ويكيبيديا

    "أشياءَ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şeyler
        
    • şeyleri
        
    Bu, harika olacağını düşündüğünüz ve insanların harika şeyler yapmasını sağlayan şeyleri yapan veya yaratan herkes için bir sorun. TED إنّه أمر يهمُّ أي شخص يبني أو يبدع شيئاً قد تظنه سيصبح رائعاً وسيمكّن الناس من عمل أشياءَ عظيمة.
    Hayatında gördüğü şiddeti hakedecek şeyler yaptı şeytani şeyler. Open Subtitles كان هناك أشياءَ في حياتِه التي يُمْكِنُ أَنْ تفسّرَ العنفَ لة.. أشياء شريرة
    Eşiniz ve sizin hakkınızda çok güzel şeyler söylemişti size minnettardı. Open Subtitles قالتْ أشياءَ رائعةَ عنك وزوجكَ كَمْ كَانتْ ممتنه
    Ama sadece benim gördüğüm şeyleri gösterebilirim. Open Subtitles لَكنِّي يُمْكِنُ أَنْ أريك أشياءَ اللي أنا شفتها لوحدي
    O gerçek bir sorun. Korkunç şeyler yapıyor. Çok korkunç şeyler. Open Subtitles إنهُ مشكلة حقيقية إنهُ يَعمَلُ أشياءَ فظيعةَ أبي يَكْرهُه ، زوجتي تَكْرهُه
    Hikâyeler anlat. Kütüphanede ne gördüğümüzü hatırlamak zorunda kalmayacağımız bir şeyler anlat. Open Subtitles أخبرْنا أشياءَ لذا نحن ليس من الضروري أن نتذكّرْ ما رَأينَا في المكتبةِ.
    Öyle kızları var ki adı koyulmamış şeyler yapıyorlar. Open Subtitles حَصلوا على البناتِ الذي يَعملونَ أشياءَ هناك لَيسَ حتى أسماءَ ل.
    ...sende onu aynı şekilde cezbeden başka şeyler de bulacaktı. Open Subtitles هي لَرُبَّمَا وَجدتْ أشياءَ أخرى بأنَّ هي تُقدّرُ عنك كما كثير.
    Gelecekteki hali bir şeyler söylemekten korkacak çünkü bu hem o hem de kardeşleri için işleri kötüleştirebilir. Open Subtitles نفسها المستقبلي سَيَكُونُ خائف جداً لأنْ أيّ شئ رأي الذي قَدْ يَجْعلُ أشياءَ أسوأَ لها وأخواتِها.
    Senden sakladığı başka şeyler de vardı, değil mi? Open Subtitles كان هناك أشياءَ أخرى هو كَانَ إختفاء منك، ألَيستْ هناك؟
    Onunla daha önce kimsenin yapmadığı şeyler yaptım. Open Subtitles أنا فعَلتُ أشياءَ مَعها لم يفعلها أحدَ أبداً
    Jim, kadın bana öyle şeyler söyledi ki... bu dava hakkında bunları bilmesi imkansız. Open Subtitles جيِم، أخبرتْني أشياءَ بأنّها لا تَستطيعُ أَنْ تَعْرفَ من المحتمل حول هذه الحالةِ.
    Bir köpeğin asla yapmaması gereken şeyler yaptım. Open Subtitles أنا عَمِلتُ أشياءَ لا كلبَ يَجِبُ أَنْ يَعمَلُ.
    Keder insanlara tuhaf şeyler yaptırıyor, değil mi? Open Subtitles الحزن يَعمَلُ أشياءَ غريبةَ للناس أليس كذلك؟
    Yani hayatınızda bir şeyler yapabilirler mi? Open Subtitles أعني، هل بإمكانها أن تُحدثَ أشياءَ في حياتك؟
    Kasaya gittim ve arabamda fazladan şeyler vardı benim oraya koymadığım, nefret ettiğim şeyler. Open Subtitles وكان كلُّ شيءٍ طبيعياً ووصلتُ إلى الصندوق فوجدتُ أشياءَ كثيرةً إضافيّةً في عربتي
    Pekala, ben gideyim ve sizlerde arkamdan korkunç şeyler söyleyin. Open Subtitles حسناً، سأغادر لتتمكّنوا من قول أشياءَ فظيعةٍ عنّي.
    İnsanlara gördüğüm kötü şeyleri genellikle söylemem, ama hissedebildiğim tehlike çok kuvvetli. Open Subtitles أنا لا أُخبرُ الناسَ عادة عندما أَرى أشياءَ سيئةَ لكن الخطرَ قويُ جداً أنا يُمْكِنُ أَنْ أَحسَّه.
    Keşke bazı şeyleri farklı yapmış olsaydım. Open Subtitles أَتمنّى لو كان بالامكان أنْ أَعْملَ أشياءَ مختلفةَ، حسنا؟ صدقني.
    Bu tarz şeyleri bana söyleyince, beni geriyor. Open Subtitles انظر،عندما يَقُولُ أشياءَ مثل الذي قالها،فهي تجعلُني مُتَلَهِّفة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد