| Otur. Bir şeyler iç. Herkese içecek bir şeyler ver. | Open Subtitles | إجلسي، تناولي شراباً أعطيهم جميعاً شراباً |
| Aç hissedecekleri kadar ver, ama her zaman onlar için bir tane ayır. | Open Subtitles | أعطيهم فقط ما يشعرهم بالجوع ولا أعطيهم مما هو أكثر من هذا |
| Dünyaya kültürümüzün güzelliklerini göstermek istedim, Onlara kahramanı vermek istedim. | Open Subtitles | أردت أن أرى العالم جمال ثقافتنا أردت أن أعطيهم بطلاً |
| Onlara söyleyeceğim şeylerden bir parça ipucu veririm... sonra buna alışmaları için Onlara biraz zaman tanırım. | Open Subtitles | أنا ألمّح لهم ما سأخبرهم به ثمّ أعطيهم فترة للتعوّد عليه ثمّ أخبرهم |
| En azından bir şey veriyorum. Sen hiçbir şey vermiyorsun. | Open Subtitles | على الأقل أعطيهم شيئاً أما أنت فلا تعطيهم أي شيء. |
| Eğer havanın etkisi ile biraz kırgınlıkları varsa ne istiyorlarsa verin, dondurma, reçel ya da bunun gibi şeyler, yani. | Open Subtitles | إذا كانوا مطيعين أعطيهم ما يريدونه. المثلجات والجيلي وأشياء مثل ذلك. |
| Bir saate kadar gidip kan ya da idrar vereceğim. | Open Subtitles | أتيت قبل ساعة, ويجب أن أعطيهم بعض الدم أو البول |
| Bak, istedikleri sadece birazcık bilgi. Onlara bir şey ver, ne olursa olsun. | Open Subtitles | اسمعي كل ما يريدونه هو معلومة صغيرة فقط أعطيهم شيئاً أي شيء |
| O zaman sularını ver. Ne kadar acı çektiklerini göremiyor musun? | Open Subtitles | . حسناً ، أعطيهم الماء هل لا يمكنك أن ترى أنهم يعانون بما فيه الكفاية ؟ |
| Tatlım, Onlara istediklerini ver. Eminim bizi bırakacaklardır. | Open Subtitles | عزيزتي أعطيهم ما يريدون فقط وأنا متأكد أنهم سيدعونا نذهب |
| Neden Onlara istediklerini vermiyorsun ver şu yaşlı adamı! | Open Subtitles | لما لا تعطيهم ما يريدون؟ أعطيهم هذا المسن |
| Yaptıkları işte o kadar iyiler ki bazen Onlara fazla güveniyorum. | Open Subtitles | هم ماهرين جدا فيما يفعلوه أنا أعطيهم المنح فى بعض الاوقات |
| Ben Onlara fazladan sekiz saat, onlar da bana para veriyorlar. Takas. | Open Subtitles | أعطيهم ساعاتى الثمانية الإضافية وهم فى المقابل يعطوننى المال ، المال المُسترد |
| Biri intikamı öğrenirken öbürü merhamet etmeyi öğrenir. Ben taşları zorlamam. Onlara özgürlüklerini veririm. | Open Subtitles | عندما يتعلم أحدهم الأنتقام،يتعلم الآخر الرحمة، أنا لا أجبر الأحجار،أنا أعطيهم مساحة من الحرية. |
| Cömert olmaları için Onlara pek çok sebep veririm. | Open Subtitles | ليس أنا أنا أعطيهم أسباباً كثيرة ليصبحوا كرماء |
| Katılımcılar bir seçim yapıyorlar ama ben Onlara tam tersini veriyorum. | TED | يختار المشاركون اختيارًا، ولكنني أعطيهم الاختيار الآخر في النهاية. |
| O ilacı Martha'ya hep veriyorum. | Open Subtitles | أنها لن تؤذي لها. أعطيهم إلى مارثا طوال الوقت. |
| Üzerinizdeki tuniği isterlerse, Onlara pelerininizi de verin. | Open Subtitles | إذا كانوا يطلبون سترتك، أعطيهم عباءتك ايضاً |
| Evet, ama Bay Clark, biliyorsunuz, uzun zamandır Atlantic'teyim ben o adamlara bir şans vermek istiyorum, yani en azından karşı teklif getirebilmeleri için. | Open Subtitles | نعم ، لكن سيد كلارك ، أنت تعلم ، أنا منذ مدة في شركة أتلانتيك أريد فقط أن أعطيهم فرصة علي الأقل لمجاراة العرض |
| Sen, ... sen ve sen düşündün ki, sen basitçe yüzünü gösterince ben de sana hemen vereceğim? | Open Subtitles | وأنت تعتقد أنك بمجرد ظهورك هكذا فسوف أعطيهم لك؟ ولما لا؟ |
| Birkaç isim mi vereyim? | Open Subtitles | أعطيهم بعض الأسماء ؟ ماذا يعني ذلك؟ |
| Dava açmaması için evi ona vermem gerekti. | Open Subtitles | كان علي أن أعطيهم المنزل لإسقاط المقاضاة. |
| Yakında eski kocam olacak pislik, avukatı ile Onlara istediklerini vermezsem, hayatımı ne kadar çekilmez yapacağını gösteriyor. | Open Subtitles | يبدو ان محاميا زوجي السابق الحقير يريد ان يجعل حياتي سيئة جداً لسبب بسيط اني لم أعطيهم ما يريدون |
| Ne zaman birisi 2046'dan neden ayrıldığımı sorsa Onlara anlaşılmaz cevaplar verirdim. | Open Subtitles | حينما يسأل أحد لماذا غادرت 2046 أعطيهم بعض الإجابات المبهمة |
| Şimdi biraz daha zaman verirsem beni hepten hafife alacaklar. | Open Subtitles | إن أعطيتهم المزيد من الوقت الأن فربما أعطيهم واقي ذكري و سيجارة أيضاً |
| Mantıklı davranmak istedim, Onlara bir şans verdim. | Open Subtitles | أردت أن أكون منطقيا ، أعطيهم أنصبة منطقية |