Bak, şu an ona kızgın olduğunu biliyorum, ama, al işte... | Open Subtitles | أعلم بأنكِ غاضبة منها في الوقت الحالي، لكن انظري،ها أنت ذا |
Terfi peşinde olduğunu biliyorum ama, bütün arayanları da senin etkilemen gerekmiyor. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنكِ تحاول ينالحصول على علاوة ولكن ليس عليك بأن تُقنعي المتصلين أيضاً |
Sende annenle aynı gücün, dondurma gücünün olduğunu biliyorum ve sen de onu kullanmaya çalıştığında başına neler geldiğini biliyorsun. | Open Subtitles | أعلم بأنكِ تملكين نفس قدرة والدتكِ وهي قدرة التجميد وأعلم ماحدث لها عندما حاولت استخدام هذه القدرة |
Bir tarih öğrencisi olduğunuzu biliyorum, ve öyleyse ulusumuzun bağımsızlığının... özel ordular yardımıyla kazanıldığının... sizde farkındasınızdır. | Open Subtitles | أعلم بأنكِ طالبةٌ للتاريخ وأنكِ مدركةٌ تماماً بأن أمتنا حازت على الاستقلال بمساعدة الجيوش الخاصة |
Mali durumunu güzelce idare ettiğini biliyorum ama eline para geçmezse çocuklara bakamayacağını da biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنكِ تستطيعين تدبر الموقف لكن ليس في حال عدم وجود المال وأعلم بأنك تعتنين بالأولاد جيداً |
Oralarda biryerlerde olduğunu biliyorum tamam mı. sadece dinle | Open Subtitles | أعلم بأنكِ موجودةٌ هنا في مكان ما، لذا حاولي أن تسمعيني |
- Hâlâ kızgın olduğunu biliyorum ve özür dilerim. | Open Subtitles | و أعلم بأنكِ لا زلتِ غاضبة ، و أنا آسفة لا بأس ، أنا لست مهتمة |
Fakat Javier ile sevgili olduğunu biliyorum, ve o ünlü ve seksi ve ünlü ve... ben sadece Navid'im. | Open Subtitles | ولكنني أعلم بأنكِ تواعدين خافير وهو مشهور ومثير ومشهور و |
Kızının en büyük avukatı olduğunu biliyorum ben de oğlum için böyleyim. | Open Subtitles | أعلم بأنكِ تدافعين عن إبنتكِ بقدر إستطاعتكِ كحالي مع إبني |
İncindiğini ve bana kızgın olduğunu biliyorum. Konuşsak iyi olur diyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنكِ غاضبة ومجروحة ولكن لابد أن نتحدث |
Üzgün olduğunu biliyorum ama sana seni çok fena kızdıracak bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | آنظري، أعلم بأنكِ مستاءة. لكني سأخبركِ بأمر سيجعلكِ غاضبة للغاية. |
Kızgın olduğunu biliyorum onun adına özür de dilemiyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنكِ غاضبة و أنا لا أعتذر عوضاً عنه |
Hadi ama, burada bir şeyler olduğunu biliyorum parti kızı. | Open Subtitles | هيا, أعلم بأنكِ تملكين بعضاً منها, يا فتاة الحفلات |
Öyle olduğunu biliyorum, ama yanıma oturmanı istiyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنكِ تريدين و لكني أريد بأنَ تجلسي بقربي |
Dinle, kızgın olduğunu biliyorum ve bunda sonuna kadar haklısın. | Open Subtitles | أسمعيني ، أعلم بأنكِ غاضبة ولديكِ كل الحق لذلك |
Piper, benim. Orada olduğunu biliyorum, aç. | Open Subtitles | "بايبر " اسمعي، أعلم بأنكِ هنا لذا ارفعي السمّاعة |
Şeyle başlayabilirsin, um... uh, meşgul olduğunu biliyorum, yani şunu diyebilirsin sonra gelip senle konuşmamı isteyebilirsin. | Open Subtitles | لا أريد سماع أغنيه ...يمكنك البدء بــ إننى أعلم بأنكِ مشغوله الأن |
- Bana kızgın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنكِ غاضبة مني ماذا تقصدين ؟ |
Muhtemelen haklıydı. Öfkeli olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | على الأرجح أنه محق، أعلم بأنكِ حتماً غاضبة |
Muhtemelen haklıydı. Öfkeli olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | على الأرجح أنه محق، أعلم بأنكِ حتماً غاضبة |
Yaptığım şeyler yüzünden benden nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنكِ تكرهيني بسبب الأشياء التي قمت بها |
Seni işe aldığımda; daha doğrusu Basra'dan kurtarıp sana yeni bir kimlik verdiğimde köpek olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عندما وضفتكِ أو هل علي قول تهريبكِ من البصره و أخرجت لكِ هويه جديده أعلم بأنكِ كلب حراسه |