ويكيبيديا

    "أعلم بأنّك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu biliyorum
        
    • olduğunuzu biliyorum
        
    • ettiğini biliyorum
        
    • biliyorum ama
        
    • olduğunu bilmiyordum
        
    • söylediğini biliyorum
        
    18 yaşında, dostum. Hadi ama. Senin iyi biri olduğunu biliyorum. Open Subtitles إنها بالـ18 ، يا رجل هيا أعلم بأنّك رجل لطيف
    Evet, soğuğa, suya, sıcağa filan alerjin olduğunu biliyorum, ama biliyorsun ben daha büyüğüm, daha akıllıyım ve ördeği ben vurdum, yani sen girmek zorundasın. Open Subtitles أعلم بأنّك عندك حسّاسيه إلى البرد، الماء والحراره لكن , أنا أكبر منك سناً وأنا إصطدت البطه فيجب أن تنزل أنت
    Ah. Doktorum değil, destekçim olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم بأنّك كفيلي، وليس الطبيب النفساني الخاص بي.
    Demek istediğim, sanatkar olduğunuzu biliyorum, ama bir işte de çalışıyorsunuz. Open Subtitles أعني، أعلم بأنّك فنّانة ولكن لديك عملاً نهارياً
    Bir zamanlar orada olduğunuzu biliyorum. O yüzden mi burada kalmasına izin veriyorsunuz? Open Subtitles أعلم بأنّك كنت هناك لفترّة من الزمن ألهذا سمحت لها بالبقاءِ هنا؟
    O aptal gömlekleri giymekten nefret ettiğini biliyorum. Open Subtitles أعلم بأنّك تكره إرتداء هذه القمصان الغبية
    Onları korumak için sessiz kaldığını biliyorum ama artık çok geç. Open Subtitles ،اسمع، أعلم بأنّك بقيت صامتاً لحماية والديك لكنّك متأخرٌ جداً الآن
    Gözünün yedinci kongre bölgesinde olduğunu biliyorum ki bu durumda babamın desteği zorunlu olacak. Open Subtitles أعلم بأنّك لفتت الأنظار بحي الكونغرس السابع، في نفس الحالة دعم أبي سيكون... ضروريّ؟
    "Çok meraklı olduğunu biliyorum, oğlum" der Tanrı... Open Subtitles الآن، بنيّ أعلم بأنّك فضوليٌّ جداً " قال الرب"
    Başının belada olduğunu biliyorum. Yola çıkmak üzereyim. Open Subtitles أعلم بأنّك في ورطة، وأنا في طريقي
    Orada olduğunu biliyorum, Warwick. Open Subtitles أعلم بأنّك هناك، وارويك.
    Dar, orada bütün riski üzerine alanın sen olduğunu biliyorum. Open Subtitles (دار)، أعلم بأنّك الرجل الذي تتعرّض لجميع المخاطر هناك
    Will Traveler hakkında haklı olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم بأنّك كنتِ تقولين الحقيقة بشأن (ويل ترافيلر)
    Tamam, bakın. İşinizi yapmak zorunda olduğunuzu biliyorum ama sizin için bir iş arkadaşımın üstüne çamur atamam. Open Subtitles أعلم بأنّك تؤدي عملك، لكني لن أفسد علاقتي مع زميل من أجلك.
    Tara'yla yakın olduğunuzu biliyorum. Open Subtitles أعلم بأنّك كنت مقرّباً من (تارا)
    Uçmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum yani, her neyse. Open Subtitles آمل أن تصل للمنزِل ... وتستمتِع برحلتِك، وبعد ذلك ومن يهتمّ بي، أنا أعلم بأنّك تكره الطّيران، لِذا ... على أيّة حال
    Uçmaktan ne kadar nefret ettiğini biliyorum yani, her neyse. Open Subtitles ومن يهتمّ بي، أنا أعلم بأنّك تكره الطّيران، لِذا ... على أيّة حال
    Bunu kaçırmaktan nefret ettiğini biliyorum. Open Subtitles أعلم بأنّك تكره أن تفوّت هذا
    Çünkü lakabın olduğunu bilmiyordum. Benim lakabım var, Ponch'ın da öyle. Open Subtitles لأنّي لا أعلم بأنّك تحمل كنية لدي كنية وأيضاً هيّ (بونش)،
    Yalan söylediğini biliyorum. Open Subtitles أعلم بأنّك تكذب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد