- Bazen, kocan ve çocukların dışında konuşacak birine ihtiyaç duyuyorsun. | Open Subtitles | أحيانا كنت بحاجة إلى التحدث مع شخص وبالاضافة الى أطفالك وزوجك. |
Sen çocukların on sekiz yaşında kümesten uçacağını sanıyorsun, fakat asla uçmuyorlar. | Open Subtitles | أنت تظنين أنت أطفالك سيطيرون في الحظيرة 18 لكن هم لن يفعلوا |
Belki, çocuklarını sütten biraz daha geç kesseydin, daha medeni olabilirlerdi. | Open Subtitles | نعم, ربما لو فطم أطفالك بشكل متأخر قليلا فسيكونوا أكثر تحضر |
Ve sen, çocuklarının gözlerine bak ve onlara hatalı olduğumu söyle. | Open Subtitles | وأنت تنظر في عيون أطفالك .. .. وأقول إن كنت مخطئا. |
Çocuklarınız okula, üniversiteye gidecekler, gidip çoluk çocuğa karışacaklar ve gelip size torunlarınızı getirecekler. Bu sürede siz hâlen, enerji tasarruflu aynı ampulü kullanıyor olacaksınız. | TED | أطفالك قد يذهبون إلى المدرسة، يذهبون إلى الكلية، وينتقلون بعيداً ويحظون بأطفال، ويعودون، جالبين الأحفاد، وأنت لا زلت تملك نفس المصابيح التي توفر عليك الطاقة. |
Bir babasın ve hayatta kalma içgüdün çocuklarına kadar uzanıyor. | Open Subtitles | إنّك والد الذي يملك غريزة النجاة التي تمتد إلى أطفالك. |
Çocuklarım huzurum, yerimdir, onlar benim dünyam, çocukların olmak zorunda değil, uğultunu besleyen yakıt, yaşamın iyi olmaktan öte olduğu her yerde olabilir. | TED | أطفالي هم مكاني السعيد، انهم عالمي، ليس بالضرورة كون أطفالك هم الوقود الذي يغذي طنينك، أو المكان الذي تحس فيه بالراحة وليس العكس، |
çocukların alınma saatinde bütün gün onlarla birlikte olan öğretmenler sizin çocukları gelip zamanında almanızı isterler. | TED | في وقت الانصراف، المدرسون الذين قضوا مع أطفالك طيلة اليوم، يريدونك أن تكون هناك في الموعد المحدد لتتسلم أطفالك. |
Evin bir sığınak, çocukların, karın kitapların, dostların... | Open Subtitles | إن بيتك مثل ملجأ. أطفالك ،زوجتك ،كتبك أصدقائك المميزين. |
Bunun çocukların için ne anlama geldiğini bir düşünsene. | Open Subtitles | فكريّ حيـّال ما يُحتم أن يعنيهُ بشأن أطفالك. |
Başka şehirde bir arkadaş, çocukların sadece kekemeliğini geri getirir. | Open Subtitles | صديق في مدينة أخرى، أطفالك فقط يتذكرون تمتماتك |
O, çocuklarını tüm gün hayatta tuttu, bu çok zor. | TED | لقد أبقت أطفالك على قيد الحياة طوال اليوم، وهذا صعب." |
Orada, kendilerini ve çocuklarını nasıl destekleyebilecekleri anlatılıyordu. Çocuklarıyla konuşarak vakit geçirmeleri, onlara daha fazla ilgi göstermeleri, onlara karşı daha sabırlı olmaları ve onlarla konuşmaları gibi tavsiyeler verilmişti. | TED | بالإضافة إلي معلومات عن كيفية دعم أنفسهم وأولادهم، مثل معلومات عن قضاء الوقت بالتحدث إلى أطفالك، وإظهار المزيد من الحنان لهم، وأن يكونوت صبورين أكثر مع أطفالهم، والتحدث إلى أطفالك. |
çocuklarını bir Alman okuluna gönderdiğin zaman ne diyecek? | Open Subtitles | أنا أود أن أعرف ردة فعلها عندما يذهب أطفالك إلى مدرسة ألمانية |
Hani şu çocuklarının öğretmenleriyle yatmaman gereken durum var ya? | Open Subtitles | تعرف ذاك الشيء لا يجب أن تنام مع معلمة أطفالك |
Kendinize sorun: aç kalmak mı daha aşağılayıcı, çocuklarının aç kalmasını izlemek mi? | TED | اسأل نفسك: هل هو أكثر إهانة من أن تكون جائعًا؟ أو رؤية أطفالك جائعين؟ |
Bayan Ellis, evcil hayvanlarınızın yanı sıra Çocuklarınız için de kaygılı mısınız? | Open Subtitles | السيدة إيليس , هل يخشى على حياة أطفالك وكذلك الحيوانات الأليفة الخاص بك ؟ |
Bundan yıllar sonra evinde oturup çirkin çocuklarına ve çirkin karına bakarken kendine "Neden tanrıça Cindy Sanders'ı terk ettim ki?" diyeceksin. | Open Subtitles | أعني، سنين من الأن ستكون جالساً ببيتك تنظر إلى أطفالك القبحا ومع زوجتك القبيحه تقول لنفسك |
Hani hakkında fısıldaştığımız çocuklar, ...çocuğunu onlardan uzak tutmak için bahane ürettiğin çocuklar. | Open Subtitles | الأطفال الذين نتهامس عنهم الأطفال الذين تختلقين أعذاراً حتى لا يقتربوا من أطفالك |
Asla çocuklarınla birlikte değilsin çıktığın uzun tatiller de buna dahil. | Open Subtitles | لا تكونين مع أطفالك نهائيًا ليس حتى في العطل التي تأخذينها |
Nathan, sizin gelip önümde durmanızı eşinizin ve çocuklarınızın da yanımda durmasını istiyorum. | Open Subtitles | ناثان أطلب منك الحضور و الوقوف أمامي و زوجتك و أطفالك الوقوف بجانبي |
Bu Kennedy hikayesi çıkmadan önce çocuklarından kıymetlisi yoktu. | Open Subtitles | قبل موضوع كينيدي لم يكن لديك أهم من شأن أطفالك |
Bu arada, senin çocuğun bize maçı kaybettiriyor, anladın mı? | Open Subtitles | بالمناسبة أطفالك يخسروننا المباراة حسناً؟ |
Sosyal yardım bürosuna çocuklara yardım etsin diye yazdık. | Open Subtitles | كتبنا إلى الشئون الإجتماعية لكي يساعدوا أطفالك. |
6 çocuğunun 3, bilemedin 4 tanesinin babasından. | Open Subtitles | من والد ثلاثة أو أربعة بالكثير من أطفالك الستة |
çocuklarınıza bir vasiyet bırakacağınızı düşünüyorsunuz, ama bir bok bırakamıyorsunuz! | Open Subtitles | إعتقدت بأنك ستترك أطفالك سوف تترك لهم بل ليس مايريدون |