Bakışını gördüm Bayan Marianne! Sanırım bir sırrı ifşa ettim. | Open Subtitles | أستطيع أن أراك يا آنسه ماريان أظن أنني كشفت سراً |
-Ve Sanırım diğerlerinin ihtiyaçları ile çok ilgiliydim ve kendimi yeterince düşünemedim? | Open Subtitles | أظن أنني كنتُ أهتم كثيراً باحتياجات الآخرين ولم أفكر بما أريده أنا |
Sanırım bu sefer, ölü olarak kalman için bizzat kendim ilgileneceğim. | Open Subtitles | أظن أنني هذه المرة يجب أن أتأكد من أن تبقى ميتا |
- Yani, törene kadar demek istiyorum. - Galiba mesajları karıştırdım. | Open Subtitles | ليس قبل المراسم , أقصد أظن أنني حصلت علي الرسالة مشوهة |
Seni rezil etmek istemedim ve özel olduğumu sanmıyorum. - Değil misin? | Open Subtitles | لم أكن أحاول أن أجعلك تبدوا كذلك و لا أظن أنني مميّز |
Görünüşe göre burada işler karışık, ama Sanırım önce Magwar ile karşılıklı görüşeceğim. | Open Subtitles | يبدو أن الأمور معقدة هنا ولكن أظن أنني سأحاول مقابلت المدعو مقوار أولا |
Sanırım senin kim olduğunu da o an ile ilişkilendirdim. | Open Subtitles | و أظن أنني فكرت به إنه ليس لسنة أو سنتين |
Sanırım bu sefer, ölü olarak kalman için bizzat kendim ilgileneceğim. | Open Subtitles | أظن أنني هذه المرة يجب أن أتأكد من أن تبقى ميتا |
Evet. Sanırım tuvalete kadar gidebilirim. Sakın bir yere gitme. | Open Subtitles | أجل, أظن أنني سأفعل ذلك في دورة المياه, لا تتحرك |
"Sanırım, bir gün Selma kadar büyük biri olmak isterim." | Open Subtitles | أنا أظن أنني أريد أن أصبح يوماً ما مثل سلمى |
Alınma ama Sanırım ben kardeşime senin kardeşine yakın olduğundan biraz daha yakınım. | Open Subtitles | بلا إهانة لكن أظن أنني أقرب قليلاً إلى أختي مما كنتَ إلى أخيكَ |
Kaydolduğumuz yerde karışık çiftlerle ilgili bir liste gördüm Sanırım. | Open Subtitles | أقصد، أظن أنني رأيت لائحة للمشروبات المزدوجة أين سجلنا أنفسنا. |
Eğer kalabalık bir asansörde olmasaydım Sanırım sağlam bir rekor kırabilirdim. | Open Subtitles | لو كنت في مصعد مغلق أظن أنني كنت لأحطم رقماً قياسياً |
- Sanırım şu anda Tardis'deki o şeylerden çok senden korkuyorum. | Open Subtitles | أظن أنني خائفة منكَ الآن أكثر من أي شيء في التارديس |
Sanırım boktan işler yapan bir aileye sahip olmanın ne demek olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أظن أنني أعرف ما يعنيه أن يكون للمرء والدان يتصرفان على نحو سيئ. |
Şu anda çok meşgulüm ama Sanırım bir şeyler imzalayabilirim. | Open Subtitles | أنا مشغول جداً الآن، لكن أظن أنني أستطيع توقيع شيء. |
- Pek emin değilim ama babacık artık prenses oldu Galiba. | Open Subtitles | ـ يا إلهي. ـ لست واثقاً, لكن أظن أنني أصبحت أميرة. |
Millet, Galiba şüphelinin neden Gavin ve Trevor'ı hedef aldığını biliyorum. | Open Subtitles | يا جماعة,أظن أنني أعرف لم قام الجاني بإستهداف غافين و تريفور |
Bunu gerçekten başarabildiğimi sanmıyorum ama faydalı bir ölüm sağlayabilirim. | Open Subtitles | لا أظن أنني فعلت ذلك لكن, يمكنني جعل موتي مفيداً |
Bence hastaneleri ve morgları aratsak daha iyi olur. | Open Subtitles | أظن أنني يجب أن أتحقق من المستشفيات، أو المشرحة |
Bazen, hain yüreğimin içinden değil de dışarıdan geldiği sürece hayal edilebilecek en kötü şeylere bile katlanabileceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا أظن أنني أستطيع أن أهتم بكل شيء وطالما أنها تأتي من الخارج وليس من أعماق قلبي |
Çok iyi görünüyorsun. Senden bir daha haber alacağımı düşünmemiştim. | Open Subtitles | تبدين بخير حال، لم أظن أنني سأسمع خبراً عنكِ مجدداً |
Hamileyim dediğinde bu yüzden benden olamaz diye düşündüm. | Open Subtitles | لذا فعندما أخبرتني بأنك حبلى لم أظن أنني قد أكون الوالد |
Şu ana dek tanıdığım en zavallı erkek benim sanıyordum. | Open Subtitles | لأنه حتى الأن، كُنت أظن أنني أكثر رجل إستحقاقاً للشفقة |
Bunu yapabileceğimi sanmıyordum. | Open Subtitles | قلت له: أنني لا أظن أنني قادر على فعل ذلك |
Beyzbol oyuncusu olabilirim ama nasıl ders çalışıldığını hatırladığımı sanıyorum. | Open Subtitles | ربما كنت لاعب بيسبول, ولكنني أظن أنني أعرف كيف أدرس. |