"أظهرنا" - Traduction Arabe en Turc

• gösterdik
• gösterirsek
• göstermiş

Biz gerçekten yapabileceğimizi gösterdik.
لقد أظهرنا في الواقع أننا بالفعل، نستطيع.

Onlara bu filmin tamamını gösterdik, tabi anlayamadılar, bu nedir böyle dediler.
أظهرنا لهم المقطع كاملاً ، فبهِتوا تمامًا وقالوا ما هذا؟

Sadece mikro-dünyalar gösterdik. İsimler de bunu ele veriyor:
نحن أظهرنا عوالم مُصغرة دقيقة فقط العناوين تقترح مثل

Eğer orada biz yüzümüzü gösterirsek, kendimizi Nando'ya teslim etmiş oluruz.
انظر, إن أظهرنا أوجهنا في الشارع فكأننا قد سلمنا أنفسنا لناندو

Eğer bizde sana yeteneklerimizi gösterirsek, o zaman bize güvenir misin?
إن أظهرنا لك بأننا نمتلك قدرات أيضاً، فهل ستثق بنا؟

Muhtemelen dayak yiyeceğimizi biliyorum ama buna değer, çünkü onlara bu muhteşem okul ruhumuzu göstermiş olduk.
أعلم أننا بالغالب سنُضرب لكن الأمر يستحق, لأننا أظهرنا أننا

Onlara polisteki sabıkalı fotoğraflarını gösterdik ama sonuç çıkmadı.
، أظهرنا لهم صورة الشرطي المعتدي . ولم يتعرفوا عليه

Buffalo'daki 5 video dükkanına bu resmi gösterdik.
خمس محلات للكاميرات في بوفالو أظهرنا رسمه التقريبي لهم

Ve beraber insanlara ejderhalarla savaşacaklarına onlara binebileceklerini beraber yaşayabileceklerini hatta onları eğitebileceklerini gösterdik.
ومعاً أظهرنا للناس أنه بدلاً من القتال يمكننا إمتياطهم نعيشمعهم، وحتىتدريبهم.

Karısının ve bebeğinin fotoğraflarını gösterdik ama kim olduklarını tanımıyor.
أظهرنا له صور زوجته و طفله قال انه لا يعرف من هم

Bence bu gardiyanlara kimin patron olduğunu gösterdik.
حسناً،أعتقد أننا أظهرنا للحراس من الرئيس

Genellikle Afrika'da küçük çiftçiler yatırım yapmadıkları halde bir kaç yıllık kısa bir surede modelimize ticari yatırımcıları çekerek yüksek etkili ve kârlı olduğunu gösterdik.
خلال سنوات قليلة، أظهرنا بأن نموذجنا عملي بتأثير عال ويستطيع جني الأرباح، جاذبًا الاستثمارات التجارية والذين لا يستثمرون عادةً في صغار المزارعين في أفريقيا.

Bizler, bir grup gazetecinin yeni metodları ve eski tarz gazetecilik tekniklerini büyük miktarda sızdırılmış bilgiye uygulayarak dünyadaki değişime nasıl etkili olabileceğini gösterdik.
لقد أظهرنا كيف لمجموعة من الصحفيين إحداث التغيير في كل العالم عن طريق تطبيق أساليب جديدة وتقنيات صحافة من الطراز القديم لكميات ضخمة من المعلومات المسّربة.

Bunu yapmak için 14-24 aylık bebeklere robotu nasıl aktif edeceklerini gösterdik ve kumandaya bastıktan sonra pozitif değer olarak "Vay, harika değil mi?"
للقيام بذلك، أظهرنا للأطفال الذين تتراوح أعمارهم بين 14 و24 شهرًا كيفية تنشيط لعبة الروبوت، وعيننا رد فعل إيجابي، بقول: "واو، أليس هذا رائعًا!"

Ona gününü gösterdik. Bizi muhallebi çocuğu sanıyordu.
لقد أظهرنا له أننا مجموعة من القطط

Bölgedekilere fotoğrafınızı gösterdik. Kiwi Seven Lounge'da barmensiniz.
لقد أظهرنا صورتك في الأرجاء أنتَ نادل في حانة "كيوي سيفين لونغ"

Sanırım onlara günlerini gösterdik, öyle değil mi?
أظننا أظهرنا لهم حقّ بأسنا، صحيح؟

Yani bu çocuğa yardım etme nezaketini gösterirsek, bizi aygıta bir adım daha yaklaştırır.
لذا إذا أظهرنا الطيبه بمساعدتنا لهذا الطفل يجب ان تُقربنا خطوه أقرب الى الجهاز

Herkese neler yapabildiğimizi gösterirsek, bizi dinleyeceklerdir.
, لو أننا أظهرنا الجميع ما يمكننا فعله سيستمعون لنا لا أستطيع

Hastalarınızı sizden yardım isterken gösterirsek olayın iç burkan duygularını ortaya koyarsak size altın biletinizi kazandırırız.
على الحصول على مساعدة اذا أظهرنا جميع مشاعرهم هذه هي ورقتك الرابحة

Ama, en azından ona A.P. olmayan şeylerin de bir tartışma başlattığı için, önemli olabileceğini göstermiş olduk.
ولكن على الأقل أظهرنا له أنه أحيانا المزاح عن أشياء ليست بي سي يمكن أن تكون مهمة لأنه يخلق الحوار

Görünüştü öyle ama, dünyaya Beşinci Kol'un ablukada yanıp kül olmadığını göstermiş olduk.
-ظاهريّاً نعم . لكنّنا أظهرنا للعالمِ أنّ الرتل الخامسَ لم يحترق في نيرانِ ذاكَ الحصار.