O maço tavırlarının arkasına saklanabilirsin ama acı çekiyorsun ve ben nedenini biliyorum. | Open Subtitles | يمكنكَ أن تختبئ خلف تلك الواجهة الحديدية لكنكَ تعاني، و أنا أعرف لماذا |
Ve şimdi nedenini biliyorum ve neden yaşlı kadın gibi olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | و ألآن عرفت السبب أعرف لماذا يجري كسيّدة عجوز |
Benim için endişelenmek yerine bana ihanet etti, ve ben nedenini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | شخص من المفترض أن يعتني بي خذلني خانني و أريد أن أعرف لماذا |
67 numaralı kapıda. nedenini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنت تعيش على البوابة 67 أريد فقط أن أعرف لماذا |
Neden bilmiyorum, çünkü onun gibi biri için, tuhaf bir ruh haliydi bu. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا لأن هذا بدا و كأنه شئ غريب |
Bana Niye her seferinde şu lânet şeyi yapıyorsun, bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف لماذا تفعلين بي هذا في كل مرة |
- Sen hep... böyle yapıyorsun. Nedenini bilmiyorum. Söyle de anlayayım lütfen. | Open Subtitles | تقوم بذلك , وأنا لا أعرف لماذا , لذلك أرجوك ساعدني لأفهم |
Tabii ki kapar, günde 10 sterlin alıyordur, ben sebebini biliyorum. | Open Subtitles | بالطبع يحصل. على الأرجح مقابل 10 جنيه لليوم, وأنا أعرف لماذا |
anlıyorum. nedenini biliyorum. Biliyorum. | Open Subtitles | لقد فهمت أنا أعرف لماذا حقاً ، حسناً اذا نلتقي لاحقا |
- Bir tartışmanın ortasındayız da. - nedenini biliyorum bence. | Open Subtitles | نحن في وسط خصام - أراهن بأني أعرف لماذا - |
Kendini çok fazla zorluyordun ve nedenini biliyorum. | Open Subtitles | لقد تم دفع لنا من الصعب جدا، وأنا أعرف لماذا. |
67 numaralı kapıda. nedenini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنت تعيش على البوابة 67 أريد فقط أن أعرف لماذا |
Ama beni arkadaşımı öldürmekle suçluyorlar ve ben nedenini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | لكنهم يتهمونني بجريمة قتل و أريد أن أعرف لماذا. |
O sesi çıkaran her neyse buradaymış ve ben nedenini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | من قام بالصوت كان هنا وأريد أن أعرف لماذا |
Neden bilmiyorum, ama içimi burkuyor. | Open Subtitles | أنا لا أعرف لماذا ، ولكنه يجعلني أشعر بالحزن. |
Ama yine de biz yerine yaşlı adam üzerinde kullanmak vermedi Neden bilmiyorum. | Open Subtitles | لكن مع هذا لا أعرف لماذا لم نستخدمها على الرجل الكبير |
- Niye bunu yapıp duruyoruz bilmiyorum. - Hiçbir yere gitmiyoruz. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا نستمر في فعلها، فلم نذهب إلى أي مكان |
Erkekler Niye o sıkıştıkları köşeden bir türlü kurtulamıyorlar çok merak ediyorum. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا لا يستطيع الرجال أن يخرجوا أنفسهم من المواقف الصعبة |
Bir kaç ay önce destek grup toplantısına gittin ve Nedenini bilmiyorum. | Open Subtitles | منذ عدة شهور أنت ذهبت لاجتماع مجموعة دعم و لا أعرف لماذا |
Nedenini bilmiyorum ama, resimle ilgili benzetmelerden nefret ediyorum. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا ولكنني أكره كل المقارنات التي تتضمن الزيت |
Sanırım Cooperton ile neden problem yaşamadığının sebebini biliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أننى أعرف لماذا لم تلاقى متاعب من كوبرتون |
Bunu bir sır olarak saklıyor. Nedenini öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | وهو يخفى هذه المعلومة عن الجميع وأريد أن أعرف لماذا |
Seni daha önce bu kadar savunmasız, çabuk etkilenen ya da kolay yönlendirilebilir görmedim ve bu beni korkutuyor çünkü Sebebini bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لم أرك أبداً متخاذلةً أو متشكّكةً أو مخدوعة بسهولة بهذا الشكل, وهذا يخيفني لأني لا أعرف لماذا. |
Muhtemelen yapabilirim. Ama neden bilmek isterim. Pek düşünmedim. | Open Subtitles | على الأرجح أني قادر و لكن أريد أن أعرف لماذا لم أفكّر في ذلك حقاً |
Neden bilmem, ama seninle tanıştığımdan beri, zamanımın çoğunu belirli derinliklerin üzerinde parmak uçlarımla tutunarak geçirdim. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا ولكن منذ أن قابلتك وأنا أقضي معظم وقتي معلق بأطراف أصابعي فوق بعض الأعماق |
Bana bu nefret dolu e-postayı göndermenin sebebini öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف لماذا كنت أرسلت لي هذا البريد الإلكتروني البغيض. |
Bana neler olduğunu anlatmadı ve şimdi neden olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | لم تكن تريد إخباري بما يجري، و.. الآن أعرف لماذا. |
neden olduğunu bilmiyorum, ama bitti o kadardı. | Open Subtitles | أنا لا أعرف لماذا حدث ما حدث، لكنها توقفت، انها انتهت. |