ويكيبيديا

    "أعطوه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • verdiler
        
    • verin
        
    • vermişler
        
    • verdikleri
        
    • verdi
        
    • Açılın
        
    • vermişlerse
        
    • vermişlerdir
        
    Haftalarca aç bıraktılar, zamanı gelinceye kadar madende bıraktılar ve sonra kokuyu verdiler. Open Subtitles لقد تم تجويعه لأسابيع و تم الإحتفاظ به فى المنجم حتى يحين الوقت ثم أعطوه الرائحة
    Biliyor musunuz, 6 ay önce Broadway'de çok ender verilen bir ödülü bu adama verdiler. Open Subtitles أعطوه أعظم تشريف يمكن للمرء أن يحصل عليه في منطقة برودواي؟
    Çocuğu alıp arabada bekle. Ona bozuk para verin çocuklar! Open Subtitles ، خذي الفتى وضعيه في السيارة أعطوه بنساّّ يا رفاق
    Bay Escalante'nin yokluğunda, tüm dikkatinizi kendisine verin. Open Subtitles احتراما للسيد إسكالانتي، أعطوه كل الانتباه والاهتمام من فضلكم.
    Uyku hapları! Ona uyku hapları vermişler. Open Subtitles أقراص منومه لقد أعطوه كل هذه الكميه من الأقراص
    Ne bu kılıca, ne de verdikleri hiçbir şeye ihtiyacım yok! Open Subtitles أو أي شيء أعطوه لي لذا سنستمر فقط من أجل الموت
    İngiliz Hükümeti savaştaki başarılarından dolayı ona madalya verdi. Open Subtitles البريطانيون أعطوه وسام الملك لمعارضته القتال أثناء الحرب
    Sizin de yapacağınız gibi adama antibiyotik verip yatak istirahatı verdiler. Open Subtitles جعلوه يرتاح بالفراش و أعطوه مضادات حيوية مثلما كنتم لتفعلون
    - General Hospital'den. Bana bir kupon verdiler. Open Subtitles من المستشفى العام أعطوه أجرة سيارة الأجرة
    Onu değerlendirmesi için babama verdiler. Çocuğun ne olduğunu anlamak için. Open Subtitles لقد أعطوه لأبي ليحدد هويته وهوية ذلك الفتى
    Aslında tam olarak bir yalan değildi. Iroh, ustalarla görüşen son kişiydi. Onun buna değeceğini düşündüler ve ona da bazı sırlar verdiler. Open Subtitles في الحقيقة لم تكن كذبة كاملة, أيرو كان آخر من واجه الأسياد و قد اعتبروه جديراً و أعطوه السر أيضاً
    Belki de bir hata sonucu 80 miligramlık ilaçları verdiler. Open Subtitles الآن كل مانعرفه أنهم أعطوه 80 مليجرام من الأقراص عن طريق الخطأ.
    Ona yara izi olan adamı verin. Ondan sonra güçlerini kaybedecektir. Open Subtitles أعطوه الرجل الذى به الندبة بعدها سوف يفقد قواه.
    Varınca ona mayınlarınızı verin ve paranızı alın. Open Subtitles عندما تصلوا إلى هناك، أعطوه الألغام وخذوا مالكم
    Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar verin, doğrulamak için biyopsi yapın ve bir kemik iliği donörü bulun. Open Subtitles أعطوه مثبطات المناعة و تأكدوا بالفحص و جدوا متبرع بالنخاع
    Bana serum verin. Kan kalitesi, kan sayımı, elektrolit, pıhtılaşma süresi ve... Open Subtitles . ركبوا له محقن وريدي و أعطوه محاليل لتنشيط الدورة الدموية
    Homo habilis daha hiçbir şey kullanamıyordu ve ona kilden bir çömlek vermişler. Open Subtitles انسان الغابة لم يكن يستطيع استخدام الأدوات, و أعطوه أواني فخارية ؟
    Doktorları ona akıl sağlığının gayet yerinde olduğuna dair rapor vermişler. Maddie'yi bulmalıyız. Open Subtitles الأطباء النفسيون أعطوه براءة من أي أمراض تخص الصحة العقلية إسمعي يجب أن نجد مادي
    Acil serviste ağrı için ibuprofen vermişler. Bu tür ağrıda işe yaramaz. Open Subtitles الأطباء أعطوه مسكناً للألم لا يفيد مع هذا الألم
    Evet,ama verdikleri ilaçlar damarlarını tıkamış ve kalp odacığı kanla dolmuş. Open Subtitles نعم ، ولكن الدواء الذي أعطوه إياه أفسد كل شيء وحجيرات قلبه امتلأت بالدماء
    Alan, hayır şans olduğunu Maacrawfona Düzenledi onlar ona verdi Open Subtitles آلان، ليس هناك فرصة بأنه يحمل مايكروفوناً، أعطوه واحداً
    - Açılın. Open Subtitles أعطوه بعض المساحة
    Ona ne vermişlerse, sürekli daha kötü oluyordu. Open Subtitles مهما الذي أعطوه إياه فإن حالته تسوء تجعله أسوأ بكثير
    Bahse girerim bundan çok daha iyi bir uçak vermişlerdir. Open Subtitles أنا واثق بأنهم عندما أعطوه طائرة كانت أجمل من هذه بكثير.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد