| AB: Sanırım söylemediğiniz sayı 3? | TED | آرثر بينجامين: أعتقد أنك لم تقل الرقم 3؟ |
| Sanırım bu darbeyi yapmak için kanını akıtman gerektiğini anlamadın. | Open Subtitles | أعتقد أنك لم يحدث لك أن اضطررت أن تدمي كي تخرج من هذه المحنة |
| Bence Los Angeles'a bir şeylerin arayışında olduğun için geldin. | Open Subtitles | أعتقد أنك لم تأتي الى لوس انجليس تبحث عن شيء. |
| Bence Los Angeles'a bir şeylerin arayışında olduğun için geldin. | Open Subtitles | أعتقد أنك لم تأتي الى لوس انجليس تبحث عن شيء. |
| Hayatındaki her şeyi anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنك لم تفهم كل شيء بعد في حيــاتكَ. |
| Müdürün demek istediğini pek anladığınızı sanmıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنك لم تفهم ما يعنيه المأمور |
| Bilirsin, bunu bana daha önce hiç söylediğini hatırlamıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنك لم تقل لى ذلك من قبل أجل، لكننى كنت أعنيه كل يوم |
| Hey, bugün izin günün olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | مهلا، أنا أعتقد أنك لم أخذ يوم عطلة. |
| Sanırım bir bisiklet almak için para biriktirmemiştin. | Open Subtitles | أعتقد أنك لم توفر المال لأجل هذه الدراجة |
| Sanırım imayı anlamadınız. | Open Subtitles | لا أملك هاتفاً إذاً أعتقد أنك لم تفهم مايشير إليه |
| Sanırım duymadın. Bu bölgenin şerifi benim. | Open Subtitles | أعتقد أنك لم تسمع ذلك أنا مدير الشرطة حول هذه الأشياء |
| - Bu sizin tavsiyeniz değildi Sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنك لم تنصح بذلك نعم, لم أنصح بذلك |
| Ama Sanırım lisedeyken hiç futbol oynamadın, öyle değil mi, Richards? | Open Subtitles | حسناً , أعتقد أنك لم تلعب كرة القدم أبداً في المدرسة الثانوية أليس كذلك , ريتشارد ؟ |
| Sanırım yıllar önce gerçekten de kiminle uğraştığını bilmiyordun, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنك لم تكن تعلم حقاً مع من كنت تتعامل كل تلك السنوات, اليس كذلك؟ |
| Bence muhtemelen etkin piyasa tezini beğenmediniz. | TED | أعتقد أنك لم تقم بشراء فرضية كفاءة السوق. |
| Bence sinirlerin bozuk! | Open Subtitles | أعتقد أنك مصاب بانهيار عصبي أعتقد أنك لم تتعافى |
| Bence sen orada olmaktan hoşlanmadın o da orada olmandan hoşlanmadı ve ikiniz de büyük bir hata yaptığınızı fark ettiniz. | Open Subtitles | أعتقد أنك لم ترغب بأن تكون هناك، وهي لم ترغب بأنك تكون هناك. وأنتم الأثنان أدركتم بأنكم اقترفتوا خطأً جسيماً. |
| Ama senin oynayacak bir rolün olduğunu düşünüyorum, Bence sen bu yüzden buradasın. | Open Subtitles | لكنني أعتقد أنك لم تتبع القوانين لهذا أنت هنا |
| Bir dakika. Anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | . أنتظر, أعتقد أنك لم تفهم الأمر |
| Bay Meşgul. Anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنك لم تفهم أنا زميلتك الجديدة |
| Fakat bunu hesaba kattığını pek sanmıyorum, yanlış mı? | Open Subtitles | و أعتقد أنك لم تضع عقيدتنا في إعتبارك |
| Bu davayı düşünmeyi hiç bırakamadığını sanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنك لم تتوقف عن التفكير في هذه القضايا. |
| Onun ölümü konusunda kendini suçlamayacağını sanıyordum. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنك لم إلقاء اللوم على نفسك |