ويكيبيديا

    "أعطيناهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • verdik
        
    • verdiğimiz
        
    Eğer evet derlerse, daha önce onların yapıp bizim parçalarına ayırdığımızı verdik. TED إذا كانت إجابتهم نعم ، أعطيناهم التي بنوها سابقاً ، وفككناها .
    Damardan geri verdik, tamam? TED لذا نحن أعطيناهم ذلك من خلال الوريد، صحيح؟
    Onlara yedi saat içinde başka bir yoldan iki veya üç günde elde edebilecekleri veriyi verdik ve daha yüksek çözünürlükte. TED أعطيناهم في سبع ساعات البيانات التي يمكن أن تستغرق يومين إلى ثلاثة أيام لتصلهم بأي طريقة أخرى، وبوضوح أعلى.
    Onlara küçük bahçeler ve pencereler verdik, ve ısıtma sistemleri kurduk. Open Subtitles ,أعطيناهم الحدائق الصغيرة والنوافذ, وقمنا بتوليد المياه والضوء, وأنظمة التدفئة
    Onlara hastalıklı battaniyeleri verdik bu yüzden peşimizdeler. Open Subtitles يريدون الإنتقام لأننا أعطيناهم بطانيات مليئة بالراغيث
    Bize talep listesiyle gelebilmeleri için onlara bir kaç saat verdik. Open Subtitles اسمعوا, أعطيناهم بضع ساعاتٍ ليكتبوا لائحةً بالمطالب.
    Üzerinde isimlerimizin olduğu tangaları birbirimize verdik. Open Subtitles نحن أعطيناهم بعضهم البعض ومكتوب أسمائنا عليهم
    Sonra antijen verdik ve kanserleri geriledi. Open Subtitles ثم أعطيناهم المضاد الحلوي وقد منعهم هذا من أن يصابوا بسرطان الثدي
    Ianto, başka kaç kişiye daha amnezi hapı verdik? Open Subtitles أخبرني يا يانتو ، كم عدد الأشخاص الذين أعطيناهم الحبوب ؟
    Göndermedik,öylece babasına verdik Open Subtitles اه حسنا. نحن لم نفعل لقد أعطيناهم لوالدها
    Yarınki haberleri ellerine verdik. Open Subtitles نحن فقط أعطيناهم ما تدور حوله أخبار الغد
    Bütün yaz kazandığımız parayı verdik, yine de 6.000 borçluyuz. Open Subtitles لقد أعطيناهم كل الأموال اللتي ربحناها طوال هذا الصيف ولازلنا مدينين له بستة الآف دولار
    Fikirlerimize ve büyük bir ajansa ihtiyaçları vardı, ...biz de onlara ikisini birden verdik. Open Subtitles أرادوا أفكارنا و وكالة كبيرة، لذا أعطيناهم الإثنين.
    - Sence onlara yanlış koordinat mı verdik? - Gidip bir kontrol edeyim ben. Open Subtitles هل تعتقدون أننا أعطيناهم احداثيات خاطئة لنذهب ونتأكد
    Kaçı geldi bilmiyorum. Onlara seçme hakkı verdik... Open Subtitles لا أعلم كم شخص حضر لقد أعطيناهم حرية الحضور
    Onlara bir yuva verdik, hayatta uğruna yaşayacakları bir şey, katkıda bulunmak için bir neden verdik. Open Subtitles أعطيناهم منزلاً و شيئاً للعيش لأجله في هذه الحياة و سبباً للمساهمة
    Ve bazı insanlara da legolar verdik ve dedik ki, "3 dolara bu Bionicle’ı yapmak ister misin? TED لبعض الأشخاص ، أعطيناهم القطع و أخبرناهم : " هل ترغبون في بناء اللعبة مقابل ثلاثة دولارات ؟
    Evet derlerse, yeni bir tane verdik ve onlar yenisini yaparken biz henüz bitirdikleri Bionicle’ı parçalarına ayırdık. TED إذا وافقوا ، أعطيناهم واحدة جديدة ، و بينما هم يقومون ببنائها ، أخذنا اللعبة التي أنهونها .
    Kafasını iki yana salladı ve: "Off bu Amerikalılar, onlara dil verdik. neden kullanmıyorlar?" TED ومن ثم قامت بهزّ رأسها، وقالت: "آه هؤلاء الأمريكيون، أعطيناهم لغة فلماذا لا يستخدمونها؟"
    Onlara veri setini verdik ve: "Hey, bu arabayı nasıl idare edeceğinizi bulabilir misiniz?" TED أعطيناهم مجموعة البيانات وقلنا لهم: "أيمكنكم التوصل إلى طريقة ما لتوجيه هذه السيارة؟"
    diye sorduk. Öğrenmeye çalıştığımız, onlara verdiğimiz bilginin onların inandıklarını değiştirip değiştiremeyeceğiydi. TED ما أردنا معرفته هو ما إذا كان الناس سيأخذون في الاعتبار المعلومة التي أعطيناهم ليغيروا معتقداتهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد