinde olmayacak gibisin sanki.
لما أشعر بأنك لن تكون قائد المسيرة

Evet. Şimdi 15 dakika değil de beş dakika gitmişsin gibi geliyor.
الآن أشعر بأنك غبت لـ5 دقائق بدلاً من 15.

Bunu yapabilirler miydi? Nedense bana her şeyi anlatmıyormuşsun gibi geliyor.
أنا أشعر بأنك لا تخبرنى بكل شيء

Bir şeye ihtiyacın olduğunu hissediyorum.
أنا أشعر بأنك تريد بعض المساعدة

Çok öfkeli olduğunu hissediyorum, adamım.
أشعر بأنك غاضب للغاية

Bacak aramıza bakmaya çalıştığını hissediyorum.
أشعر بأنك تحاول الإختلاس بالنظر.