Onları görmeme gerek yok. Orada olduklarını biliyorum. Ya sen? | Open Subtitles | لست بحاجة لرؤيتهما، فأنا أعلم أنهما موجودتان وماذا عنك؟ |
Her gün ve her saniye bana ihtiyaçları olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم، و أعلم أنهما يحتاجاني كل ثانية باليوم |
Bayılacaklar ve bunu biliyorum çünkü ben de bu yatağı çok sevdim. | Open Subtitles | ستحبانه و أعلم أنهما ستفعلان لأني أحب هذا السرير كثيرا |
Haftalar sonrasına kadar buluştuklarını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم أنهما تقابلا إلا بعد ذلك بأسابيع |
Çocukluktan beri birbirilerini sevdiklerini bilmiyordum ama bu akla yatkındı. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنهما مُعجبان ببعضهما منذ الطفولة، ولكن هذا منطقي. |
Uyaklı olmadıklarını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنهما لا يملكان قافية او سجع |
Onların çok yakın olduklarını biliyorum. Evet, ama tartışmışlardı. | Open Subtitles | أعلم أنهما كانا مقربان - ولكنهما كانا يتجادلان - |
Aptal olmadıklarını biliyorum. Ben sadece... İlişkilerinin yürümesini istiyorum. | Open Subtitles | أعلم أنهما ليسا غبيان أنا فقط أريد منهما أن... |
Burada olmadıklarını biliyorum. Seninle konuşmaya geldim. | Open Subtitles | أعلم أنهما ليسا هنا أتيت لأتحدث إليك |
biliyorum, benden bile daha uzun dayandılar. | Open Subtitles | أعلم أنهما بقيا حتى أكثر مني |
biliyorum gençler, tamam mı? | Open Subtitles | أعلم أنهما يافعين, حسنا؟ |
Konuştuklarını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنهما تتحدثان. |
biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنهما فعلا ذلك |
Bu günleri atlatacaklarını biliyorum. | Open Subtitles | "انا أعلم أنهما سيعبران هذه المحنة" |
Bak Stef, seks yaptıklarını biliyorum ve bu yüzden Cortney'e taşındığını da biliyorum.. | Open Subtitles | انظري يا (ستيف), أنا أعلم أنهما مارسا الجنس وأنا أعلم أن هذا سبب إنتقاله للعيش مع (كورتني) |
Aralarında bir ilişki olduğunu daha bilmiyordum. | Open Subtitles | لمّ أكن أعلم أنهما مُرتبطان بالفعل. |
Orada olduklarını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنهما كانا هناك |
Eleman aldıklarını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنهما يوظفان |