Biz gerçekten yapabileceğimizi gösterdik. | TED | لقد أظهرنا في الواقع أننا بالفعل، نستطيع. |
Onlara bu filmin tamamını gösterdik, tabi anlayamadılar, bu nedir böyle dediler. | TED | أظهرنا لهم المقطع كاملاً ، فبهِتوا تمامًا وقالوا ما هذا؟ |
Sadece mikro-dünyalar gösterdik. İsimler de bunu ele veriyor: | Open Subtitles | نحن أظهرنا عوالم مُصغرة دقيقة فقط العناوين تقترح مثل |
Eğer orada biz yüzümüzü gösterirsek, kendimizi Nando'ya teslim etmiş oluruz. | Open Subtitles | انظر, إن أظهرنا أوجهنا في الشارع فكأننا قد سلمنا أنفسنا لناندو |
Eğer bizde sana yeteneklerimizi gösterirsek, o zaman bize güvenir misin? | Open Subtitles | إن أظهرنا لك بأننا نمتلك قدرات أيضاً، فهل ستثق بنا؟ |
Muhtemelen dayak yiyeceğimizi biliyorum ama buna değer, çünkü onlara bu muhteşem okul ruhumuzu göstermiş olduk. | Open Subtitles | أعلم أننا بالغالب سنُضرب لكن الأمر يستحق, لأننا أظهرنا أننا |
Onlara polisteki sabıkalı fotoğraflarını gösterdik ama sonuç çıkmadı. | Open Subtitles | ، أظهرنا لهم صورة الشرطي المعتدي . ولم يتعرفوا عليه |
Buffalo'daki 5 video dükkanına bu resmi gösterdik. | Open Subtitles | خمس محلات للكاميرات في بوفالو أظهرنا رسمه التقريبي لهم |
Ve beraber insanlara ejderhalarla savaşacaklarına onlara binebileceklerini beraber yaşayabileceklerini hatta onları eğitebileceklerini gösterdik. | Open Subtitles | ومعاً أظهرنا للناس أنه بدلاً من القتال يمكننا إمتياطهم نعيشمعهم، وحتىتدريبهم. |
Karısının ve bebeğinin fotoğraflarını gösterdik ama kim olduklarını tanımıyor. | Open Subtitles | أظهرنا له صور زوجته و طفله قال انه لا يعرف من هم |
Bence bu gardiyanlara kimin patron olduğunu gösterdik. | Open Subtitles | حسناً،أعتقد أننا أظهرنا للحراس من الرئيس |
Genellikle Afrika'da küçük çiftçiler yatırım yapmadıkları halde bir kaç yıllık kısa bir surede modelimize ticari yatırımcıları çekerek yüksek etkili ve kârlı olduğunu gösterdik. | TED | خلال سنوات قليلة، أظهرنا بأن نموذجنا عملي بتأثير عال ويستطيع جني الأرباح، جاذبًا الاستثمارات التجارية والذين لا يستثمرون عادةً في صغار المزارعين في أفريقيا. |
Bizler, bir grup gazetecinin yeni metodları ve eski tarz gazetecilik tekniklerini büyük miktarda sızdırılmış bilgiye uygulayarak dünyadaki değişime nasıl etkili olabileceğini gösterdik. | TED | لقد أظهرنا كيف لمجموعة من الصحفيين إحداث التغيير في كل العالم عن طريق تطبيق أساليب جديدة وتقنيات صحافة من الطراز القديم لكميات ضخمة من المعلومات المسّربة. |
Bunu yapmak için 14-24 aylık bebeklere robotu nasıl aktif edeceklerini gösterdik ve kumandaya bastıktan sonra pozitif değer olarak "Vay, harika değil mi?" | TED | للقيام بذلك، أظهرنا للأطفال الذين تتراوح أعمارهم بين 14 و24 شهرًا كيفية تنشيط لعبة الروبوت، وعيننا رد فعل إيجابي، بقول: "واو، أليس هذا رائعًا!" |
Ona gününü gösterdik. Bizi muhallebi çocuğu sanıyordu. | Open Subtitles | لقد أظهرنا له أننا مجموعة من القطط |
Bölgedekilere fotoğrafınızı gösterdik. Kiwi Seven Lounge'da barmensiniz. | Open Subtitles | لقد أظهرنا صورتك في الأرجاء أنتَ نادل في حانة "كيوي سيفين لونغ" |
Sanırım onlara günlerini gösterdik, öyle değil mi? | Open Subtitles | أظننا أظهرنا لهم حقّ بأسنا، صحيح؟ |
Yani bu çocuğa yardım etme nezaketini gösterirsek, bizi aygıta bir adım daha yaklaştırır. | Open Subtitles | لذا إذا أظهرنا الطيبه بمساعدتنا لهذا الطفل يجب ان تُقربنا خطوه أقرب الى الجهاز |
Herkese neler yapabildiğimizi gösterirsek, bizi dinleyeceklerdir. | Open Subtitles | , لو أننا أظهرنا الجميع ما يمكننا فعله سيستمعون لنا لا أستطيع |
Hastalarınızı sizden yardım isterken gösterirsek olayın iç burkan duygularını ortaya koyarsak size altın biletinizi kazandırırız. | Open Subtitles | على الحصول على مساعدة اذا أظهرنا جميع مشاعرهم هذه هي ورقتك الرابحة |
Ama, en azından ona A.P. olmayan şeylerin de bir tartışma başlattığı için, önemli olabileceğini göstermiş olduk. | Open Subtitles | ولكن على الأقل أظهرنا له أنه أحيانا المزاح عن أشياء ليست بي سي يمكن أن تكون مهمة لأنه يخلق الحوار |
Görünüştü öyle ama, dünyaya Beşinci Kol'un ablukada yanıp kül olmadığını göstermiş olduk. | Open Subtitles | -ظاهريّاً نعم . لكنّنا أظهرنا للعالمِ أنّ الرتل الخامسَ لم يحترق في نيرانِ ذاكَ الحصار. |