Tatlım, Sanırım arabada bir şey unuttum. Hemen geri geleceğim. | Open Subtitles | عزيزتي ، أظُن أنّي نسيتُ شيئاً سأعودُ فى الحـال. |
Pekala. Bir kaç kapı daha çalacağım Sanırım. | Open Subtitles | حسناً، أظُن أنني سأطرق القليل من الأبواب |
Sanırım onu korkutuyorsun. Seni bu yüzden seviyor. | Open Subtitles | أظُن أنك أخفتها ولذلك هي تُحبكَ. |
Hemen gitsem iyi olur Sanırım. | Open Subtitles | وأتعرفي، أظُن انني سأغادر الأن. |
O zaman bize yardım edebileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | إذا أظُن أنّه بإمكانك مساعدتنا |
Orada çarşambaları canlı müzik olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظُن أنَ لديهِم موسيقى حية أيام الأربعاء |
Herkesin monotonu farklıdır, Sanırım. | Open Subtitles | شيء عادي، وتختلف لكلّ شخص على ما أظُن |
- Evet, Sanırım adamımız o. | Open Subtitles | انا أظُن أن هذا هو مانبحثُ عنه |
Sanırım hayat benim için başka planlar kurdu. | Open Subtitles | أظُن أنّ الحياة كانت لها خططٌ أخرى |
Sanırım her şeyi en sonda yapıyordur., | Open Subtitles | أظُن لأنّه يُتم الأمر في النهاية |
- Sanırım sorun yok. | Open Subtitles | نعم، أظُن أنّنا سنكون على ما يُرام |
Sanırım gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | أظُن بأن ينبغى على الذهاب. |
İyi bir adam Sanırım. | Open Subtitles | إنه رجل جيد على ما أظُن. |
Sanırım. Evet. | Open Subtitles | ـ أظُن ذلك، أجل |
Sanırım karın iyi yemek yapıyor. | Open Subtitles | أظُن أن زوجتك تطبُخُ لك |
Sanırım bir adam kaçırma girişimiydi. | Open Subtitles | كانت محاولة إختطاف، كما أظُن. |
Hayır. Sanırım yok. | Open Subtitles | كلا، لا أظُن ذلك. |
Sanırım ben cevabı biliyorum. | Open Subtitles | أنا أظُن أنىّ أملِكُ الإجابه |
Şahsen bunun gizemini artırdığını düşünüyorum. | Open Subtitles | شخصيًا، أظُن هذا يُضيف غموضًا إليه |
Ellie, bu programın gerçekten işe yarayacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا حقاً أظُن أنَ هذا البرنامَج يُمكنُ أن يُساعِد بعض الأشخاص هنا يا (إيلي) |