Onu burada hiç istemedim, ama sen kalması için ısrar ettin. | Open Subtitles | لم اكن أرغب به هنا ، لكنك أصرّيت على بقائه |
Bir tek attık ve seni evine bırakmam için bana ısrar ettin. | Open Subtitles | ثم تقابلنا, ,وأنت أصرّيت على توصيلي للمنزل |
Neden burada yaşamak için ısrar ettin? | Open Subtitles | لمَ أصرّيت على العيش هنا؟ |
Niye suçlu diye bu kadar ısrar ettin? | Open Subtitles | لماذا أصرّيت على أنه مذنبا؟ |
Tamam. Eğer ısrar ederseniz, ben... Ben olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | .. حسناً ، إذا أصرّيت ، أنا أعتقد أنني سأستريح |
Eğer ısrar ederseniz yaparım, efendim. | Open Subtitles | سأقوم به، إذا أصرّيت سيّدي |