Ve sonunda bu buluşmayı ayarladık, yani bu gece olacak. | Open Subtitles | و أعددنا هذا اللقاء أخيراً لذا يجب أن يكون الليلة |
Oh, hayır, hayır, hayır, Greg, senin için çalışma odasında bir yer ayarladık. | Open Subtitles | كلاّ ،لقد أعددنا لك سرير الحائط فى غرفة العمل بأسفل |
Bir buluşma ayarladık ama buna fırsat bulamadan buraya getirildim. | Open Subtitles | أعددنا إجتماعاً لكن قبل أن تواتينى الفرصة, قبضوا علىّ |
- Siz ve insanlarınız için bir hoşgeldin şöleni hazırladık Albay Longdon. | Open Subtitles | أعددنا مأدبة للترحيب لك واتباعك، عقيد لانغدون |
Kendimizi Amerika'nın elinin altındaki tüm güçlerle yapacağı saldırıya karşı direnmek üzere hazırlamıştık. | Open Subtitles | أعددنا أنفسنا لمواجهة أي غزو قد تقوم به أية قوات نعلم أنها تابعة للأمريكان |
Sayın Başkan, Ajan Pierce ve ben, artık yetkililere teslim olmak için hazırlanmıştık. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، العميل (بيرس) وأنا أعددنا كل شيء لتسليم أنفسنا للسلطات الان |
Bütün semt ayakta. İlanlar koyduk, afişler koyduk, hepsini yaptık. | Open Subtitles | طبعنا نشرة إعلانية وملصقات أعددنا كل هذه الأشياء |
Biz bir Savaş Odası kurduk, ama bu saçmalık. Hey. Hey, hey, hey. | Open Subtitles | لقد أعددنا غرفة حرب لكنها فوضى أنت تبلين حسنا هناك |
Hemen Oxnard'ın kuzeyinde bir rehabilitasyon ünitesi ayarladık. | Open Subtitles | لقد أعددنا غرفة فى فندق الـ"رحاب"، شمال "أوكسنارد" |
Üçüncü kattaki misafir odasını ayarladık. | Open Subtitles | لقد أعددنا غرفة الضيوف في الطابق الثالث |
O yüzden Orta Yol'la büyük bir toplantı ayarladık bir araya gelip farklarımızı ve benzerliklerimizi konuşacağız. Kruse ve Birgitte atışacaklar mı? | Open Subtitles | لذا أعددنا للقاء عام مع المحافظين |
Beni bir şeyler içmek için davet etti sonra dükkâna gittik ve bir şeyler ayarladık. | Open Subtitles | لقد دعتني للدخول بحجة الشراب ثم ذهبنا للمغسلة... -لقد أعددنا شيئاً |
Narita'da bir yer ayarladık. | Open Subtitles | لقد أعددنا مكان فى ناريتا . |
Yarınki tören için gerekli şeyleri hazırladık. İzin verin, yalnız kalayım. | Open Subtitles | كلا يا والدتي، لقد أعددنا الضروريات للغد |
Seçim günü annem ve ben 480 adet kek hazırladık. | Open Subtitles | استيقظت أنا و أمي ، باكراً و أعددنا معاً 480 كعكة |
Ted, sana geçen sene sürpriz bir parti hazırlamıştık zaten. Tamam mı? Üst üste iki tane sürpriz parti olmaz. | Open Subtitles | تِد) ، لقد أعددنا لك حفلة مفاجأة في العام الماضي) حسناً ، لا يمكنك الحصول علي حفلتين مفاجئتين علي التوالي |
Aslında bir liste hazırlamıştık... | Open Subtitles | في الحقيقة، لقد أعددنا قائمة تشغيل لذا... |
Biz ona hazırlanmıştık, değil mi, Jack? | Open Subtitles | .وقد أعددنا لهذا أليس كذلك (جاك) ؟ |
O gece tekrar görüşmek için plan yaptık. | Open Subtitles | لذلك أعددنا خطة لكي نلتقي في الليلة نفسها |
Acil Koordinasyon Merkezi kurduk. | Open Subtitles | لقد أعددنا للتو ECC. |