İtiraf etmeliyim ki, yaptığım en zor şeydi, bütün irademi kullandım. | Open Subtitles | علي الاعتراف أن هذا أصعب ما فعلته في حياتي |
Annemi kaybetmek yaşadığım en zor şeydi. | Open Subtitles | فقدان أمي هو أصعب ما رأيته في حياتي |
Dükkana adım atmak yaptığım en zor şeydi. | Open Subtitles | دخول هذا المحل هو أصعب ما فعلته. |
Bunların en zor kısmı depoya geri döndüğünde patrona neden geç geldiğini açıklamak zorunda olduğundur. | Open Subtitles | أصعب ما في العمل هو أنك عندما تعود للمقر يحب أن توضح لرئيسك لماذا تأخرت |
Ama en zor kısmı annemdi. | Open Subtitles | لكن أصعب ما في الأمر كان أمي |
Quantico'ya gitmek, hayatımda yaptığım en zor şeydi. | Open Subtitles | الذهاب إلى (كوانتيكو)، هو أصعب ما فعلته يوماً |
Terry'yi cezalandırmak şimdiye dek yaptığım en zor şeydi. | Open Subtitles | مُعاقبة (تيري) كانَ أصعب ما فعلته |
zor kısmı izni çıkarmak zaten. En yakın akrabası Hannah olduğu için izin vereceğini sanmam. | Open Subtitles | والحصول على الإذن أصعب ما في الأمر (هانا) هي أقرب أقربائه، وأشكّ أن توافق |
İşin en zor kısmı sonu. | Open Subtitles | أصعب ما في الأمر هو النهاية. |
İşimin muhtemelen en zor kısmı. | Open Subtitles | "ربما أصعب ما في عملي" |