Buarada Roz, 3 yıl önce yılbaşında sana verdiğim o vazonun depremde kırıldığını söylemiştin. | Open Subtitles | أوه، روز، تلك الزهريةِ البلّوريةِ أعطيتُك قبل ثلاثة سنوات لعيد الميلادِ، قُلتَ الذي كُسِرتَ في الزلزالِ. |
Sana verdiğim Martha Stewart'ın parti kitabı işe yaramış. | Open Subtitles | أَرى بأنّ كتابَ حزبِ مارثا ستيوارت أعطيتُك دَفعتَ حقاً. |
verdiğim parayı böyle harcayacağını nasıl düşündüm ki? | Open Subtitles | كَيْفَ أعتقد أنت تُبذّرُ المال أعطيتُك ذلك الطريقِ؟ |
Bugüne kadar benden kuşkulanman için sana bir sebep vermedim. | Open Subtitles | ما أعطيتُك سبباً لمرّة لتشكّ في، ولن أبدأ الآن، |
Sana alyan anahtarını boşuna vermedim. | Open Subtitles | أنت يا هذا، لقد أعطيتُك مجموعتك الخاصّة من المفاتيح السُداسيّة لسبب. |
Hayal bile etmediğin bir şey verdim sana. | Open Subtitles | لقد أعطيتُك شيءَ عمرك ما تجروئي ان تحلمي بة |
Freebo'nun ölümüne beni bağlayan gömleğimi verdim sana. | Open Subtitles | أعطيتُك قميصي التي تربطني بمقتل (فريبو) |
Sana verirsem kovulacağımı ve kanıtta değişiklik yapma suçundan yargılanabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | أيضًا قالت لو أنّي أعطيتُك إيّاها، سأُطرد وربّما أُحاكم للتّلاعب بالأدلّة. |
Bir dakika izin ver. Sana epey süre vermiştim. | Open Subtitles | .أعطني لحظةً واحدةً، من فضلك أعطيتُك فترةً طويلةً جدًّا |
...ona size verdiğim borçtan da hiç söz etmedim. | Open Subtitles | أنا مَا أخبرتُ فرانك حول القرضِ أعطيتُك إثنان. |
Ayrıca, sana verdiğim çiçeklerden ithal etmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | أُفكّرُ بإسْتيراد .تلك الزهورِ التي أعطيتُك أيضاً |
Oraya gitmen için sana verdiğim şu hediye... | Open Subtitles | ،هذه الهدية التي أعطيتُك إيها ..لذهابك إلي هناك |
Bu arada geçen gün verdiğim izin belgesini imzaladın mı, baba? | Open Subtitles | أبي، هل واتتك الفرصة لتوقيع الإذن الذي أعطيتُك إيّاه منذ بضعة أيّام؟ |
Üç hafta önce verdiğim, benim iş değerlendirmemi hala yapmamışsınız. | Open Subtitles | أنت ما زِلتَ مَا أكملتَ تقييم عملي أعطيتُك قبل ثلاثة أسابيع. |
Cesedi bulan hizmetçiden alıp sana verdiğim kolye. | Open Subtitles | التي أعطيتُك إيّاها من الخادمة التي وجدت الجثة. |
Ben sana ültimatom vermedim. Seçim şansı tanıdım. | Open Subtitles | و هذا لم يكُن إنذاراً أخيراً لقد أعطيتُك خياراً |
Bana inanman için sana fazla sebep vermedim galiba ama şimdi inanmak zorundasın. | Open Subtitles | إحسبْ أنا مَا أعطيتُك السبب الكثير لإعتِقادي، لَكنَّك gotta يَعتقدُني الآن. |
Hadi doğum günü çocuğu, daha hediyeni vermedim sana. | Open Subtitles | أنا مَا أعطيتُك هديتَكَ. |
Freebo'nun ölümüne beni bağlayan gömleğimi verdim sana. | Open Subtitles | أعطيتُك قميصي التي تربطني بمقتل (فريبو) |
Ama demiştin ki ceketimi verirsem anlaşırız. | Open Subtitles | أنت قلت أنّ بإمكاني التحقيق معك لو أعطيتُك معطفي. |
Sana bir emir vermiştim. Sen itaat etmemiştin. | Open Subtitles | أعطيتُك امر و أنت لَمْ تَطِيعْية |